Kürdistan Bölgesi Yönetimi ve FIFA

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

     “Jamaika’nın başkenti neresi?” diye sorsam, eminim bir çırpıda Kingston diyenlerin sayısı bir elin parmak sayısını geçmeyecektir. Aynı şekilde “Jamaika’nın başbakanı kimdir?” sorusunu sorsam, Andrew Holness yanıtını verecek olanların sayısı Kingston yanıtını verenlerden daha az olacaktır. Ama eğer “Usain Bolt kimdir?” diye sorsam, herkes istisnasız bir şekilde “dünyanın en iyi atletidir” yanıtını verir. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Liste uzar gider. Maradona, Messi, Ronaldo, Nadal ya da Juventus, Liverpool, Barselona veya Bayren Münih aynı etkiler uyandıran en bilinir ikonik simgelerdir.

     Peki nasıl oluyor da bir sosyal aktivitenin aktör ya da aktörleri, bir ülkenin başkentinden veya bir devletin bir numarasından daha tanınır hale gelebiliyor? Nedeni aslında basit; çünkü insanoğlu salt politik bir varlık değil. Politik varlık olmaktan çok ve ondan öte sosyal bir varlıktır. Yaşadığımız hayatların sorunları temel olarak bizi politikleştirir. Ama durum ne olursa olsun yüzümüz her zaman hayatın hazlarına dönüktür. Bir bakıma hayatın en esaslı anlamı da budur.

     25 Eylül’de Güney Kurdistan’da Bağımsızlık Referandumu yapılacak. Yerkürede yaşayan bütün onurlu Kürtler’in bin yıllık rüyâsına ramak kala, yapılması lazım gelen en önemli işlerden biri de, Kürdistan Yönetimi’nin FIFA üyeliği için dev bir adım atmasıdır. Referandum hazırlık çalışmalarının her düzeyde özenle yürütülmesi gerektiğini, referanduma karar veren iradenin bildiğini biliyorum. Süreci politik ve diplomatik açıdan neredeyse kusursuz biçimde yöneten karar verici iradeye nacizane teklifim; hiç zaman kaybetmeden FİFA Konseyi’ne üyelik için başvuru girişimlerini başlatmalarıdır.

     Aslında bu yazının ve fikrin “fikir babası” İbrahim Sediyani‘dir. Geçen hafta kaleme aldığı “Kürdistan FIFA’ya Niye Üye Olmuyor?” başlıklı yazısı, bu yazıyı biraz da geç kalmanın utancıyla kaleme almama neden oldu. Benim gibi işi futbol yorumculuğu olan birinin bu konuyu şimdiye kadar ihmal etmesi doğrusu kabul edilebilir birşey değil. Sediyani’ye teşekkür ve özür borcumu ifade ederek meseleye biraz daha güncellik kazandırmak istedim.

     1904 yılında “Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği” (FIFA)’nin kurulması, 1908 yılında Londra Olimpiyatları’nda futbolun ilk kez yer alması ve 1955 yılında Avrupa’da Avrupa Futbol Birliği (UEFA)’nin kurulmasıyla futbolun kurumsallaşma sürecini tamamlayarak günümüze kadar ulaştığını her haliyle görüyor ve gözlemliyoruz.

     Günümüzde futbol, yüzbinlerce çalışanı ile her geçen gün büyüyen ve milyonlarca taraftarı olan dev bir sektör haline dönüşmüştür. Fransa Stratejik ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Müdürü Pascal Boniface’nin “Futbolun stratejik önemini kimse reddedemez. Futbol dünyanın en evrensel olaylarından biridir. Demokrasiden, piyasa ekonomisinden daha evrensel, gerçek anlamda sınır tanımayan tek şey…” şeklindeki açıklaması futbola olan ilginin boyutlarını açıklayıcı niteliktedir. Dolayısıyla sporun, özelikle de futbolun toplumla iç içe olan yapısının siyasî, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerle uyum içerisinde hareket ettiğini çok canlı ve pratik örneklerinden görüyoruz.

     Dünyada futbol yönetimi ve organizasyonun merkezi, kısa adı FIFA olan Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (Fédération Internationale de Football Association)’dir. FIFA, 21 Mayıs 1904 yılında Avrupa liglerinden Fransa, Belçika, Danimarka, Hollanda, İsveç ve İsviçre’nin katılımıyla, o güne kadar sadece Britanya Adası’nda düzenlenen, İngiltere, Kuzey İrlanda, Galler ve İskoçya’nın katıldığı uluslararası futbol turnuvasını genişleterek bir dünya turnuvası haline getirmek için Paris’te kurulmuştur. 

     FIFA’nın 211 üyesi bulunmakta olup merkezi Zürih’tedir. Dünyada futbolla ilgili konfederasyonlar, ulusal federasyonlar ve spor kulüpleri FIFA’nın denetiminde faaliyetlerini sürdürmektedir. FIFA, futbolda kuralların belirlenmesi, değiştirilmesi, uluslararası maçların ve turnuvaların düzenlenmesi konusunda dünyada en yetkili organdır. FIFA’nın oluşumu incelendiğinde, “Avrupa Futbol Federasyonlar Birliği”, “Asya Futbol Konfederasyonu”, “Afrika Futbol Konfederasyonu” ve “Kuzey, Orta Amerika ve Karayip Futbol Konfederasyonu”, “Güney Amerika Futbol Konfederasyonu” ve “Okyanusya”nın biraraya gelerek oluşturduğu küresel bir birliktir.

     Kürdistan Yönetimi de bu birliğin saygın bir üyesi olmak için hemen şimdi ilk adımı atmalıdır. “FIFA Tüzüğü”nün 1. maddesi üyelik koşullarına cevaz verecek esnek yorumlarla doludur. Üyelik başvurusu için illa da bağımsız devlet olmak gerekmiyor. Hukuksal varlığı tanınan bir “bölge” olmak da yeterlidir. Siyasal varlığı belirgin bir bölge, üyelik için ciddi lobi çalışmalarıyla birlikte kolayca üye olma imkânını kazanabilir.

     BASNEWS GAZETESİ

     19 HAZİRAN 2017

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir