Bir Yanım Su, Bir Yanım Ateş; Aç Bana Kucağını Bangladeş – 48

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

“Çocuklarınıza farklı davranmayın, aralarında ayrımcılık yapmayın. Eğer illâ da içlerinden birini daha üstün tutacaksanız, kız çocuklarını daha üstün tutun.”

Hadis-i Şerîf

(Nehc’ul- Fesâhâ, sayfa 365)

     Dünya üzerinde yaşanan açlık, yoksulluk, gelir dağılımındaki eşitsizlik, emperyalist işgal ve hegamonyalar, savaşlar, iç savaşlar ve çatışmaların yol açtığı sayısız siyasî, sosyal ve ekonomik sorunların yanında, doğurduğu belki de en önemli sorunlardan biri de, eğitim çağındaki çocukların temel eğitim imkânlarının ortadan kaldırılması veya ciddî anlamda zarar görmesidir, hiç kuşkusuz.

     Dünya ülkelerinin pek çoğunda, çocukların eğitimi ile ilgili çok ciddî, telafisi belki de nesiller boyu sürecek ve yüzyıllarca onarılamayacak derecede ciddî sıkıntılar yaşanmaktadır.

     Kızılderililer, “Biz dünyayı babalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık” diyordu ama, onların soylarını katliâma uğratmaktan çekinmeyen insanoğlu, bilgelik dolu söz ve nasihatlerini de dikkate alacak değildi.

     Bugün dünya üzerinde milyonlarca çocuk açlıktan ölmekte, milyonlarca çocuk ellerine boyunlarından daha büyük silâhlar tutuşturularak sonu gelmez ve hiçbir zaman kazanan bir tarafın olmadığı iç savaşlarda “savaşçı” olarak kullanılmakta, milyonlarca çocuk anayurtlarından uzakta mülteci kamplarında kimliksiz ve statüsüz bir şekilde yaşamakta, milyonlarca çocuk fuhuş pazarlarında “seks kölesi” olarak kullanılmakta, anne babaları ölmüş veya aileleri tarafından terk edilmiş milyonlarca çocuk sokaklarda yatıp kalkmakta, milyonlarca çocuk hırsızlık, dilencilik gibi faaliyetlerde zorla kullanılmakta, “bir okulun içini hiç görmemiş olan” milyonlarca çocuk temel eğitim hakkından bile mahrum durumda bulunmakta, bu “şansı” (!) yakalamış milyonlarca çocuğun da ırkçı, şoven, faşist rejimlerin eğitim sistemlerinde ırkçı ve şoven fikirlerle beyinleri yıkanmaktadır.

     Çocuklara yönelik her yıl yayımladığı ve – yukarıda da ana hatlarıyla belirttiğimiz – çeşitli sorunlarla ilgili raporlarıyla bilinen, kısa adı UNICEF olan Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (İng. United Nations International Children’s Emergency Fund)’nın 2005 yılında yayınladığı raporda, dünya genelinde 115 milyon çocuğun eğitim hakkından tamamen mahrum olduğu belirtilmişti. Buna ilaveten, kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (İng. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization)’nın yayımladığı 2012 Dünya Eğitim Raporu (İng. World Education Report 2012)’nda belirtildiğine göre ise, sadece son iki yıl içinde dünyada 61 milyon çocuk daha eğitim hakkından tamamen mahrum kaldılar. 

     Gerek UNICEF’in 2005 sonundaki raporunda ve gerek UNESCO’nun 2012 sonundaki raporunda, bu çocukların büyük çoğunluğunun kız çocukları olduğu özellikle vurgulanıyor.

     İnsanoğluna ve dünyaya “Biz dünyayı babalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık” şeklinde nasihat eden Kızılderili atasözüne karşın, “dünyayı kendilerinden ödünç aldığımız çocuklarımızın” şu anki durumları şöyle:

     Dünya genelinde 115 milyon çocuk, eğitim hakkından tamamen mahrum. Bunların büyük çoğunluğunu kız çocukları oluşturuyor.

