Sediyani: “İsrail’le anlaşma zaferse, Mavi Marmara yolcuları neden susuyor?”

Parveke / Paylaş / Share

Gazeteci – yazar İbrahim Sediyani, Yarına Bakış Gazetesi’ne Mavi Marmara olayını ve Türkiye – İsrail anlaşmasını yorumladı…

 

 

     2010 yılında İsrail askerlerinin katliamına şahidlik eden Mavi Marmara yolcularından gazeteci İbrahim Sediyani’ye göre, iktidara yakın medya Mavi Marmara mağdurlarının İsrail’le yapılan anlaşmaya tepkisini bildiği için onlara kulak vermiyor.

     Altı yıl önce İsrail askerlerinin baskınına uğrayan Mavi Marmara gemisinin 587 yolcusundan biri olan gazeteci – yazar İbrahim Sediyani, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Dönemin başbakanından izin mi aldınız?” sözlerine tepki gösterdi. Almanya’da yaşayan Sediyani, uluslararası yardım kuruluşlarıyla birlikte organize edilen Mavi Marmara’yı İHH’nın Türkiye’nin iç politika malzemesi haline getirdiğini söyledi. İsrail ile yapılan anlaşmayı Yarına Bakış’a değerlendiren Sediyani, iktidarın miting meydanlarında yıllarca kullandığı Mavi Marmara’ya ihanet ettiğini dile getirdi.

     İsrail ile yapılan antlaşmanın iktidara yakın gazetelerde zafer olarak nitelendirilmesini eleştiren Sediyani, “Madem bu zaferdir, o halde niye bir tane Mavi Marmara yolcusunu konuşturmuyorsunuz?” diye sordu. “Bu olaylar patlak verdiğinden beri bana tüm muhalif gazetelerden görüşme talebi geliyor, iktidar gazeteleri beni çok daha iyi tanıdıkları halde onlardan bir tane arayan yok” dedi.

     GÜLEN’İN DEDİĞİNE GELDİLER

     İsrail askerlerinin Mavi Marmara’ya saldırması sonrası akl-ı selim çıkışlarla altı sene dalga geçildiğine değinen Sediyani şöyle konuştu: “Zulme karşı duyarlı olan, kadınlara ve çocuklara insanî yardım, mama, oyuncak, bisküvi götürmek isteyen, tamamen insanî duygularla yola çıkan insanlar politik çıkarlar için kullanıldı, ölüme gönderildi. Yıllarca iç politika malzemesi yapıldı. Son kullanma tarihi bitince de görüldüğü gibi ihanet edildi. Olaydan sonra Fethullah Gülen ‘Otoriteden izin alınmalıydı’ dediğinde Gülen’e linç kampanyası başlatıldı. Ama şimdi onun dediğine gelindi.”

     MAVİ MARMARA’YA EN BÜYÜK İHANETİ İHH YAPTI

     Uluslararası yardım kuruluşlarını katılımıyla gerçekleşen yolculuğun iktidara iç politika malzemesi haline getirildiği için Mavi Marmara’ya en büyük ihanetin İnsanî Yardım Vakfı (İHH) tarafından yapıldığını dile getiren Sediyani, “Bu mesele iktidara malzeme yapıldı” dedi ve şöyle konuştu: “Çünkü İHH bu yolculuğa katılan 6 kuruluştan biriydi ve bu organizasyon 36 farklı ülkeden 587 yolcunun katıldığı uluslararası bir dâvâydı. İçeride Alman, Yemen, Fas, Cezayir, Tunus milletvekilleri vardı. İsveçli profesörler, Alman komünistler, İrlandalı sosyalistler vardı. Hatta Avrupa Parlamentosu ve İsrail milletvekilleri bile vardı. Vatikan papazı bile var. Böylesi uluslararası bir organizasyonu İHH tutup Türkiye’nin iç politika malzemesi haline getirdi. Evrensel bir meseleyi AKP’ye malzeme yapan İHH’dır.”

     Mavi Marmara’ya binen milletvekillerinin bu olayı kendi ülkelerinde iç politika malzemesi yapmadıklarının altını çizen Sediyani, “AKP’nin gemide bir tane bile milletvekili yoktu, hatta binecek olan da son anda vazgeçti neler olacağını bildiği için. Ama onlar iç politika malzemesi yaptılar” dedi.

     BU “U” DÖNÜŞLERİ İLK DEĞİL

     İktidarın, İHH gibi bir süre beraber olduğu pekçok isimle yollarını ayırması konusuna da değinen Sediyani, bu ayrılıkların Milli Görüş’ün efsane lideri Necmettin Erbakan’a sırtını dönmekle başladığını söyledi. Sediyani, bu “U” dönüşlerinin 2002’den sonra birçok dâvâ arkadaşlarını ve birlikte yol aldıkları insanları da kapsayarak, Abdullah Gül’ü, Bülent Arınç’ı ve daha birçok iktidarla özdeşlemiş isme sırt dönmekle devam ettiğini dile getirerek, (Beşşar) Esad’la kardeş gibiydi. Mısır için meydanlarda ‘Rabiâ, Rabiâ’ diye bağırırken aynı zamanda Mısır’daki darbenin finansörlüğünü yapan Suudî kralına devlet nişanı veriyordu” dedi.

     İktidara oy verenlerin İsrail ile yapılan anlaşmalar ve iktidar tarafından yapılan açıklamalar karşısında bir tepki vermeyeceğini söyleyen Sediyani, Erdoğan ne derse kabul edecek bir toplulukla karşı karşıya olunduğunu dile getirdi. Sediyani, “İktidara yakın yazarlara bakın. Bunlar için hak, hakikat, doğru, yanlış gibi kriterler yok. Bunların çıkarları var, ona bakarlar. Erdoğan ‘barış’ der, bunlar köşe yazılarında, sosyal medya hesaplarında ‘barış âyetleri’ paylaşırlar. Erdoğan savaş başlatır, bunlar köşelerinden savaş tamtamları çalarlar” dedi.

     Selma Tatlı

     YARINA BAKIŞ GAZETESİ

     3 TEMMUZ 2016

türkiye israil

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir