Bas Gazetesi’ne konuşan gazeteci – yazar İbrahim Sediyani, Kerkük ve bağımsızlık referandumu konularında önemli açıklamalarda bulundu…
Almanya’da yaşayan gazeteci – yazar İbrahim Sediyani, Kürdistan medyasına konuştu. Bas Gazetesi’ne verdiği demeçte İbrahim Sediyani, gündemdeki konulardan Kerkük’e Kürdistan bayrağının çekilmesi ve bu yıl içinde yapılması düşünülen bağımsızlık referandumu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Kürdistan hakikat, bağımsız Kürdistan ise haktır” diyen Sediyani, Kürt bayrağının Kürdistan’ın bir yerleşim biriminde dalgalanmasından daha doğal birşey olamayacağını söyleyerek, “Kerkük’te gönderden indirilmesi gereken bir bayrak varsa, o da Irak adlı sunî devletin bayrağıdır” değerlendirmesinde bulundu. Bağımsızlık istenci ve referandum kararının son derece doğru ve olumlu olduğuna işaret eden İbrahim Sediyani, Musul’un dışarıda bırakılmaması gerektiği uyarısında bulundu. Kürdistan Federe Devleti’nin hem Ortadoğu bölgesindeki devletlerle, hem İslam ülkeleriyle, hem de Batı devletleriyle, yani Avrupa ve ABD ile iyi ilişkiler geliştirmesi gerektiğini ifade eden Sediyani, dünya devletleriyle iyi dostluk ilişkilerinin, Kürtler’in ve Kürdistan’ın çıkarına olduğuna vurgu yaptı.
Sediyani’nin Bas Gazetesi’ne yaptığı çarpıcı açıklamaları ilginize sunuyoruz…
* * *
– Kerkük’te asılan Kürdistan bayrağı ve sonrasında bağımsızlık referandumu gündeme geldi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Olması gereken oluyor ve hakikat tecelli ediyor, Sünnetullah tecelli ediyor. Hak geldi mi bâtıl zail olur. Kürdistan hakikat, bağımsız Kürdistan ise haktır. Bunun tartışmasının yapılması bile hak ve hakikate karşı savaş açmaktır, cehalettir. Hakkı inkâr etmektir. Kutsal Kitaplar bunu “küfür” olarak niteler.
Kürdistan’ın Kerkük şehrinde Kürdistan bayrağının dalgalanması, olması gerekendir, hakikatin tecellisidir. Kürt bayrağının Kürdistan’ın bir yerleşim biriminde dalgalanmasından daha doğal birşey olamaz. Kerkük’te gönderden indirilmesi gereken bir bayrak varsa, o da Irak adlı sunî devletin bayrağıdır.
“Erdem” ve “adalet” umdelerinden yana olan tüm insanların ve çevrelerin yapması gereken, Kerkük’ten Kürdistan bayrağını indirmeye çalışmak değil, o aynı Kürdistan bayrağını şu anda işgal altında olan Musul’da da göndere çekme temennisinde bulunmaktır. Zirâ Kürtler kimsenin toprağını işgal etmiyorlar, bilakis kendi topraklarını işgalden kurtarmaya çalışıyor ve kurtardıkları topraklarına da bayrağını çekiyorlar. Bu, dünyadaki hiçbir erdemli topluluğu rahatsız etmez, sadece işgalcileri ve mayalarında “Kürt düşmanlığı” olan ırkçıları rahatsız eder. Irkçılığın tedavisi yoktur; onlara Allah’tan acil şifalar dilemekten başka elimizden birşey gelmiyor.
Bağımsızlık istenci ve referandum kararı, son derece doğru ve olumludur. Ancak Musul’un dışarıda bırakılmaması lazım. Önce Musul’un kurtarılması, bağımsızlığın ondan sonra ilan edilmesi lazım. Musul’suz Kürdistan’a ben karşıyım. Eminim ve temenni ediyorum ki Sayın Mesud Barzanî ve Sayın Celal Talabanî de böyle düşünüyorlardır.
Çok hassas ve kırılgan bir süreçten geçiyoruz. Böylesi bir süreçte, bağımsızlık yolundaki Kürdistan Federe Devleti’nin hem Ortadoğu bölgesindeki devletlerle, hem İslam ülkeleriyle, hem de Batı devletleriyle, yani Avrupa ve ABD ile iyi ilişkiler geliştirmesi lazım. Kavga ve husumetten kimseye fayda gelmez, zararını en çok biz görürüz. Dünya devletleriyle iyi dostluk ilişkileri, Kürtler’in ve Kürdistan’ın çıkarınadır. Erbil bu barışçıl siyaseti şimdiye kadar oldukça başarılı bir şekilde yürüttü, bu çizgiyi devam ettirmesi lazım.
BAS GAZETESİ
10 NİSAN 2017
Güzel yüreğinize sağlık mamoste. Seni ve Kürdistan’ı seviyoruz.
Bence artık petrol sevkiyatını Basra’ya doğrultmalı, TR’ye “yawşamaktan” vazgeçmeli. İradesini TR’den koparıp, özgür bir iradeye sahip olmadan yaptıkları(söylemleri) Kürt milletini aldatmaktan başka birşey olmaz.
YNK İrancı kanatla imtihanını verdi, PDK’nin Türkiyeci kanadıyla hesaplaşmasının zamanı şimdi.