Kişisel Twitter, Facebook ve İnstagram hesaplarında birbirinden ilginç ve güzel fotoğraflar paylaşan yazar İbrahim Sediyani’nin İnstagram’da Nisan ayında paylaştığı fotoğraflar…
Kendisine ait kişisel Twitter, Facebook ve İnstagram hesaplarında birbirinden ilginç ve güzel fotoğraflar paylaşıp altına düşündüren sözler yazan yazar İbrahim Sediyani’nin bu yılın Nisan ayında İnstagram’da paylaştığı fotoğrafları sitemiz takipçilerinin ilgisine sunuyoruz.
İşte Sediyani’nin Nisan ayı boyunca paylaştığı birbirinden ilginç ve güzel doğa, hayvan, insan, toplum, çocuk ve kadın, aile, kırsal yaşam ve san’ât fotoğrafları ve onların altına yazdığı düşündüren, anlamlı ve güzel sözler…
* * *

Ömrün boyunca bizi güldürdün. Allah da seni güldürsün, râhmetiyle kuşatsın. Mekânın Cennet olsun Halit Akçatepe.
(1 Ocak 1938 – 31 Mart 2017)

Beta balığı… Anavatanı Tayland olup, sığ ve durgun sularda yaşamaktadır.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hristiyan bir kadının taşıdığı pankart: “İsa’yı ve Hüseyn’i aynı kalpte taşıyabilirim.”

İçinde yüzme havuzu olan evler, bir başka oluyor.

Kalk ey Bilâl, ezan vaktidir
ve dök hüsrev dolu gözyaşlarını
işte bin yıllık çileden, onca düşten sonra
Muhammed’in nûru sanki buradan yankılanmakta
Kalk ezan vaktidir şimdi.
karar anı bizim elimizde şimdi
ezanın sabah şebnemlerinin billurunu andırıyor
ve uyanış sabahının rengini
doludizgin giden atların bakışındaki rengi
adalet meleği hakim olsun cihana
ve tebessüm goncaları açıversin mazlumların dudaklarında.
mescîdlerin kenarında başını yükselten şu minarelerden
coşkun Nil sahillerinden Güney Lübnan tepelerine,
vahşi Huzistan çöllerinde,
Atlas Okyanusu’nun coşkun dalgalarının yanıbaşında,
Dar’ul- Beyza’da, yiğitler ülkesi Tunus’ta,
Mezopotamya’da, kızgın Hicaz çöllerinde,
Hindukuş Dağları’nda, Afganistan’da,
O feryâddan başka birşey işitebiliyor musun?
Bilmem kaç daire vermişler adama, vermemiş adam evini. Helâl olsun kardeşime…
yaşlılığıma ertelediğim bir çocukluk yaşadım,
orta yaşları mutsuz geçirmem bu yüzden.
Her biri bir gezegendi bizim için.
Fakat o kadar mutluyduk ki, bir bilsen,
Çünkü hepsinde de yaşam vardı.
Şerafeddîn Dağları – Bingöl
Bingöl’de yayık yayan Kürt kızları, 1978.
Bir anne, 2 yaşındaki kızının çizdiği resmi detaylandırıp renklendirmiş.
Bir babanın felçli kızıyla birlikte yürüyebilmek için geliştirdiği aparat.
Bir damla suyu paylaşmak…
Bir gülüşü var, sanırsın Beşiktaş sahaya çıkıyor…
14 Nisan, Güney Kürdistan’da “Enfal Kurbanlarını Anma Günü”. Dünya tarihinin en büyük soykırımlarından biri olan Enfal Soykırımı’nın yıldönümü.
Irak’ın Kürtler’e uyguladığı Enfal Operasyonu, 1988 – 89 tarihleri arasında sürdü ve bu operasyonlarda 182 bin Kürt öldürüldü.
Baas rejimi, bu Enfal operasyonlarında bu alanlardaki tüm köy, kasaba ve ilçelerindeki Kürtler’i katliâmlardan geçirmiş, kalanları ise Irak’ın güneyine doğru sürmüştü. Katliâmcı Irak devletinin Dokan Baraj Gölü’nün kapaklarını açmasıyla binlerce Kürt çamurlar altında kalarak yaşamını yitirdi.
182 bini aşkın Kürt, toplu katliâm, kurşuna dizme gibi vahşî yöntemlerle öldürülmüş ve toplu mezarlarda gömülmüş, 4 bine yakın köy yerle bir edilmişti.
Kürdistan’da 4 bin 665 köy Enfal Soykırımı ile yerle bir edildi. 182 bin Kürdistanlı öldü. 1800 okul, 300 hastane, 3 bin camii ve 27 kilise yıkılarak toplamda Kürdistan’da köylerin % 90’ı yer ile yeksan edildi.
10 ilâ 70 yaş arası 8 bin Barzanî aynı gün evlerinden alınıp Irak’ın güneyindeki çöllere götürüldü ve çoğu diri diri gömülerek öldürüldü.
Yüzlerce Kürt kızı “cariye” gibi alınıp Arap ülkelerindeki zenginlere satıldı.
Barzanî kadınları senelerce Musul ve Erbil’de zorunlu ikamete tabi tutuldular ve inşaatlarda çalıştırıldılar. Katliâmda düğün günü öldürülen erkeklerin dokunamadıkları eşleri asla evlenmediler Barzan’da. Kadınlar hep siyâh giydi.
Kürdistan’ın neredeyse bütün alanlarına doğru genişleyen Enfal operasyonu, 14 Nisan 1988’de çok tehlikeli bir boyuta vardı. Bu boyuta ulaştığı içindir ki bugün “Enfal Soykırımı’nı Anma Günü” olarak Kürtler’in zihninde yer edindi.
14 Nisan, her yıl Güney Kürdistan’da “Enfal Kurbanlarını Anma Günü” olarak anılıyor. Kürdistan’ın en büyük yas günüdür.
Barzan bölgesinde halen birçok yerde düğün yapılmaz, müzik dinlenmez. Saddam’ın zûlmüne karşı Kürtler’le birlikte bütün tabiât ve hayvanların da direndiğinin görülmesi üzerine başlayan inançla, bugün bu bölgede hiçbir hayvan öldürülmez. Kuş öldürmenin cezası 4 yıl, ceylan öldürmenin cezası 13 yıl hapistir. Bu bölge şu an doğal bir sit alanıdır.
Bir kadının gönlünü almak ne kadar da zor, Ya Rabbim…
Bir kurbağanın gergedan böceğini tiye alması ve o güzel ânlar… (Fotoğraflar gerçektir)
Soldaki Heidi idi, sağdaki Guldexwîn. 20 yıl sonraki büyümüş halleri idi.
Alaska kurbağası… Kışın tüm organları donar, fakat yazın tekrar hayata döner. Bunun nasıl olduğunu bilim de açıklayamıyor.
Bu sezon hem Süper Lig’de hem de Avrupa’da bize çok güzel mutluluklar yaşatan BeşiktAşkımız, UEFA Avrupa Ligi’nde rakibine penaltılarla elenerek son 4 takım arasına katılma şansını elinden kaçırdı.
Sen gönüllerin şampiyonu, spordaki en güzel aşksın.
Böyle bir camiâyla, bu futbolcularla, bu teknik heyetle, bu yönetimle ve böyle muhteşem taraftarlarınla sen her türlü takdiri ve iltifatı hakkeden gerçek bir ailesin. Beşiktaş Ailesi’sin.
İnanıyoruz ki bu sezon Türkiye’de ligi yeniden şampiyon tamamlayıp 3. yıldızı takacak, gelecek sezon da Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde bizlere nice zaferler ve mutluluklar yaşatacaksın.
Bir sivrisinek gözünün 22 milyon kez büyütülmüş hali.
Bir tren garında donarak ölen, dünya edebiyâtının en önemli isimlerinden Lev Nikolayeviç Tolstoy (1828 – 1910)’un bilinen son fotoğrafı.
Bir zamanlar okuyan bir toplumduk.
Bırak pasaklı kalsın, annesi.
Suyunu ninesi döksün, sırtını annesi yıkasın. Paşamızın üstü başı temiz, ömrü uzun ve bereketli olsun.
Niyetiniz iyiyse; yaptığınız yanlışlar kötülük değildir, hatadır. Niyetiniz kötüyse; yaptığınız doğrular iyilik değildir, menfaattır.
İnsanlar âmele, Allah niyete göre hüküm verir.
(İbrahim Sediyani, “İnsanlar Âmele, Allah Niyete Göre Hüküm Verir”)
Türkiye’de gerçekleştirilen Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı sonuçları açıklandı. Muş (Mıj) ilimizin Varto (Gûmgûm) ilçesinden Eda Beytaş, büyük bir başarıya imza atarak “Türkiye birincisi” oldu. Eda, 2 ayrı sınavda sorulan 120 sorunun tamamını doğru cevapladı.
Varto’nın Dağlıca (Canê Sera) köyünün Seyitkamer (Sekê Mêran) mezrâsında yaşayan Kürt kızı Eda’nın bu başarısı, Varto ve Muş’ta büyük sevinç yaşanmasına vesile oldu. Aynı sınavda geçen yıl da Eda’nın ablası Ezgi Beytaş bu başarıyı yakalamış ve “Türkiye birincisi” olmuştu.
Muş’un Varto ilçesindeki Çaylar Yatılı İlköğretim Bölge Okulu öğrencisi olan Eda kızımızın bu başarısı hem ailesine, hem de tüm Varto ve Muş’a büyük gurur yaşattı. TEOG Sınavı’nda Türkiye birincisinin 2 yıl üst üste aynı aileden çıkması, her ikisinin de kız öğrenci olması, bu kızkardeşlerin aileleriyle birlikte Varto’nun küçük bir köyünün şirin bir mezrâsında yaşamaları, kendi söylediklerine göre hayatları boyunca Muş il sınırları dışına dahi çıkmamış olmamaları, fakir olup kendi imkânlarıyla ve zekâlarıyla bu başarıyı yakalamış olmaları, olayın en dikkat çekici boyutlarını oluşturuyor.
Geçtiğimiz ay da Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS)’nda başka bir Kürt kızı Bingöllü Ahsen Zeynep Kaya 500 tam puan alarak “Türkiye birincisi” olmuştu.
Birecik’te Kürt kayıkçılar, 1950’li yıllar.
Bisikleti yutan ağaç, Vashon Adası – ABD.