     Son iki yıl içinde dünya genelinde 61 milyon çocuk daha eğitim hakkından tamamen mahrum kaldı.

     Dünyadaki en büyük işgücünü oluşturan 450 milyonluk ücretli tarım işçisinin çoğu, yoksulluk ve açlıktan büyük acılar çekiyor. Dünya genelinde çalışan 246 milyon çocuğun 170 milyonu (% 70’i) tarım sektöründe yer alıyor. Her yıl, çalışırken hayatını kaybeden 22 bin çocuktan çoğu, tarım sektöründe yer alıyor. Âîlelerinin gelirleri yeterli olmadığı ve okula gönderemedikleri için, çocuklar ucuz işçi olarak çalışmak zorunda kalıyorlar. Çocuklar günde ortalama 10 saat çalışarak 1 doların altında ücret alıyorlar.

     Her yıl 5 milyon çocuk açlıktan ölüyor. Her sene dünyada, İstanbul şehrinde yaşayan çocukların sayısı kadar çok çocuk, sadece açlıktan dolayı ölüyor.

     Her dakika 5 yaşın altında 12 çocuk açlıktan ölüyor.

     Her 3 saniyede bir çocuk açlıktan ölüyor.

     Afrika kıt’âsında her akşam 33 milyon çocuk, karnı aç yatağa giriyor.

     Merkezi İngiltere’de bulunan uluslararası yardım kuruluşu Oxfam’dan yapılan açıklamada, zengin ülkelerin cimriliği yüzünden önümüzdeki 10 yıl içinde 45 milyon çocuk açlıktan ölecek.

     Merkezi İngiltere’de bulunan bir diğer uluslararası yardım örgütü Save the Children, dünyada çatışma bölgeleri ve sorunlu ülkelerde 43 milyon çocuğun okula gidemediğini açıkladı. Örgüt, çatışmaların devam ettiği ülkelerde, 15 yaşın altındaki çocukların asker olarak kullanıldığını belirtiyor.

     Hâlâ bir merkezî yönetimin kurulamadığı Somali’de çocukların yüzde 89’u okula gitmiyor.

     Uzun yıllardır devam eden iç savaşı sona erdirme beklentisinin hâkim olduğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde çocukların yüzde 35’i okula gitmiyor.

     Dünyanın en yoksul ülkelerinden Çad’da çocukların yüzde 41’i okula gitmiyor.

     Maocu isyancılarla hükûmet güçleri arasındaki çatışmalar nedeniyle Nepal’de çocukların yüzde 27’si okula gitmiyor.

     Dünyada 120 bin kız çocuğu asker var. Dünya genelinde 120 bin kız çocuğu iç savaş veya çatışmalarda “savaşçı” olarak kullanılıyor. Bu kızlardan bazıları sadece 8 yaşında.

     Sri Lanka’da 21 bin 500, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 12 bin , Uganda’da ise 6 bin 500 kız çocuğu asker var. Kızların hemen hemen tamamı cinsel tacize maruz kalıyorlar ve genelde kaçmaktan çok korkuyorlar.

     Sri Lanka’da halen devam eden iç savaşta, ülkedeki tüm çocukların yüzde 43’ü savaşıyor.

     UNICEF’in yayınladığı raporda, dünya ülkelerinin pek çoğunda kız çocuklarına eğitim hayatında negatif ayrımcılık uygulanıyor veya kız çocukları eğitim hakkından tamamen mahrum bırakılıyor. Bu ülkelerden biri de Türkiye.

     Güney Asya ülkelerinde 42 milyon çocuk okula gidemiyor.

     Dünya genelinde doğan her 10 bebekten 1’inin annesi de çocuk. Çocuk yaşta doğumların en çok yaşandığı ülkeler ise, gelişmekte olan ülkeler. Özellikle Batı ülkeleri.

     Merkezi İngiltere’de bulunan uluslararası yardım örgütü Save the Children tarafından, “çocuk yaşta hamilelik ve doğum” konusunda yapılan ve dünyadaki tam 119 ülkeyi kapsayan geniş çaplı araştırmada, çocuk yaşta hamilelik ve doğum vak’âlarına en çok gelişmiş Batı ülkelerinde rastlandığı vurgulanırken, bu hamileliklerin çoğununun genç annenin de ölümüyle sonuçlandığı, sırf bu yüzden Batı ülkelerinde her yıl 70 bin kız çocuğunun hayatını kaybettiği belirtiliyor.

     Dünyada milyonlarca “çocuk anne” var. Dünya genelinde her yıl ortalama 13 milyon kız çocuğu, çocuk doğuruyor.

     Dünyada “çocuk anneler”in en fazla olduğu ülkeler ABD, Rusya, Yeni Zelanda, Bangladeş, Mali, Nijer ve Nijerya, en az olduğu ülkeler ise Güney Kore, Japonya ve Hollanda. Batı ülkelerindeki “çocuk anneler” ile Doğu ülkelerindeki “çocuk anneler” arasındaki temel fark, Doğu ülkelerindeki “çocuk anneler”in genelde evli olması.

      Dünyada genelinde – okula giden ve gitmeyen – 250 milyon çocuk, okuma – yazma bilmiyor.

     UNESCO’nun yayınladığı rapora göre, Türkiye’de erkek çocukların yüzde 36’sı, kız çocukların ise yüzde 65’i ortaöğretimi tamamlayamıyor. UNESCO raporuna göre ayrıca, Türkiye’deki kız çocuklarının yüzde 80’i eğitim hayatında büyük sorunlarla ve sıkıntılarla karşı karşıya.

     UNESCO’nun yayınladığı rapora göre, halihazırda Afrika’nın Sahraaltı bölgesinde yaşayan çocukların yarısından fazlası okula gitmiyor.

     UNESCO’nun yayınladığı rapora göre, gelişmekte olan ülkelerde her 5 çocuktan 1’i ilkokul eğitimini tamamlamadan okuldan ayrılıyor. Raporda ayrıca, eğitim fırsatları sayesinde 2011 – 12 eğitim sezonunda yeniden ortaöğrenime başlayan 71 milyon yetişkin de dersleri takip etmedi ya da edemedi.

     UNESCO’nun yayınladığı rapora göre, gelişmiş ülkelerde bir meslek lisesini ya da üniversiteyi bitirip mezun olan her 5 yetişkinden 1’i, mezun olduğu branşta iş hayatına atılmak için gerekli bilgi ve donanıma sahip değil.

     Fâkir ülkelerde tüm çocukların ilköğretimi tamamlayabilmesi için toplam 8 milyar Dolar’a ihtiyaç var.

     UNESCO’nun yayınladığı rapora göre, Kamboçya, Endonezya, Tayland ve Türkiye gibi ülkelerde, meslekî ve teknik eğitimin getirisi, genel eğitimin getirisinden daha fazla. Bunun en başta gelen sebebi ise “ezberci” eğitim sistemi ve okulu bitirse dahi gençlerin iş bulmakta zorlanmaları.

     Evet… “Biz dünyayı babalarımızdan miras almadık, çocuklarımızdan ödünç aldık” şeklinde nasihat eden Kızılderili atasözüne karşın, “dünyayı kendilerinden ödünç aldığımız çocuklarımızın” şu anki durumları gerçek anlamda içler acısı.

     Bütün bu anlattığımız ve hakikaten trajedi boyutunda olan sıkıntıları mümkün olduğunca minimuma indirmek, çocukların temel eğitim ve öğretim hayatına kazandırılmasını sağlamak amacıyla çalışmalar yürüten, projeler üreten ve bunların etkin bir şekilde uygulanması için kararlı adımlar atıp teşviklerde bulunan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı (İng. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization), bizim Rohingya (Arakan) topraklarına bu geziyi düzenlediğimiz 2012 yılında, önümüzdeki üç yıl içerisinde, yani şu anda içinde bulunduğumuz 2015 yılına kadar neler yapılacağı / yapılabileceği ile ilgili 6 maddelik bir “hedef listesi” hazırlamıştı.

     UNESCO tarafından dünya kamuoyuna deklare edilen “Education For All” (= Herkes İçin Eğitim) başlıklı 2015 Eğitim Hedefleri (İng. The Educational Objectives 2015) raporunda belirtilen 6 hedef şunlardı:

     1) Özellikle imkânları kısıtlı ve dezavantajlı çocuklar için, geniş kapsamlı “okul öncesi eğitim” olanaklarının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi.

     2) Zor koşullardaki çocukların, özellikle kız çocuklarının ve küçük toplulukların çocuklarının ücretsiz, zorunlu ve kaliteli eğitime tam olarak ulaşım imkânlarının 2015 yılına kadar sağlanması.

     3) Gençlerin ve yetişkinlerin eğitim ihtiyaçlarının uygun öğretim koşullarına ve yaşam becerisi programlarına eşit ulaşım yoluyla karşılanması.

     4) 2015 yılına kadar tüm yetişkinler – özellikle kadınlar – için temel ve sürekli eğitime eşit ölçüde erişimi, yetişkin eğitimi gelişim düzeyini % 50 oranına ulaştırmak.

     5) İlk ve orta dereceli eğitimde cinsiyet farklılıklarının 2015 yılına kadar ortadan kaldırılması, kız çocuklarının kaliteli temel eğitime tam erişimlerinin ve başarılı olmalarına odaklanarak eğitimde cinsiyet eşitliğinin 2015 yılına kadar sağlanması.

     6) Kabul gören ve ölçülebilen eğitim sonuçlarının, özellikle okuryazarlık, sayısal ve yaşam için gerekli becerilerin başarılması amacıyla eğitim kalitesinin bütün yönlerinin geliştirilmesi ve bu özelliklerin mükemmelleştirilmesi.

     Ancak UNESCO, bu 6 maddelik hedeflerinin hiçbirinde başarı sağlayamadı. Bir tanesini bile gerçekleştiremedi.

sediyani@gmail.com

     DİPNOTLAR:

     (*) : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nün yayınladığı “Gençlik ve Yetenek” başlıklı 2012 Dünya Eğitim Raporu’nun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz: http://unesdoc.unesco.org/images/0021/002180/218003e.pdf

     (**) : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nün yayınladığı 2013 Eğitim İçin Küresel İzleme Raporu’na bu linkten ulaşabilirsiniz: http://www.unesco.org/new/fileadmin/MULTIMEDIA/HQ/ED/pdf/gmr2013-thematic-notev2.pdf.pdf

     (***) : Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)’nün kendi resmî yayın organında yayınladığı “Herkes İçin Eğitim” Başlıklı 2015 Eğitim Hedefleri’ne bu linkten ulaşabilirsiniz: http://www.unesco.org/new/en/education/themes/leading-the-international-agenda/education-for-all/efa-goals/

     SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ

     CİLT 8

ROGİNGYA YETİM ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ 

01-062.jpg

02-064.jpg

03-063.jpg

04-064.jpg

05-063.jpg

06-059.jpg

07-061.jpg

08-060.jpg

09-062.jpg

10-066.jpg

11-061.jpg

12-061.jpg

13-059.jpg

14-062.jpg

15-057.jpg

16-048.jpg

17-048.jpg

18-046.jpg

19-039.jpg

20-036.jpg

21-037.jpg

22-037.jpg

23-032.jpg

24-029.jpg

Rohingya’nın Guldexwîn’leri

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir