Marmara’daki Laz Köyleri

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

“O zaman kaç kişinin öldüğünü anlayamamıştım. Şimdi kocamışlığımın şu yüksek tepesinden gerilere baktığımda, yerde birbirleri üzerinde yığılı duran boğazlanmış kadınları ve çocukları, hâlâ o genç gözlerimle görebiliyorum. Ve orada, o kanlı çamurun içinde bir şeyin daha öldüğünü ve o kar fırtınasına gömüldüğünü görebiliyorum. Evet, bir halkın düşü öldü orada. Güzel bir düştü evet. Sonra bir milletin umudu kırılıp paramparça oldu. Artık yeryüzünün merkezi yok, ölüp gitti kutsal ağaç.”

Kızılderili reisi Kara Geyik

     Asimilasyon politikaları sonucu isimleri masa başında değiştirilen ve uyduruk isimler verilen yerleşim birimlerimizin eski gerçek isimlerini geri alabilmek amacıyla başlattığımız “Bütün İsimlerimizi Geri İstiyoruz” adlı girişim çerçevesinde imza kampanyası, basın açıklamaları, şehir merkezlerini bilboardlarla donatma, dernek toplantıları, “Masa-yı Esma Sohbetleri” vb. fiilî mücadelelerimizi ilk günkü heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmeden sürdürürken, bir yandan da Ufkumuz sayfalarında konuyla ilgili makalelerimizi kaleme almaya ve araştırmalarımızı yayınlamaya devam ediyoruz.

     İnsan onur ve haysiyetinin yücelmesi, hak ve adalet umdelerinin hâkim olması temelleri üzerine yükselen ve daha şimdiden mücadelenin “kazanan tarafı” olan bu girişime verdikleri anlamlı destekten dolayı azîz milletimize ve onun tüm aydın fertlerine teşekkür ediyor, bu erdemli duruşları önünde saygıyla eğiliyoruz.

     Namaste…

     Bu hafta, yine çok ilginç ve farklı bir çalışmayla selamlıyoruz siz sevgili gönüldaşlarımızı.

     Geçen hafta, “Kürdistan dışındaki Kürt köylerini” gezmiştik; bu hafta da “Lazistan dışındaki Laz köylerini” gezeceğiz. Geçen hafta “İç Anadolu’daki Kürt köyleri”ne misafir olmuştuk; bu hafta da “Marmara’daki Laz köyleri”ne misafir olacağız.

     Türkiye’nin en gelişmiş bölgesi olan ve ülkenin en batısında bulunan Marmara Bölgesi’nin içinde “gizli bir Lazistan” saklı olduğunu biliyor muydunuz? Evet, tıpkı İç Anadolu bozkırlarında “gizli bir Kürdistan” saklı olduğu gibi, Marmara vadisinde de “gizli bir Lazistan” saklı.

     Laz halkının yaşadıkları topraklar, yalnız Türkiye ile sınırlı değil. Gürcistan’da 5 bine yakın Laz ve bunun yanında “Hristiyan Lazlar” diye tanımlanabilecek Megreller ile birlikte yaklaşık 1 milyonluk bir nüfûs var.

     Türkiye’de ise günümüzde Lazlar, yerlisi olarak bulundukları Doğu Karadeniz’de “Lazistan” (Lazona / Lazika) olarak adlandırılan kendi öz yurtlarında bulunurlar. Ağırlıklı olarak Rize (Rhiza) iline bağlı Ardeşen (Artaşenî), Çamlıhemşin (Vije), Fındıklı (Viçe) ve Pazar (Atina) ilçeleri ile Artvin (Livane) iline bağlı Arhavi (Arhavî Kolheti Lazika), Borçka (Borçka Borçishêvi) ve Hopa (Xopa Lazistan) ilçelerinde yaşıyorlar.

     Binaenaleyh, “dünyanın en büyük iç denizi” olan ve aynı zamanda “dünyada okyanus sularına en uzak mesafede bulunan deniz” durumunda olan Karadeniz’in doğu kıyılarına ait hoş mizaçlı, sempatik ve bir o kadar mazlum ve garip bir halk olan Lazlar, Doğu Lazistan (Gürcistan) ve Batı Lazistan (Türkiye) haricinde yoğun olarak Marmara Bölgesi’nde bulunuyorlar ve bu bölgemizde pekçok “Laz köyü” vardır.

     Sayıları az da değil hani; yarım milyonluk bir Laz nüfûstan söz ediyoruz burada. Üstelik bunların 50 bin kadarı, yani onda biri, Lazca’yı günlük hayatta düzenli bir biçimde kullanıyor, hâlâ.

     Marmara Bölgesi’nde yaşayan Lazlar, “93 Harbi” olarak anılan 1877 – 78 Osmanlı – Rus Savaşları sonucu Ruslar’ın eline geçen bölgelerden (Acaristan’ın başkenti Batum ve civarı) kaçıp buraya hîcret etmiş olan Lazlar’ın çocuklarıdır. Muhacîr Lazlar’ın Marmara’da kurdukları ve kendi anadilleriyle Lazca isimler verdikleri köyler de tıpkı muhacîr Kürtler’in İç Anadolu’da kurup kendi anadilleriyle Kürtçe isimler verdikleri köyler gibi, laik – kemalist rejimin asimilasyon politikalarından kurtulamadı ve ırkçı – şoven rejim bu bölgedeki Laz köylerinin gerçek Lazca isimlerini zorla haritadan silip onlara masa başında Türkçe uyduruk isimler verdi.

     93 Harbi’nden sonra bu bölgeye göç eden Lazlar, Kafkasya’nın coğrafî yapısından kaynaklanan yaşam biçimleri ve alışkanlıklarını yeni yurtlarında da devam ettirmişlerdir. Ancak özellikle son 50 – 60 yıl içerisinde Türkiye’nin batı bölgelerinin hızla gelişmesi ve uygulanan asimilasyon politikaları, şehir merkezlerindeki Lazlar’ı daha çok etkilerken, kırsal alanlarda yaşayanlar bundan daha az nasiplenmişlerdir. Zira koy isimlerinin değiştirilmesi, kamusal alanlarda ve özellikle okullarda Lazca konuşulmasının yasaklanması ve büyük şehirlere olan yakınlık, bu süreci hızlandıran etkenler arasındadır. Ancak kırsal alanlarda Lazca hâlâ – çocuklar dahil – herkes tarafından konuşulmaktadır.

     Batum ve civarından göç eden Lazlar, öncelikle Sakarya (Sakarya) ili Sapanca (Sofhange) ilçesinin yüksek yerlerinde ve dere yataklarına yakın olan köylerinde yerleşim yerleri kurmuşlardır. Sapanca’nın düz ve bataklık olması nedeniyle merkez tercih edilmemiştir. Buradaki Laz yerleşim birimleri ya tamamen Laz köyleridir ya da karışık nüfûslu köylerde ayrı yerleşim grupları oluşturulmuştur. Laz evleri, muhakkak içerisinde lahana ve mısır gibi ekinlerin yetiştirildiği bahçeye sahip olurlar. Sapanca’da bahçesi olmayan ve ekin yetiştirmeyen Laz evi yoktur.

     Köylere yerleşen Laz ailelerinin bir kısmı daha sonra Sapanca merkeze inmişlerdir. Sapancalı Lazlar’da “gurbetçilik” geleneği yoktur. Yok denecek kadar az sayıda insan Avrupa’ya çıkış yapmıştır. Türkiye’nin büyük şehirlerine dahi sadece az sayıda bireysel gidiş olmuştur, fakat bu hiçbir zaman göçe dönüşmemiştir. Buradaki Lazlar, toprakla bağlarını kesmemek için ancak köylerinin bağlı olduğu kasaba merkezlerine gitmişlerdir.

     Sapanca’da Laz aile kültürü ataerkildir. Ancak yaşlı kadınlar aileyi yönlendirirler. Ailedeki iş bölümüne göre kadınlar bahçe işleri ve hayvancılıkla uğraşmakla görevlidirler. Fasulye, lahana, soğan, biber gibi ihtiyaca yönelik çiftçiliği kadınlar yaparlar. Bu tür tüketime yönelik ekinlerin ekiminde ve hasatında erkekler yer almazlar. Hayvanların bakımından ve süt almak gibi uğraşlardan da tamamen kadınlar sorumludur. Erkekler sadece ticarete yönelik meyve ve buğday üretimi gibi tarla işleri yaparlar. Bu anlamda ailenin en fazla çalışan üyeleri muhakkak kadınlardır. Kadınlar yılın oniki ayını bahçe ve hayvan işleriyle geçirirler. İlkbahar, yaz ve sonbahar aylarında bahçe işleri yoğundur. Çapalama, ekin ekme ve hasat işleri bu aylarda yapılır. Kış aylarında ise kadınlar kilim ve hasır örmek gibi işler ile meşgul olurlar, fakat bu 40 yıl kadar önce bitmiştir. Aynı şekilde günümüzde hayvancılık hâlâ köylerde devam etse de Sapanca içinde yasaklandığından devam ettirilmemektedir.

     Sapanca Lazları içerisinde polijini (birden fazla kadınla evlilik) yok denecek kadar az olmuştur. Anne ve baba tarafından yakın sülâlelerden evlenme kesinlikle kabul görmemektedir. Bu nedenle düğünlerde ve eğlencelerde kızlar ve erkekler birlikte oynarlar, eğlenirler. Laz kızları girişken ve çalışkandırlar. Başka bir köyde olan eğlencelere ya da düğünlere, bir erkek bütün köyün kızlarını toplayıp götürebilir. Eskiden erkek ve kızların birbirleriyle tanışmaları bayram öncesi ya da değerli misafirler geldiklerinde yapılan eğlentiler, düğünler ve imeceler (modi / noderi) sırasında olurdu. İmeceler sırasında erkekler ve kızlar biribirlerine karşılıklı “birapa”lar (Lazca şarkılar) söylerlerdi. Bunun dışında biraraya geldiklerinde oynadıkları “çapsa” ismi verilen oyunları da olurdu. Lazlar’da dışarıya kız vermemek katı bir kural halinde değildir. Fakat evlilikler daha çok Lazlar ile ya da Gürcüler ile olurdu. Günümüz dünyasında modernleşme ile birlikte kent kültürünün egemen hale gelmesi bu durumu da değiştirmiştir.

     1950’li yılların sonlarına kadar Sapanca’daki hiçbir köyde ilkokul yoktu. Kız çocukları okula gönderilmezken, erkek çocukları yürüyerek Sapanca’ya gidip gelirlerdi. 50’li yılların sonlarına doğru köylerde ilkokullar açılmaya başlandı. Ancak fiziksel olarak gelişim gösteren kız çocukları okuldan alınırlardı. Bu sadece köylerde değil, merkez bölgelerde yaşayan Laz ailelerinin geneli için de geçerliydi. 1952 yılında Sapanca’da ortaokul, 1970’li yılların başında ise lise açıldı. Fakat 20 yıl öncesine kadar kız çocuklarının ortaokula gitmek bir yana, artık büyüdükleri gerekçesiyle ev işlerine ya da küçük kardeşlerine bakma amacı ile ilkokulu bile bitirmelerine nadiren izin verilirdi. Son 20 yıl içerisinde tersi bir durum gelişti. Merkez yaklaştıkça ve şehirleşme sağlandıkça Laz kadınları arasında eğitime olan ilgi ortalamanın üzerine çıktı. Hatta bu, erkeklerin eğitimine verilen değerin bile üstüne çıktı. İlkokulu bitirip de ortaokula gidemeyen genç kızlar, dışarıdan ortaokul ve lise sınavlarını vererek eğitimlerini tamamlama yoluna girdiler. Günümüzde ise, özellikle 1980 yılından sonra doğanların içinde, liseyi bitirmeyen Laz kızı Sapanca’da hemen hemen yok gibidir. Yüksek eğitime olan ilgi de, özellikle Sapanca’da bir üniversite kampüsü oluştuktan sonra daha da artmıştır.

     Sapanca’da toprak sahibi olmayan Laz hemen hiç yoktur. Yabancıların gelmeleri sonucu, kasabada daha önce kabul edilmeyen bazı şeylere (giysi ve davranış gibi) gözler alışsa da, Sapanca insanı geleneksel davranış kalıplarını hâlâ değiştirmemiştir. Yine de Sapancalı Laz kadınları eskiye göre daha aktif bir sosyal yaşam sürmektedirler. Bunun yanısıra İslamî tesettüre de riayet edilmektedir.

     Marmara’daki Laz köyleri de ırkçı rejimin asimilasyon politikalarından nasibini aldığı için köylüler arasındaki gerçek isimleri başka, fakat tabeladaki resmî isimleri başkadır. İşte size Marmara’daki Laz köylerinin Lazca gerçek isimleri ile onlara zorla verilen uyduruk Türkçe isimleri:

     * * *

HÜDÂVENDİGÂR: BURSA

     HÜDÂVENDİGÂR-I BEHRÎ (GEMLİK) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Kayirî: Katırlı (Köyün tamamı Laz)

YALAKÂBÂD: YALOVA

     KİO (ÇINARCIK) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Cabidere: Kurtköy (Tamamı Laz)
     Aya Kiryaki: Engere (Laz ve Rum)
     Zaxferan: Safran (Laz ve Rum)
     Cengiyan: Sugören (Laz, Ermenî, Türkmen)
     Yortan: Kazımiye (Laz ve Balkan göçmenleri)
     Caxşak: Şakşak (Laz ve Ermenî)
     Sultaniye: Kabaklı (Laz ve Türkmen)

BEBRİKYA: KOCAELİ

     İZNİKMİD (İZMİT) MERKEZ İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Hikmetiye: Büyükderbent (Laz, Abaza, Abzeğ)
     Maşuqiye: Maşukiye (Laz, Abaza, Gürcü, Wubih, Şapsuğ)
     Balaban: Balaban (Laz)
     Osmaniye: Çubuklu (Laz)
     Suadiye: Suadiye (Laz)

     KARA MÜRSEL BEY (KARAMÜRSEL) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Osmaniye: Osmaniye (Köyün tamamı Laz ve Lazca konuşur)
     Çam: Çamçukur (Laz)
     Safiye: Safiye (Laz)
     Senaiye: Senaiye (Laz)

KONRAPA: DÜZCE

     MERKEZ İLÇEYE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Ballar: Ballıca (Laz ve Kürt)
     Kabalak: Kabalak (Tamamı Laz)
     Osmanca: Osmanca (Köyün imamı hariç hepsi Laz)
     Sincuk: Suncuk (Tamamı Laz)

SAKARYA: SAKARYA

     ADA (ADAPAZARI) MERKEZ İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Fuadiye: Çaybaşı (Laz ve Şapsuğ)
     Açartka: Çaybaşıyeniköy (Laz ve Abaza)

     TERSİYA (AKYAZI) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Hesen Beg: Hasanbey (Tamamı Laz)
     Beydıl Kazana: Bedilkazancı (Laz ve Abaza)
     Tokurcin: Dokurcun (Laz ve Rum)
     Picak: Karapürçük (Laz, Rum, Çerkes)
     Hoca: Hocaköy (Laz, Gürcü, Yörük, Balkan göçmeni)

     TUTANYUN (GEYVE) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Çinar: Doğançay (Tamamı Laz)
     Qişla-i Çerkes Maqsudiye: Maksudiye (Laz ve Şapsuğ)

     HENDEK (HENDEK) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     Döngel: Kocadöngel (Tamamı Laz)

     SOFHANGE (SAPANCA) İLÇESİNE BAĞLI LAZ KÖYLERİ

     (Sapanca ilçe merkezi de çoğunlukla Laz)

     Şadiye: Kırkpınar (Laz ve Wubih)
     Akçay: Akçay (Laz, Gürcü, Çerkes)
     Balkaya: Balkaya (Tamamen Laz)
     Dibek: Dibektaş (Tamamen Laz)
     Msuca: Fevziye (Tamamen Laz)
     Msicina: Hacımercan (Tamamen Laz)
     Orç’i: İkramiye (Tamamen Laz)
     Memnuniye: Karagöl (Tamamen Laz; köyde herkes Lazca konuşur)
     Şûkriye: Dereköy (Tamamen Laz)
     Babadayı: Ünlüce (Tamamen Laz)
     Uzunkum: Uzunkum (Tamamen Laz)
     Muradiye: Muradiye (Laz ve Gürcü)
     Nailiye: Nailiye (Laz, Gürcü, Çerkes)
     İlmiye: İlmiye (Laz ve Ermenî)

     Sakarya ilimiz, 93 Harbi (1877 – 78) sonucunda Marmara Bölgesi’ne yerleşen Lazlar’ın en yoğun olduğu yerleşim alanıdır. Sakarya içinde Lazlar’ın en yoğun nüfûsa sahip olduğu ilçe ise Sapanca’dır.

     Sapanca’da Lazlar’ın yaşamadığı sadece iki köy vardır; Mahmudiye (Gürcü köyü) ve Erdemli (Gürcü köyü). Bu iki köy haricinde Sapanca’nın her yerleşim biriminde Laz insanı yaşar. Karışık nüfûslu olan köylerde ise Lazlar’la birlikte daha çok Gürcüler yaşamaktadır ki, onlar da aynı şekilde 93 Harbi’nden sonra Lazlar’la beraber Batum ve civarından buraya göç etmişlerdir.

sediyani@gmail.com

     “Bütün İsimlerimizi Geri İstiyoruz” imza kampanyasına ulaşmak için:

     http://www.ufkumuz.com/imza/

     UFKUMUZ

     19 AĞUSTOS 2011

marmara'daki laz köyleri


Parveke / Paylaş / Share

One Reply to “Marmara’daki Laz Köyleri”

  1. Yanlış bilgi Gemlik katirli laz köyü değil Gemlik de 2 tane laz köyü vardır onlarda Şükriye ve Fevziye koyleridir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir