Liechtenstein Üzerine Sosyolojik Anekdotlar

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

     Avrupa kıt’âsının en yüksek yerleri olan Alpler Bölgesi’ne bir gezi düzenlemiş ve 12 – 15 Mart 2008 tarihleri arasında dört ülkeyi (Almanya, Avusturya, Liechtenstein, İsviçre) kapsayan bu dört günlük seyahati sizler için kaleme almıştık. Alp Dağları’nın yedi ülkesinden (diğerleri Slovenya, İtalya ve Fransa) dördüne ait izlenimlerimizi “Bir Günde 4 Ülke ve Alpler’in Eteklerinde 4 Gün” adıyla 5 bölümlük bir dizi halinde okumuştunuz (Gezinin ilk günü dört ülkeyi birden kapsadığı için iki bölüm sürmüştü).

     Gezdiğimiz ülkelere ait güzellikleri sizlerle paylaşırken, bunları yalnızca yazıya dökmekle yetinmemiş, bu güzellikleri resimleyip, çektiğimiz fotoğrafları da ilginize sunmuştuk. Öyle tahmin ediyorum ki, gezilen yerler arasında siz sevgili okuyucuların en çok ilgisini çeken ve merakınızı daha bir arttıran, dağlar arasındaki “minicik bir ülke” olan Liechtenstein olmuştur.

     Bu yazımızda, bugüne dek iki defa gittiğim (1 Temmuz 2000 ve 12 Mart 2008) ve her seferinde de birkaç saat kalıp döndüğüm Liechtenstein’i değişik yönleriyle tanıyacağız. Daha önce Pakistan ve Mısır gezilerinde takip ettiğimiz disiplin çerçevesinde hareket ediyor ve bu makalemizle birlikte, gezdiğimiz ülkelerle ilgili tanıtım ve düşünce yazılarına başlıyoruz. İlk ülkemiz, Liechtenstein.

     Burada Liechtenstein ile ilgili bir “tanıtım yazısı”, bir sonraki sefere ise aynı ülkeyi konu alan bir “düşünce yazısı” okuyacaksınız:

     – Avrupa kıt’âsında bulunan Liechtenstein, Merkezî Avrupa bölgesindedir. Avrupa’nın en yüksek dağları olan Alpler arasında bulunan ülke, İsviçre ile Avusturya arasında sıkışmış minik bir prensliktir. 160 km² büyüklüğündeki ülkenin nüfûsu 32 bindir. Başka bir deyişle, ülkenin toplam nüfûsu, Türkiye’deki bir ilçenin ortalama nüfûsu kadardır. Dili Almanca, başkenti Vaduz’dur.

     – Liechtenstein birkaç köyden meydana gelen bir ülkedir. Ülkede bir tane bile “şehir” yoktur. Başkent Vaduz ve en büyük yerleşim birimi Schaan da dahil olmak üzere hepsi köydürler.

     – Liechtenstein, dünyanın en küçük 6., Avrupa’nın ise en küçük 4. ülkesidir. Dünyanın en küçük 10 ülkesi ve büyüklükleri, küçükten büyüğe doğru şöyle:

     1. Vatikan (0,44 km², Avrupa)
     2. Monako (1,97 km², Avrupa)
     3. Nauru (21, 3 km², Okyanusya)
     4. Tuvalu (26 km², Okyanusya)
     5. San Marino (60, 57 km², Avrupa)
     6. Liechtenstein (160 km², Avrupa)
     7. Marshall Adaları (181 km², Okyanusya)
     8. St. Kitts ve Nevis (269 km², Amerika)
     9. Maldiv Adaları (298 km², Asya)
     10. Malta (316 km², Avrupa)

     – Ülkede bir tane bile göl yoktur. Liechtenstein – İsviçre sınırını boydan boya Ren (Rhein) Nehri çizer. Güneyden kuzeye doğru akan nehrin, akış yönüne göre sol (batı) yakası İsviçre, sağ (doğu) yakası ise Liechtenstein toprağıdır.

     – Liechtenstein’in denize kıyısı olmadığı gibi, komşuları olan İsviçre ve Avusturya’nın da yoktur. Bu özelliğiyle Liechtenstein, dünya üzerinde, “hem kendisinin, hem de komşularının denize kıyısı olmadığı” iki ülkeden biridir (diğeri Özbekistan).

     – Liechtenstein, resmî dili Almanca olan 4 ülkeden biridir (diğerleri Almanya, Avusturya ve İsviçre). Bunlardan İsviçre’nin 4 resmî dili varken ve Almanca bunlardan biriyken, diğer 3 ülkenin sadece bir resmî dili vardır. Bunu da şu şekilde okuyabilirsiniz: Liechtensteinlılar hangi komşu ülkeye giderlerse gitsinler ikinci bir dile ihtiyaç duymazlar.

     – Liechtenstein’ın başkenti olan 5 bin 70 nüfûslu Vaduz, dünyanın en küçük 5., Avrupa’nın ise en küçük 2. başkentidir. Dünyanın en küçük 10 başkenti ve nüfûsları, azdan çoka doğru şöyle:

     1. Melekeok (nüfûs 391, Palau)
     2. Yaren (nüfûs 1100, Nauru)
     3. Avarua (nüfûs 2600, Cook Adaları)
     4. San Marino (nüfûs 4426, San Marino)
     5. Vaduz (nüfûs 5070, Liechtenstein)
     6. St. George’s (nüfûs 5115, Grenada)
     7. Funafuti (nüfûs 5135, Tuvalu)
     8. Palikir (nüfûs 6444, Mikronezya)
     9. Bridgetown (nüfûs 7000, Barbados)
     10. Valetta (nüfûs 7048, Malta)

     – Ülkenin başkenti Vaduz’dur ancak en büyük yerleşim birimi, 5 bin 747 nüfûslu Schaan köyüdür. Başkent Vaduz ile Schaan arasındaki mesafe ise sadece 3 km’dir.

     – Liechtenstein’ın en doğu noktasından en batı noktasına yürüyerek 3 saatte ulaşırsınız.

     – Yaklaşık 40 yıl öncesine kadar Liechtenstein Prensliği’nin başlıca gelir kaynağı tarım iken, günümüzde ülke halkının yalnızca % 4’ü tarım ve ormancılıkla uğraşmaktadır. Ülkenin “mucize” diye nitelenen bir iktisadî gelişmeyle “refah ülkeleri” arasında yer almasını sağlayan şey, iktisadın, kökten değiştirilerek üstün nitelikli bir sanayiîye (makine üretimi, dokuma, kimya, seramik) dayandırılmasıdır.

     – İsviçre ile 1921 – 24 yılları arasında gerçekleştirilmiş olan para ve gümrük birliği, vergi sisteminin oturmasına, sanayiî devleti olma yolunda hızla ilerlemeye olanak sağlamıştır. Liechtenstein’ın ne kendine ait para birimi vardır, ne de ordusu. Ülkede kullanılan para birimi, İsviçre Frangı (CHF)’dır. Güvenliğini de İsviçre ordusu sağlar.

     – Liechtenstein günümüzde gerçek bir “vergi cenneti” ve uluslararası bankacılık merkezidir. Pek çok uluslararası yatırımcı, ülkedeki posta kutuları aracılığıyla temsil edilmekte, bu kuruluşların vergilendirilmesi de, gelir yönünden devlete oldukça yüklü katkılarda bulunmaktadır. 

     – Liechtenstein, pul basımı ve pul satışı konularında “dünyanın bir numaralı ülkesi” durumundadır.

     – Sadece başkent Vaduz’da 30’dan fazla banka şubesi vardır.

     – Liechtenstein’da havalimanı olmadığı gibi, ülkenin kendine ait bir tren garı da yoktur. En yakın havaalanı İsviçre’nin Zürih (Zürich) kentinde, en yakın tren garı ise aynı ülkenin Sargans kasabasındadır. Fakat ülke çok iyi bir otobüs ağına sahiptir.

     – Ocak 1719 tarihinde Liechtenstein ailesinden Vaduz kontu VI. Karl’ın Schellenberg soyluluk ünvânını satın almasıyla kurulan bir ülke olan Liechtenstein, 11 yıl sonra (2019), kuruluşunun 300. yıldönümünü kutlayacaktır (Allâh nasib ederse, orada bulunmayı ve kutlamaları takib etmeyi isterim). Liechtenstein’in “bağımsız bir devlet” olma tarihi ise, 1866.

     – 1921’de hazırlanan anayasayla “parlamenter bir monarşiye” dönüşen ülkede, “kadınların da oy kullanıp kullanamayacağı” konusunda 1968 ve 1973’te yapılan iki halk oylamasının “hayır”la sonuçlanmasından sonra (ifadede hiciv yoktur, tek anlamda kullanılmıştır), 1988’de yapılan üçüncü bir halk oylamasında kadınlara da oy verme hakkı tanındı.

     – Anayasaya göre devlet başkanı, prenstir. Parlamento’da sadece 25 milletvekili vardır ve bunlar 4 yıl için seçilir. Önemli konularda, İsviçre’de olduğu gibi halkoylamasına gidilir.

     – Kural olarak zorunlu askerlik sistemine karşıdır. 100 yılı aşkın süredir ordusu yoktur.

     – 32 bin nüfûslu ülkenin % 80’i Katolik, % 7, 4’ü Protestan’dır. Nüfûs artış oranı % 0, 78’dir. Ülkede 1000 (bin) kadar göçmen yaşar.

     – Ortalama yaşam süresi 79, 68 yıldır. Bu sayı erkeklerde 76, 1 yıl, kadınlarda ise 83, 28 yıldır.

     – Doğum oranı düşüktür. Her kadına 1, 5 çocuk düşer.

     – Okuma – yazma oranı % 100’dür.

     – Ülkenin idarî yapısı, toplam 11 belediyeden müteşekkildir. Bu belediyeler şunlardır: Vaduz, Schaan, Schellenberg, Eschen, Triesen, Triesenberg, Balzers, Gamprin, Muaren, Planken ve Ruggel.

     – Liechtenstein, dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Halkın gelir düzeyi çok yüksektir. Kişi başına düşen millî gelir 35 bin ABD Doları (USD)’dır. Ticaret bilançosu ise 742, 8 milyon İsviçre Frangı’dır. Satın alma gücü paritesi 1 milyar 786 milyon ABD Doları’dır. Enflasyon oranı sadece % 1’dir. Yıllık ihracatı 2 milyar 470 milyon USD, ithalatı ise 917 milyon 300 bin USD’dır.

     – Ülkede sadece 2 adet gazete bulunur: “Liechtensteiner Vaterland” (Liechtenstein Atayurdu) ve “Liechtenstein News” (Liechtenstein Haberler) adlı bu gazetelerin toplam tirajı 16 bindir (gazeteleri merak edenler için bunlara ait web adreslerini veriyorum: www.vaterland.li ve www.news.li). 32 bin nüfûslu bu ülkede yayın yapan iki gazetenin toplam tirajının 16 bin olduğunu göz önünde bulundurursak, her iki Liechtensteinlı’dan birinin gazete aldığını, daha gerçekçi olmak gerekirse, ülkede hemen her eve her gün gazete girdiğini anlayabiliriz. (Mesleğimi bu ülkede mi sürdürsem acaba? Almanca da var nasıl olsa!)

     – Kırmızı – lacivertli Liechtenstein bayrağı üzerinde eskiden prenslik arması yoktu. Liechtensteinlılar, 1936 Olimpiyatları’nda bayraklarının Haiti bayrağıyla aynı olduğunu fark ettiler ve bunun üzerine bayraklarına prenslik arması eklediler.

     – En ilginç anekdotlardan biri: Liechtenstein’ın Çek Cumhuriyeti ile arasında “toprak anlaşmazlığı” vardır. 1918 yılında Çekoslovakya, Liechtenstein hanedanına ait olduğu iddia edilen 1600 km²’lik bir toprak parçasına el koymuş olup, Liechtenstein da bu toprak parçası üzerinde hak iddia etmektedir. (Sözkonusu toprak parçasının, Liechtenstein’ın on katı daha büyük olduğunu göz önünde bulundurmanızı öneririm)

     – Liechtenstein küçücük olmasına ve dünya siyaset sahnesinde hiçbir gücü bulunmamasına rağmen, kendi içinde her türlü siyasî birliği sağlamış, ekonomik refahı ve kalkınmayı gerçekleştirmiş bir devlettir. Hem huzurlu, hem zengin, hem de adildir. Hukuk önünde herkes eşittir. Hiçbir kimse – yalnız vatandaşlar değil, göçmenler de dahil olmak üzere – etnik kökeninden, anadilinden, dîninden, inancından, düşüncesinden dolayı ayrıma tabi tutulmaz. Ayrıca halka tam bir özgürlük sağlanmıştır. Şiddete başvurmamak ve başkalarının huzurunu bozmamak şartıyla her türlü siyasî ve ideolojik düşünceyi savunmak, her türlü örgütlenmeye girmek serbesttir.

     – Halk devlet için değil, devlet halk için vardır. İnsanlar özgürdürler. İsteyen kiliseye gider, isteyen camiîye. İsteyen başörtüyle okur, isteyen açık. Herkes kendi “-istan”ında yaşar ancak en güzeli, herkes BİRLİKTE yaşar ve hiç kimse yekdiğerinin varlığından rahatsız olmaz.

     – Liechtenstein sokaklarına çıkıp yürüdüğünüzde, etrafınızda yalnızca güleryüzlü, sevimli, canayakın ve mutlu insanlar görürsünüz. Yüzünde gülümseme olmayan birini bulmak çok güç, hatta imkânsızdır. Sizinle karşılaşan herkes, sizi tanısın veya tanımasın, kadın olsun veya erkek olsun, yüzünüze karşı hemen tebessüm eder. Selâm verdiğiniz herkesle rahatlıkla arkadaş olabilirsiniz. Kime adres sorsanız, mutlaka yardımcı olur. Alışveriş yapmak için girdiğiniz her dükkânda güleryüzlü satıcılarla karşılaşırsınız. En önemlisi, satıcının söylediği her şeye inanabilirsiniz. Ne malını satmak için yalan söylerler, ne de illâ da bir şey almanız için ısrarcı olurlar.

– Ülkede alışveriş yapmak biraz “yağlı” gelebilir. Çünkü herşey çok pahalıdır.

     – Ülkede ücretsiz park yeri bulmak imkânsızdır. Aracınızı nereye park ederseniz edin, park ücreti ödemek zorundasınız.

     – Ülkede cinayet, hırsızlık, gasp gibi olayların yaşanması mümkün değildir. Liechtensteinlılar, bu tür şeyleri yalnızca medyadaki haberlerden, o da “Dış Haberler” bölümünden okur veya duyarlar. Bu ülkede, aracınızı terk ettiğinizde kilitlemenize gerek yok. Arabanızın kapısını açık bırakabilirsiniz, kimse dokunmaz. Burada yaşıyorsanız, dışarı çıktığınızda evinizin kapısını kilitlemeye gerek yok. Kimse soymaz. Ordayken sormak aklıma gelmemişti ama, öyle sanıyorum ki hapishanesi bile yoktur.

     – Liechtenstein’ın millî takımı vardır ve uluslararası müsabakalara katılır. Ancak buna rağmen ülkenin kendine ait bir “futbol ligi” yoktur. Sadece 7 adet futbol kulübü bulunan ülkenin yegâne profesyonel takımı olan başkent temsilcisi FC Vaduz, İsviçre 2. Ligi’nde mücadele ediyor, yani başka bir ülkenin liginde. (Tıpkı, başka bir ülke olan Monaco’nun AC Monaco takımının Fransa 1. Ligi’nde mücadele vermesi gibi)

     – Toplam 1762 aktif futbolcusu bulunan ülkenin millî takımında oynayan futbolcuların çoğu, aslında bu işi “ek iş” olarak yapmaktadırlar. Kimi bankada memurdur, kimi mühendistir, kimi de benim gibi “rahatlık kendisine batan” bir gazetecidir ve bunlar millî maç olduğu zaman formalarını giyip sahaya çıkıyorlar ve top oynuyorlar.

     – Liechtenstein millî futbol takımı, oynadığı her maçı farklı şekilde kaybeder, futbol tabiriyle “averaj takımı”dır. Millî maçlarda aldıkları “beraberliği” bile “büyük bir zafer” olarak görürler ve bunu günlerce kutlarlar. Hatta bırakın beraber kalmayı, 1- 0, 2- 0 gibi sonuçlarla yenilince bile bunu “büyük bir başarı” olarak görürler. Çünkü Liechtenstein hemen hemen her maçını 10 – 0, 11 – 0, 12 – 0 gibi ağır sonuçlarla kaybeder. Liechtenstein millî takımı, önüne gelen herkesten bir düzine dolusu gol yiyen bir takımdır. (Bu yönüyle Liechtenstein takımı, Karakoçan’da, benim de uzun yıllar top oynadığım bizim mahallenin futbol takımıyla aralarında büyük benzerlikler göstermektedir)

     İşte Liechtenstein dediğimiz ülke, böyle bir ülke, kardeşlerim. Çok ilginç, çok şirin ve mutlaka görülmesi gereken bir ülke. Bilgilerinize bilgi katabildik, ilginizi çekebildik ve merakınızı daha bir arttırabildik ise ne mutlu bize.

     Daha önce Mısır gezi yazısından sonra bu ülke ile ilgili olarak yazdığımız makalelerde, önce, “aynı gözle yüz değişik ülke gezerek” bir yazı kaleme almış ve sizler bu yazıyı aynı başlıkla, “Mısır Üzerine Sosyolojik Anekdotlar” başlığı altında okumuştunuz. Bundan sonra ise, bu kez, “aynı ülkeye yüz değişik gözle bakarak” yazı yazmaya başlamıştık ve ortaya “Mim – Sad – Ra” ve “Nil’in İki Yakası” adlarında iki makale çıkmıştı.

     Baştan da belirttiğimiz gibi, yine aynı disiplin içinde hareket edeceğiz. “Liechtenstein Üzerine Sosyolojik Anekdotlar” adlı bu yazımız, “aynı gözle yüz değişik ülke gezerek” kaleme aldığımız bir yazıydı.

     Gelecek yazımızda yine Liechtenstein’da olacağız. Bir sonraki sefere, “aynı ülkeye yüz değişik gözle bakarak” kaleme alacağımız bir yazı okuyacaksınız.

     SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ

     CİLT 2

2000px-Flag_of_Liechtenstein

Liechtenstein bayrağı

liechtenstein-karte-jpg

Liechtenstein haritası


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir