Bugün dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dîne, ırka veya düşünceye sahip olursa olsun, insanlara “Emperyalizm’in gönüllü hizmetçileri olan en gerici devletler hangileridir?” diye sorsanız, “aklın yolu birdir” sözünü doğrulatırcasına “Arap devletleri” cevabını alırsınız.
Neden? Gerçekten de öyledir de ondan.
Hakikaten Arap devletlerinin Emperyalizm güdümündeki siyasî yapıları ve gerici duruşları, ister “Müslüman” gözlüklerinizle bakın, ister “Ortadoğulu” veya “devrimci”, hangi gözlüklerle bakarsanız bakın, utanç vericidir.
Özellikle 2006 Lübnan saldırılarında Arap devletlerinin ortaya koyduğu “İsrail dostluğu” ve “Hizbullâh düşmanlığı”, bu ülkelerde yaşayan ve gerici devletlerine bağlı olan Arap vatandaşlarının dahi tepkisini çekmiştir. Öyle ki dünya medyasında, Lübnan savaşının daha da uzaması halinde, bir – iki Arap devletindeki rejimin yıkılabileceğine dair yorum ve analizler bile yapıldı.
Oysa bu Arap ülkelerinde dalgalanan bayraklar, devletlerin yapısı ve politikasıyla taban tabana zıt bir mahiyet arzediyor. Nasıl ki Hristiyanlık’tan eser bile kalmayan, sosyal – siyasal her türlü alanda dînlerini tamamen devredışı bırakan Avrupa ülkelerinin (özellikle, Hristiyanlık’ın isminin bile artık anılmadığı İskandinavya ülkelerinin) bayraklarında hep “Haç” işareti varsa, bırakın İslam’ı yaşayıp O’nun emirleriyle hükmetmeyi, İslam’a bizzat savaş açmış olan Arap devletlerinin bayraklarında da genelde İslamî öğelerin göze çarptığını görüyoruz.
Oysa bayrak, o topraklardaki üç unsurun, halk, ülke ve devlet unsurlarının sembolize edilmiş ve kutsal olan, saygı duyulan, hatta uğrunda ölmenin bile göze alındığı “ortak değeri” olmalı değil midir?
Kitabın bu bölümünde, Mısır’dan başlayarak tüm Arap ülkelerinin bayraklarını inceleyeceğiz. Bakalım, Arap devletlerinin gerici ve tiksinti veren rejimlerine karşılık, Arap ülkelerinin bayrakları aslında neleri anlatıyor…
MISIR BAYRAĞI
Bugünkü Mısır bayrağı, Pan – Arabizm renkleri olan siyah, beyaz ve kırmızı renklerinden oluşur. Bu renkler alt alta dizilmişlerdir.
Arap ülkelerinin ezici bir çoğunluğunun bayraklarının bu renkleri taşıması, bütün Arap dünyasını bir çatı altında toplayıp birleştirmeyi hedefleyen Pan – Arap millîyetçiliğinin renkleri olmasından kaynaklanmaktadır.
İslam tarihindeki Arap – İslam imparatorluklarını incelediğimizde, her bir devletin, savaşlarda kendilerine sancaklar yapıp cenk ettiklerini ve bu devletlerin sancaklarının da ayrı ayrı renklerde olduklarını görürüz.
Allâh Rasulü (saw)’nün de bir ferdi olduğu Haşimîler kırmızı, Emevîler beyaz, Abbasîler ise siyah sancak taşımışlardır. Pan – Arabizm’in her bir rengi, bu Arap – İslam topluluklarından birini sembolize eder.
Mısır bayrağını da oluşturan bu renklerden işte kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah ise Abbasîler’i simgelemektedir.
Mısır bayrağının tam ortasında ise bir kartal resmi vardır. Bu kartal, Eyyubîler’in imparatoru Selahaddîn Eyyubî’nin kartalıdır. Selahaddîn Eyyubî’nin taşıdığı sultanlık armasında hep bu kartalın resmi vardı. Ancak Mısırlılar, bu kartalın üzerinde küçük bir ekleme yapmışlardır; kartalın göğsüne bir üçgen şeklinde yine siyah – beyaz – kırmızı renkleri yapıştırmışlardır.
Bugünkü Mısır bayrağındaki kartal resmi, Avrupa’da Mısır ile ilgili yazılmış bulunan tüm kitaplarda “Saladin – Adler” (Selahaddîn Kartalı) ismiyle geçer.
Ancak Pan – Arap millîyetçiliğinin siyah, beyaz ve kırmızının yanında dördüncü bir rengi daha vardır. Bu renk yeşildir ve yeşil, Fatımîler’i simgelemektedir. Asıl hayret verici olan durum, Sudan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün, Filistin ve Kuveyt gibi ülkeler bayraklarında Fatımîler’i simgeleyen yeşil renge yer verdikleri halde, Fatımîler’in asıl egemenlik gösterdiği ve tarih sahnesinde yer aldığı coğrafya olan Mısır’da, Mısır bayrağında Fatımîler’e yer verilmemesidir.
LİBYA BAYRAĞI
Libya bayrağı, dünyadaki yegâne “tek renkli” bayraktır ve bu renk, yeşildir. Albay Muammer Qaddafî’nin 1969’daki Yeşil Devrimi’ni simgelemektedir. Ayrıca Qaddafî’nin yazdığı ve bugün ülkede “anayasa” olan kitabının adı da “Yeşil Kitap”tır. Qaddafî’nin Libya’da egemen kıldığı ideoloji ise “İslamî Sosyalizm” olarak literatüre geçmiştir.
Libya bayrağının yeşil olması, sanıldığı gibi İslam’ı simgelememektedir.
TUNUS BAYRAĞI
Bugünkü Tunus bayrağı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sancaklarından biriydi ve Osmanlılar tarafından çizilmiştir. Tunus bayrağı ile Türkiye bayrağı arasındaki şaşırtıcı benzerlik, tesadüf değildir. Çünkü aynı kaynaktan doğmuşlardır.
CEZAYİR BAYRAĞI
Cezayir coğrafyasındaki halkların geleneksel renkleri, 1925 yılından beri yeşil – beyaz olup, 1954 – 1962 yılları arasında Fransız emperyalizmine karşı verdikleri Kurtuluş Savaşı’nda yeşil – beyaz bayrakla savaşmışlardır.
Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp bağımsızlıklarını kazanınca (1962), İslam’ı temsilen bayrağın ortasına ay – yıldız koydular. Bu ay – yıldızın rengini ise, Kurtuluş Savaşı’ndaki şehîdlerin kanlarına hürmeten kırmızı renkte yaptılar.
Bayraktaki hilâlin iki ucunun neredeyse biribirine değip kapanacak ve daire oluşturacak derecede uzun olmasının sebebi, Mağrîb (Kuzey Afrika) bölgesindeki insanlarda, “uzun boynuzların şans ve bereket getireceğine” olan yerleşik inançtır. Dikkat edilirse, aynı durum Tunus bayrağındaki hilâlde de vardır.
FAS BAYRAĞI
Bugün ülkeyi yöneten Alevî kökenli krallık ailesi, 300 yıldan fazla bir zamandır geleneksel olarak kırmızı rengi taşıyor.
Ortadaki yıldız ise “pentagram” şeklindedir ve Fas bayrağına 1915 yılında işlenmiştir. Bu pentagram, rivâyetlere göre Hz. Süleyman (as) Peygamber’in mührüdür.
SUDAN BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in dört rengini de taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah Abbasîler’i, yeşil ise Fatımîler’i simgelemektedir.
YEMEN BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in üç rengini de taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah ise Abbasîler’i simgelemektedir.
UMMAN BAYRAĞI
Kırmızı renkli sancak, sadece Haşimîler’in değil, aynı zamanda Haricîler’in de sancağıydı. Umman bayrağındaki kırmızı, Haşimîler’i değil, Haricîler’i simgelemektedir.
Kırmızı bayrağın sağ üstünde beyaz, sağ altında ise yeşil zemin vardır. Beyaz, ülkenin dînî lideri olan İmam’ı sembolize eder. Yeşil ise tarımsal ve bitkisel olarak ülkenin en verimli bölgesi olan ve ismi de zaten “Cebel’el- Axdar” (Yeşil Dağ) olan dağı simgelemektedir.
Bayrağın sol üst köşesinde sultanlığın amblemi yer alır.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ BAYRAĞI
Birleşik Arap Emirlikleri, 7 ayrı emirlikten (Ebu Dabi, Dubai, Şerca we’l- Kalba, Ras’el- Xeyma, Fuceyre, Umm’ul- Keywan, Ecman) oluşur ve bu emirliklerin bayrakları genelde kırmızı – beyazdır. Aslında sadece buradaki değil, Fars Körfezi’ndeki tüm şeyh ve emirliklerin bayrakları genelde bu iki rengi taşır.
Bu yüzden ülke bayrağı da kırmızı – beyaz yapılmış, ancak Pan – Arap renklerini oluşturması için bayrağa yeşil ve siyah eklenmiştir.
KATAR BAYRAĞI
Dediğimiz gibi, sadece Birleşik Arap Emirlikleri değil, Fars Körfezi (Basra Körfezi, İran Körfezi, Arap Körfezi)’ndeki tüm şeyh ve emirliklerin geleneksel renkleri kırmızı – beyazdır.
Ancak Katar bayrağının kırmızı yerine kahverengi olmasının iki sebebi vardır : Birincisi, aşırı güneşten dolayı, Arap Yarımadası’nda kırmızı renkli kumaşlar çok çabuk koyulaştığı için, Katar bayrağında bunu temsilen kırmızı değil, kahverengi yer alır. İkincisi ise, eskiden Bahreyn’e ait olan ve sonra ayrılarak ayrı bir ülke olan Katar’ın bayrağını Bahreyn bayrağından ayırtedebilmek için böyle yapılmıştır.
Bayraktaki dişlerin (ucların) sayısı eskiden 5 idi. Fakat bugün bu sayı 9’a çıkarılmıştır.
BAHREYN BAYRAĞI
Kırmızı – beyaz, Fars Körfezi’ndeki şeyh ve emirliklerin geleneksel renkleridir. Renklerin biribirine geçerken oluşturduğu dişlerin (ucların) sayısı 5’tir ve İslam’ın beş şartını temsil eder.
SUUDÎ ARABİSTAN BAYRAĞI
Yeşil zemin üzerinde beyaz renkte Kelime-i Tevhîd yer alır : Lâ İlâhe İllallâh – Muhammedun Resûlullâh.
Alttaki kılıç, Suudî hanedanının geleneksel kılıcıdır ve Vahhabî gücünü simgelemektedir. Zannedildiği gibi Hz. Muhammed (saw)’in kılıcı değildir.
ÜRDÜN BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in dört rengini de taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah Abbasîler’i, yeşil ise Fatımîler’i simgelemektedir.
Haşimîler Hz. Mûhâmmed (saw)’in ailesi olduğu ve kronolojik olarak ilk sırada geldiği için, bayrağın baş kısmında ve özel bir formatla üçgen şeklinde yer alır ve üzerinde 7 köşeli beyaz bir yıldız bulunur. 7 köşeli yıldız, Qûr’ân-ı Kerîm’in ilk sûresi olan Fatihâ’nın 7 âyet-i kerîmesini simgeler.
FİLİSTİN BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in dört rengini de taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah Abbasîler’i, yeşil ise Fatımîler’i simgelemektedir.
LÜBNAN BAYRAĞI
Değil sadece Arap ve İslam dünyasının, tüm dünyadaki en ilginç bayraklardan biri Lübnan bayrağıdır. Tamamen dînî motifler içerir ve üç semavî dînden (İslam, Hristiyanlık, Musevîlik) öğeler barındırır.
Lübnan bayrağının altı ve üstü kırmızı renktedir. Bunlar, I. Dünya Savaşı (1914 – 1918)’ndaki Kurtuluş Savaşı’nda ülkenin kurtuluşu ve bağımsızlığı için canlarını fedâ eden halkın kanlarını temsil eder. Biri Müslümanlar’ın, biri de Hristiyanlar’ın kanlarıdır. Bu ikisinin arasındaki genişçe beyazlık ise, Müslümanlar’ın ve Hristiyanlar’ın ülkede birlik ve beraberlik halinde, barış içinde yaşadıklarını anlatmaktadır.
Bayrağın ortasındaki sedir ağacı ise Tevrât’tan alınmadır. Tevrât’ın “Mezmurlar” bölümünde Lübnan’dan bahsedilirken, bu ülkede çokça yetişen bu sedir ağacından söz edilir:
“Salih adam hurma ağacı gibi bitecektir ve Lübnan’daki sedir ağacı gibi büyüyecektir. Râbbin evinde dikilmişlerdir; Allâh’ın avlularında çiçeklenecekler ve ihtiyarlıkta meyve vereceklerdir. Yaş ve taze olacaklardır.” (Tevrât, Mezmurlar, 92’nci mezmur, 12. – 14. âyetler)
SURİYE BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in üç rengini taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah ise Abbasîler’i simgelemektedir.
Suriye ile Mısır, 31 Ocak 1958’de birleşip “Birleşik Arap Cumhuriyeti” adıyla tek devlet olmuşlardı. Ancak bu birlik sadece üç buçuk yıl sürmüş, 28 Eylül 1961’de dağılmıştır.
Suriye bayrağındaki yeşil renkte iki yıldız, işte bu birliği simgelemektedir. Yıldızlardan biri Suriye, biri de Mısır’dır.
IRAK BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in üç rengini taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah ise Abbasîler’i simgelemektedir.
1963 yılında Irak, Suriye ve Mısır arasında, birleşip “tek devlet” olma yönünde görüşmeler yapılmış, ancak anlaşma sağlanamadığından başarılı olunamamıştı.
Irak bayrağındaki yeşil renkte üç yıldız, bu özlemi dile getirmektedir. Yıldızlardan biri Irak, biri Suriye, biri de Mısır’dır.
1991’deki Körfez Savaşı’nda Saddam Hüseyin, ABD’ye karşı İslam dünyasını yanına çekebilmek için bayrağa “Allâh-u Ekber” lafzını ekledi.
KUVEYT BAYRAĞI
Pan – Arabizm’in dört rengini de taşımaktadır. Kırmızı Haşimîler’i, beyaz Emevîler’i, siyah Abbasîler’i, yeşil ise Fatımîler’i simgelemektedir.
Renklerin bayrak üzerindeki şekilsel görünümü, Safî ed- Dîn el- Hilî efsanesine dayanmaktadır.
SONUÇ
Mithat Cemal Kuntay, yazdığı şiirlerinden birinde, “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır” diyordu.
Ancak bugünkü Arap devletlerine baktığımız zaman görüyoruz ki, bayrağın üstünde kan olması tek başına bir anlam ifade etmiyor.
Önemli olan, insanın kendisinde de kan olmasıdır. İnsanlarda kan olmadıktan sonra, bayraklarında değil Kurtuluş Savaşı şehîdlerinin, isterse Uhud ve Kerbelâ şehîdlerinin kanları olsun.
Kudüs’ün ve Filistin’in kurtuluşu deyince ilk aklımıza gelen isim olan Selahaddîn Eyyubî’nin kartalına bayrağında yer veren Mısır’ın bugün İsrail’in bölgedeki en yakın Arap müttefiki olması, İsrail ile Camp Dawid Antlaşması’nı imzalaması tezat değil de nedir?
Osmanlı sancağını kendilerine ülke bayrağı olarak seçen Tunus’un bugün Müslümanlar için bir açıkhava hapishanesine dönüşmesi, değil üniversitede veya devlet kurumlarında, sokakta bile başörtüsünün yasaklanması tezat değil de nedir?
Fransız emperyalizmine karşı verdikleri Kurtuluş Savaşı’ndaki şehîdlerin kanlarını temsilen bayrağına kırmızı renkte ay – yıldız işleyen Cezayir’in Fransa’dan aldığı emirle 1992’de Müslümanlar’a karşı askerî darbe yapması tezat değil de nedir?
Bayrağının üzerinde kocaman harflerle “Lâ İlâhe İllallâh – Muhammedun Resûlullâh” yazan Suudî Arabistan’ın, petrol ve benzeri tüm zenginlikleri ABD emperyalizmine peşkeş çekmesi, 1987’de Hacc’da, Allâh’ın evinde “Müşriklerden beraat” yürüyüşü yapan İranlı hacıları katletmesi, son Lübnan olaylarında “Hizbullâh’ın başarısı için dûâ etmek haramdır” diye fetvâlar yayınlaması tezat değil de nedir?
Bayrağının üzerinde, içinde “Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz” âyet-i kerîmesinin de bulunduğu Fatihâ Sûresi’ni temsilen yedi köşeli yıldız bulunan Ürdün’ün, bugün İsrail’e kulluk etmesi ve ayakta kalabilmek için sadece ABD’nin yardımına muhtaç olması tezat değil de nedir?
Demek ki bayrakların üzerinde kan olması tek başına bir anlam ifade etmiyor. Önemli olan insanların kendisinde de kan olması.
Tıpkı Lübnan’daki Hizbullâh gibi.
Olaylara, insanlara, dünyaya ve hayata kavmiyetçi (ulusalcı) gözlüklerle baktığınız zaman, gerçeği kavramakta zorlanırsınız.
Hizbullâh da Arap’tır, Suudî Krallığı da, Mısır rejimi de.
Ama kesinlikle aynı kanı taşımıyorlar.
SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ
CİLT 1
Bravo. Bu yazdıklarınıza ilâve edecek tek bir kelime bulamadım.