Vikingler Selam Durdu Ben Âşık Olunca İskandinavya’ya – 40

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

     (*) Sekiz bölüm önce başladığımız “Viking Dosyası”na kaldığımız yerden devam ediyoruz.

     – – – – –

     ■ VİKİNG EDEBİYATI

     Çeşitli kaynaklar, Vikingler’in kültürlerini, etkinliklerini ve inançlarını aydınlatmaktadır. Her ne kadar Vikingler yazılı bir edebiyat mirası bırakmamış ve daha çok sözlü kültüre sahip bir edebiyatları var olmuş ise de, “rünik yazı” olarak tabir edilen bir alfabeleri vardı. Duygu ve düşüncelerini gemilerde kullandıkları kürekler üzerine ve bir de taşlar üzerine yazarak ifade ediyorlardı. (742)

     Vikingler hakkındaki çağdaş edebî ve yazılı kaynakların çoğu, direk kendilerinden değil, onlarla iletişim halinde olan, yani topraklarını işgal etmiş ve kendilerine karşı savaşmış halkların kaleme aldığı tutanaklardan gelmektedir. (743) Fakat özellikle 20. yy’da gerçekleştirilen arkeolojik kazı ve çalışmalar, Vikingler’in yaşamlarının daha eksiksiz ve dengeli bir resmini inşâ etmiştir. Bu arkeolojik bulgu ve buluntular sayesinde, Vikingler hakkında el sanatından günlük yaşamlarına, şiir ve edebiyatlarından dînî inançlarına, tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden ticaret ağlarına, aile yaşantılarından çocuk bakımı ve kadın – erkek ilişkilerine kadar pekçok konuda doyurucu bilgiye artık sahibiz. (744)

     Vikingler’in yazınsal faaliyetleri için, direk Vikingler’in kendi edebî çalışmalarından günümüze kalan, birbirinden çok farklı muhteviyata sahip farklı kaynaklar mevcuttur. Ana kaynaklar şunlardır:

     ● Rünik taşlar: Viking edebiyatı denince akla ilk gelen, bir gelenek olarak İskandinavya’da 4. – 12. yy’lar arasında bütün İskandinavya topraklarında, hususen de İsveç topraklarının her yerinde dikili olan ve günümüze kadar gelmiş bulunan Rünik taşlar (İsv. Runsten; Nrv. Runestein; Dan. Runesten)’dır. Bunlar, genelde ölen ve fakat “ölümsüz” kabul edilen Viking savaşçıları için dikili olan ve üzerinde o Viking savaşçısı hakkında bilgiler bulunan dikili taşlardır. Bu rünik taşları Vikingler’in ayak basmış olduğu birçok coğrafyada görmek mümkündür. (745) Vikingler’den kalan rünik taşlar günümüzde yapılan arkeolojik çalışmalar sonucunda, İngiltere’nin çeşitli yerlerinde (746), başkenti Londra’da (747) ve Bath kentinde (748), İtalya’nın Lombardiya bölgesinde (749), Yunanistan’da (750), İsrail’in Yeruşalim (Kudüs) şehrinde (751), Vikingler’in “İpek Ülkesi” anlamında Särkland (Særkland, Serkland) olarak adlandırdığı Kürdistan’da (752), Kafkasya’da (753) ve Doğu Avrupa’nın çeşitli yerlerinde ortaya çıkartılmıştır.

     ● Sagalar: Viking edebiyatı denince akla ilk gelenlerden biri de, eski Viking destanlarını anlatan sagalardır. Sagalar, bir üst sınıftan Viking imgesini tasvir ederler. Onlar geç bir dönemde yazılmış olsalar da, içerdikleri şiirler çok eski, çoğunlukla kendi döneminin duygu ve düşünce aynasını yansıtan, yüksek edebî ve ahlakî değere sahip metinlerdirler. (754) Bunlar içinde en meşhurları, İzlanda’da yazılan “İzlanda Sagaları” (İzl. Íslendingasögur) (755) ve Faroe Adaları’nda yazılan “Faroe Sagaları” (Eski Viking dilinde Færeyinga Saga; Faroe dilinde Føroyinga Søga; İzlanda dilinde Færeyinga Saga)’dır (756). Ayrıca yine İzlanda mahreçli “Flateyjarbók” (Flateyjar Kitabı) (757) ve “Óláfs Saga Tryggvasonar en Mesta” (Óláf Tryggvasonar’ın En Büyük Destanı) (758) adlı destanları da sayabiliriz. İzlanda’ya yerleşen Vikingler, hakikaten burada muazzam bir edebiyat ortaya koymuşlardır. Eski Kuzey (Old Norse) edebiyatının ve tarihinin büyük bir kısmını bu metinlerden öğrenmekteyiz. Bugün araştırmacılar, Vikingler hakkında ana kaynak olarak Vikingler tarafından kaleme alınmış olan “İzlanda sagaları” (İzl. Íslendingasögur)’nı referans alıyorlar. (759) Bu sagaların 6 tanesi 1200 – 30 yılları arasından, 12 tanesi 1230 – 80 yılları arasından, 5 tanesi 1270 – 90 yılları arasından, 6 tanesi 1300’lü yılların başlarından, 6 tanesi de 1300’lü yılların ortalarından kalmıştır. (760)

     ● Annalog ve Kronikler: Frankonya (Alman ve Fransız) ve Britanya (İngiliz ve İskoç) keşişler ve rahipler tarafından 10. – 14. yy’larda yazılan ve “günlük” türü metinler olan annalog ve kronikler de Viking edebiyatına ve şiirlerine yer verdiği için, araştırmacılar tarafından referans olarak kabul edilmektedirler. (761)

     ● Hagiografi ve Çeviri Metinler: Bu konuda en zayıflarından olsa da araştımacıların en çok beğendikleri ve teveccüh gösterdiği kaynaklardan biri de, konuyla ilgili o dönemden hemen sonra ortaya konan hagiografi (ermiş olduğu kabul edilen kişilerin, kilise büyüklerinin ve kendini dîne adayanların hayatlarının anlatıldığı edebî eserler) ve çeviri metinlerdir. (762)

     Bu dört kaynak ağı ile ilgili olarak dikkatlerden kaçırılmaması gereken nokta şu: İlk iki kaynak ağı direk Vikingler’in kendi yazdıkları edebî metinler iken, son iki ağ başkalarının onlar hakkında yazdıklarıdır.

     VİKİNG GEMİLERİ

     Vikingler’in dünyadaki en kıymetli varlıkları, elbette ki gemileridir. Gemileri olmasa, onlar bir hiçtirler. “Viking gemileri”, Viking döneminde Vikingler tarafından inşâ edilmiş her türlü geminin ortak adı olarak kullanılan bir kavramdır. (763)

     Bunlar genellikle simetrik uçları ve sürekli bir omurgası olan uzun, dar ve esnek gemilerdi. Birbiri üstüne bindirilen tahtalar birlikte döşenip çakılırdı. Geminin ön ve arka kısmında bir ejderha başını andıran dairesel bir nesne olurdu. Bu gemiler yalnızca fetihler ve askerî amaçlar için değil, uzun mesafeli ticaret ve keşifler için de kullanılıyordu. (764)

     Viking gemileri, “savaş gemileri” ve “ticaret gemileri” olarak iki ayrı kategoriye ayrılırdı. (765) Fetihlerle birlikte Viking yaşam tarzı da değişti. Ticarete başladılar, yerleşik hayata geçtiler. Gemilerinin tipi değişti. İnce gemilerin yerini, yük gemileri aldı. Sığ körfezlere girmeye elverişli, dipleri düz, köprüsüz ince, uzun savaş gemilerine “drakkar”, nakliyat amaçlı ticaret gemilerine de “knarr” denirdi. (766) Ancak kimi mecburi durumlarda ticaret amaçlı gemiler (knarr) aynı zamanda savaş gemisi (drakkar) olarak da kullanılabilirdi. Zirâ Viking savaş gemileri olan “drakkar”lar daha çok nehirler üzerinde ve fiyortlarda yol açmak için inşâ edilmişken (dikkat ediniz; bu yüzden ince ve uzun idiler), Viking ticaret gemileri olan “knarr”lar ise çok büyük olduklarından açık denizlerde ve okyanuslarda rahatlıkla yol alabiliyorlardı. (767)

     Şimdi bu gemi tiplerini biraz daha ayrıntılı tanıyalım:

     ● Drakkar: Viking gemileri ile ilgili elde edilen arkeolojik bulgular, onları yapmak için kullanılan işçilik teknikleri hakkında birçok bilgi sağlıyor. Farklı kullanımlar için üretilen birçok Viking gemi türü var ancak en çok ürettikleri ve en iyi bilinen tür, uzun savaş gemileri olan “drakkar”lardır. Bunlar çok hızlı yol alırlar ve manevra kabiliyetleri çok yüksek tasarlanmış gemilerdir. Uzun gemiler, düşük bir omurga ile uzun, dar bir güverteye sahipti ve yelkeni tamamlamak için kulakları donatılmışlardı. Bu da rüzgârdan bağımsız olarak yol alabilmeyi olanaklı kılıyordu. (768) Bu gemiler çok hızlı yol alıyorlardı. Bir günde ortalama 200 gemiyle ve içindeki toplam 5000 insanla beraber 150 deniz mili (= 280 km) gidebiliyorlardı. Gemilerin ortalama hızı gemiden gemiye değişmekle birlikte ortalama 5 knot – 15 knot arasındaydı, uygun koşullar altında bir “drakkar” gemisinin maksimum hızı 15 knot idi. (769) Geminin ön ve arka kısmında bir ejderha başını andıran dairesel bir nesne olduğu için, bu gemilere “Ejderha gemileri” (Vik. Drakushiffen) de deniyordu. (770) Ejderha başı, hem agresif bir amaçla yolculuğa çıkıldığını anlatıyor, hem de düşmanları korkutmayı amaçlıyordu. (771) Bu gemilerde atların da taşındığını söyleyen kaynaklar mevcuttur. (772) Ancak Vikingler’in kıyılarına yanaştıkları ülkelerin topraklarına atlar ile saldırdıklarına dair hiçbir tarihsel kayıt bulunmuyor. Bazı gemilerin kabinleri de vardı. Kadın Vikingler genelde tehlike altındayken, fırtınalı veya yağmurlu havalarda emniyet için güvertede olurlardı. Gemilerde tuvalet yoktu. (773) Direk kısmı, özel bir yerdi. Orada kaptan ve ekibi olurdu. (774) Yelkenler dokuma ağlarla birlikte dikildiğinden, farklı renklere sahip olabilirdi. Bu, günümüzde genelde filmlerde ve görsellerde yansıtıldığı gibi tüm Viking gemi yelkenlerinin kırmızı – beyaz olduğu fikriyle çelişir. (775)

     ● Knarr: Kargo taşımacılığı için tasarlanan ve “knarr” adı verilen nakliyat amaçlı Viking ticaret gemileri, hem çok yük alırlardı hem de yükün çokluğu kadar kalabalık bir mürettebat ile sefere çıkarlardı. (776) Uzun savaş gemilerine kıyasla daha derin bir soğutma ve daha geniş bir gövdeye sahipti. Vikingler’in gemicilikteki yeniliklerinden biri de, gemilerin rüzgâra karşı daha etkin bir şekilde yelken açmasını sağlayan ve “betas” veya “beitass” adı verilen bir tür dönel kavşak inovasyonuna sahip olmasıydı. (777) Bunlar hususen Atlas Okyanusu’nda seyahat etmek için inşâ edilmiş gemilerdi. Günde 121 km’ye kadar yelken açabiliyorlardı ve her “knarr” gemisinin 20 – 30 kişilik bir mürettebatı vardı. Ortalama uzunluğu 16 m, ortalama genişliği 4 m 60 cm’ydi. Ana gövde, 122 ton yüklük bir kargoyu taşıyabilirdi. (778)

     Diğer Viking gemileri ise şunlardı:

     ● Færing: Feribot tipi, iki takım damarları olan açık bir kayık bottur. Batı ve Kuzey İskandinavya bölgelerinde çoğu tekne imalatçılığı geleneğinde oldukça yaygındı ve halen yaygındır. (779)

     ● Karve: Bunlar da “knarr”a benzeyen geniş gövdeli, küçük ama uzun gemilerdi. Hem savaş hem nakliyat için, hatta insan ve hayvan taşımacılığı için kullanılıyordu. Çok sığ olan sularda da yol alabildikleri için, aynı zamanda kıyıda da kullanılıyorlardı. Uzunlukları yaklaşık olarak 70 fit (21 m), genişlikleri yaklaşık olarak 17 fit (5 m 20 cm) idi. (780)

     ● Buzza: Yüksek yük kapasiteli, uzun bir gemiydi. Büyük bir ekiple yola çıkardı. (781)

     ● Byrding: Çatlağa benzeyen bir kargo gemisiydi ama daha kalın ve daha yüksek freeboard’a sahip bir yük gemisiydi. (782)

     ● Skarfi: Yaklaşık 20 m uzunluğunda bir gemiydi. (783)

     ● Skeid: Büyük olasılıkla 20 – 35 m uzunluğunda ve “buzza” tipi gemilerden daha düşük frezeli bir gemiydi. (784)

     ● Snekke: İsmi “yılan” anlamına geliyor. Bu bir gemi türü değil de, Avrupa’nın kuzeyindeki sularda seyreden Viking gemileri için diğer toplulukların verdiği ortak bir isim olabilir. (785)

     ● Sud: 1100’lü tarihlerde bazı uzun gemilerin ortaya çıkmasıyla kullanılmaya başlanan bir terim. (786)

     Vikingler hem yetenekli denizcilerdi, hem de iyi savaşçılardı. Hem denizde hem arazide savaşmayı iyi beceriyorlardı.

     Vikingler yönlerini güneş pusulasıyla buluyorlardı. (787) 1948 yılında Grönland (İnu. Esk. Kalaallit Nunaat; Dan. Grønland)’da bir güneş pusulası bulun­du. Diskin üzerinde çizgiler vardı ve güneş olduğunda çalışı­yordu. (788)

     Vikingler, geceleri de büyülü saga taşlarını kullanıyorlardı. Gökyüzünün açık olduğu zamanlar “güneş taşı” denilen bu kristal taşlarla yönlerini buluyorlardı. (789)

     Ayrıca yolculukta yön bulmak için kuşların uçuş yönlerini, akıntıları dikkate alırlardı.

     VİKİNG KIYAFETLERİ VE BOYNUZLU KASK UYDURMASI

     Vikingler’in giydiği kıyafetler, haliyle, aynı zamanda o dönemin İskandinavya’sının geleneksel giyim tarzını yansıtıyordu.

     Kadınlar ve erkekler, kendine özgü silahlarla (kılıç, balta, bıçak vb.) donatılmışlardı ve genellikle ipek gibi pahalı kumaştan yapılmış elbiseler giyerlerdi. Denizciler don ve balık yağı sürülmüş, keçi derisin­den elbiseler giyiyorlardı. Bu elbiseler, modern elbiseler kadar iyi izolasyon sağlıyorlardı. Refah ve statülerini ise kemerleri, kemer tokaları, küpe ve yüzükleri ile ifade ediyorlardı. Çoğu erkek yılan şekline benzer küpe ve takılar takardı. (790) Giydikleri elbiselerin kumaşı genelde ipek iken, takı olarak da çoğunlukla gümüşü tercih ederlerdi. Ayrıca birbirinden güzel çeşitli inci kolyeler ve bronz bilezikler de tercihleri arasındaydı. (791)

     Dünyaca ünlü Kürt seyyah Ahmed ibn-i Fadlan bin Abbas bin Raşid bin Hamid (877 – 960), Viking topraklarına 921 – 922 yıllarında yaptığı seyahatlerinde yaşadıklarını kaleme aldığı “Seyahatname”de, Vikingler’in giyim tarzı ve kıyafetleri hakkında ilginç bilgiler aktarır. İbn-i Fadlan, Viking kadınlarının genelde kulaklarına çeşitli küpeler taktıklarını, parmaklarında da mutlaka altın veya gümüş yüzük bulunduğunu anlatıyor. İbn-i Fadlan, bu konuda, “Viking erkekleri dirheme (paraya) ne kadar değer veriyorsa, Viking kadınları da küpe, kolye, bilezik ve yüzüklere o kadar değer veriyorlar. Onların en değerli süslemeleri, gemilerde bulunan ve kilden yapılmış yeşil cam boncuklarıdır. Viking kadınları kendi aralarında bu yeşil cam boncuklarla ticaret yapıyorlar ve her bir boncuk için bir dirhem ödüyorlar. Onları kolye gibi taşıyorlar” bilgisini aktarmakta. (792)

     Endülüslü Yahudî tarihçi, seyyah ve tüccar Abraham ben Yaqub el- İsrailî el- Tartuşî (912 – 66) ise, Viking kadınları için, “Çok güzeldirler ve güzelliklerini kullanmayı asla ihmal etmezler. Gözlerine mutlaka makyaj sürerler. Eşlerine sadıktırlar. Kocaları istediği zaman kocalarıyla birlikte olurlar” demektedir. (793)

     Günümüzde çekilen sinema filmlerinde, çizgi filmlerde veya resimli romanlarda, kartpostallarda ve çeşitli görsellerde Vikingler genelde kafalarında boynuzlu kasklar ile resmedilir. Oysa bunun realite ile ilgisi yoktur. Sanılanın aksine Vikingler başlarına boynuzlu ya da kanatlı kasklar takmamışlardır. Aslında Vikingler savaş meydanlarında kask bile takmamışlardır ve başları korumasız savaşmışlardır. (794)

     Peki bu “boynuzlu kask” inancı nasıl mı ortaya çıkmıştır?

     Geçen bölümlerde anlattığımız üzere, 17. – 18. yy’lardan başlayarak İskandinavya ülkelerinde ve toplumlarında müthiş bir “Viking romantizmi” ortaya çıkmıştı. Eski Viking edebiyatının günümüze kadar kalan tek örnekleri olan İzlanda sagaları (İzl. Íslendingasögur)’nın 17. yy’da ortaya çıkartılmasıyla birlikte, İskandinavya ve İzlanda halklarının kendi Viking tarihlerine olan ilgi ve heyecanı doğal olarak 17. ve 18. yy’larda depreşmeye başlamıştı. (795) Özellikle 19. yy’dan başlayarak Dan, İsveçli, Norveçli ve İzlandalı edebiyatçılar ve yazarlar, eserlerinde Viking geçmişini yoğun biçimde işlemeye başladılar. Romanlara, öykülere, şiirlere hatta şarkı ve bestelere konu olan eski Viking kültürü, okurlar ve halk arasında da büyüleyici bir etki bırakıyordu. Sadece edebiyatçılar ve müzisyenler değil, ressamlar da aynı yoldan gidiyordu. Sanatçılar yarattıkları resim ve heykellerde eski Viking Tanrıları’nı işliyor, hatta eski Viking Tanrıları’nın isimleriyle dergiler yayınlanıyor, bu isimler kasabaların ve şehirlerin belediyeleri tarafından sokaklara, caddelere ve meydanlara veriliyor, hatta bu isimleri taşıyan şirketler kuruluyordu. (796)

     1811 yılında kurulan İsveç Gotik Federasyonu (İsv. Götiska Förbundet i Sverige), eski İskandinav mitolojisini ve kültürünü yüksek bir sanat anlayışıyla tanıtmak için birtakım çalışmalar başlattı. Bu çalışmalar esnasında, 1820’li yıllarda İsveçli sanatçı Gustav Malmström (? – ?), hazırladığı illüstrasyonlarda Vikingler’i başlarında boynuzlu kasklar ile çizdi. Malmström’ün bu ilhâmı nereden aldığını bilmiyoruz. Fakat askerlerin kafalarına boynuzlu kasklar takması, Viking Çağı’nda değil, ondan çok önce, M. Ö. 150 – M. Ö. 50 yılları arasının İngiltere’sinde rastlanan bir gelenek. Malmström muhtemelen oradan esinlenmiştir. Kötü niyetle değil ama “kendimden de bir şey katayım” gibi tamamen “sanatçı duygusallığı”yla yaptığı bu iş, sonradan tüm dünyanın inandığı ama aslında gerçek ile hiç ilgisi olmayan bir “tarihsel gerçek” (!) halini aldı. (797)

     Fakat gerçek şu ki, Vikingler hiçbir zaman kafalarına boynuzlu kasklar takmamışlardır. Boynuzlu kaskların Vikingler ile hiçbir ilgisi yoktur.

     ■ SOSYAL YAŞAM

     Viking toplumu, üç sosyo – ekonomik sınıfa ayrılırdı. Günümüzde yapılan arkeolojik çalışmalar da bu sosyal sınıfları doğrulamaktadır. Viking toplumundaki üç sosyal sınıf şunlardı:

     – Jarll (Aristokratlar)

     – Karll (Çiftçiler)

     – Þræll (Köleler) (798)

     “Jarll”, Viking toplumunun aristokrat sınıfıydı. Zengin idiler ve devâsâ büyük evlere, kıymetli atlara ve daha pekçok mülklere sahiptiler. Yönetime ve siyasete müdahil olur, spor ve avcılık gibi hobilerle uğraşırlardı. (799) Yurtdışına çıkıp geziler yaparlardı, Viking deniz seferlerine katılırlardı. Zaten başka ülkelerin topraklarına saldıran Vikingler’in başlarındaki liderlerin sonradan Norveç kralı veya Danimarka kralı olmaları (örneğin I. Harald Hårfagre (800), Magnús Óláfsson Berfœttr (801), Ragnarr Loðbrók (802), I. Horik den Gamle (803), III. Harald Hardråde (804)) yahut fethettikleri topraklarda kurdukları devletlerin kralları olmaları (örneğin I. Eríkr Blóðøx Haraldsson (805), Sveinn Haraldsson Tjúguskegg (806), Knútr inn Ríki (807), Hrolf Gaange Rollo (808), Rørik (809), I. Sveinald Ingvarsson (810), I. Valdamarr Gamli Svyatoslaviç Veliki (811)), bunun göstergesidir.

     “Karll”, serbest köylülerdi. Çiftliklere, topraklara ve büyükbaş hayvanlara sahiptiler. Tarlaları sürmek, sığırları sağmak, ev ve ahır inşâ etmek gibi günlük işlerle uğraşırlardı. (812)

     “Þræll” ise kölelerdi. Vikingler fethettikleri ülkelerdeki insanları İskandinavya’ya köle olarak da getiriyorlardı. Bunların da – geldikleri yere göre – çeşitli isimleri vardı. Örneğin İslam dünyasından getirtilen Müslüman köleler “Särkland köleleri” olarak adlandırılırdı. (813) Kölelik, o çağda hemen hemen tüm dünyada ve bütün toplumlarda yaygındı. Hem Hristiyan âleminde hem İslam âleminde kölelik oldukça yaygın. Hristiyanlar’ın da Müslümanlar’ın da köleleri var. Fakat Vikingler’in kendi kölelerine, Hristiyanlar’ın ve Müslümanlar’ın kendi kölelerine davrandıklarından çok daha iyi ve insanî davrandıkları da tarihsel bir gerçektir. Örneğin Fars astronom ve filozof Ahmed ibn-i Amir Ebû Ali bin Ruste İsfahanî (? – ?), Vikingler’i anlatırken, Vikingler’in sadece kendilerine karşı koyup savaşanlara acımasız olduklarını belirtmekte ve kendi aralarında birbirlerine karşı çok iyi olduğunu söylemektedir. İbn-i Ruste ayrıca Vikingler’in kendi kölelerine çok iyi davrandıklarını ve onlara köle gibi değil, normal hür insan gibi muamele ettiklerini kaydetmektedir. İbn-i Ruste, “Kölelerine çok iyi davranıyorlar. Kendileri ne giyiyorsa, köleleri de aynısını giyiyor. Onlar ne yiyorsa, köleleri de onu. Hiçbir şekilde kölelere köle muamelesi yapmıyorlar. Normal hür insan gibi davranıyorlar. Köle hastalandığında hemen doktora götürülür. Köle edindikleri insanların çoğunu da zaten bir süre sonra azad ediyorlar” demektedir. (814)

     Viking toplumundaki sosyal sınıf olgusu ve ana bölünme çizgisi, “özgür insan” ile “özgür olmayan insan” arasındaki çizgiydi. Özgürlüğe sahip olan grupta mülkiyet ve aile tarafından belirlenen farklılıklar vardı. Fakat hakikaten de herşeyi kapsayan tek özellik, halkın kutsallığıydı. Bu, köleler için de geçerliydi. İnsan öldürme (cinayet), yaralama ve onurunu zedeleme gibi kötü fiiller mutlaka cezalandırılır ve bu ceza da genelde “kısas” olurdu. Hür olsun veya olmasın, bir insanı öldürmek, onuruyla oynamak ya da toplum içinde şahsiyetini küçük düşürmek, ailesine dil uzatmak veya namusuna göz koymak, Viking toplumunda en büyük suçlar kategorisindeydi ve cezası çok ağırdı. Hele hele bir kadına (köle dahi olsa) cinsel saldırı, taciz veya tecavüz, asla bağışlanmazdı ve bunu yapanın kellesi giderdi. (815)

     Norveç’te I. Harald Hårfagre (850 – 932) tarafından “krallık” rejiminin getirilmesinden sonra, “krallar”, “şefler”, “köylüler” ve “köleler” olmak üzere farklı bir sosyal strüktür oluştu. Bir zamanlar her Viking’in en büyük arzusu, elinde kılıcıyla öl­mekti. Krallar, kılıç gücüyle göreve gelirlerdi. Ancak artık devir değişmişti. Vikingler’de krallar gücü kılıçla değil, diğer Avrupa devletlerinde olduğu gibi asaletle almaya başlamışlardı. Artık “savaş lordları” değil, “toprak sahipleri” idiler. Savaşçı Viking’in yerine tüccar, rahip ve kral Viking gelmişti. (816)

     KADIN VE AİLE

     Viking toplumunda kadın, çok yüksek ve özgür bir statüye sahipti. (817) Tıpkı günümüz İskandinavya’sında olduğu gibi. Kadınlar sadece politik olarak erkeklerle eşit değillerdi. Bu yüzden devlet yönetimine katılamazlardı. Fakat sosyal yaşamda erkeklerle eşit idiler. (818) Günümüzde gerçekleştirilen arkeolojik kazılar neticesinde ortaya çıkartılan bulgular ve kadın mezarları, Viking kadınlarının yüksek sosyal statülerini doğrulamaktadır. (819)

     Kadınlar ve erkekler için açıkça tanımlanmış sorumluluk alanları vardı. Bir ailede, evin dışında “reis” erkek, evin içinde ise kadındı. (820) Toplumsal yapı büyük ölçüde kadınlara bağımlıydı. Kocaları veya oğulları seferdeyken yahut ölmüş olduğunda, her iki alanı da kadın yönetirdi. (821)

     Çok ilginç bir bilgi aktaralım: Kadınlar vicdanlı ve merhametli kabul edildiği için, resmî mâhkemelere genelde kadınların isimleri verilmiştir. Örneğin; Hårek kadın isminden Hårstad Mâhkemesi gibi, Ingvald kadın isminden Ingvaldstad Mâhkemesi gibi. (822) Aynı şekilde, doğum yapan varlık kadın olduğu için, yani kadın doğurganlığı, çoğalmayı, üretim ve bereketi temsil ettiği için genelde çiftliklere de kadın isimleri verilmiştir. Örneğin; “kız” anlamına gelen “mey” sözcüğünden Meyarstaðir Çiftliği gibi. (823) İzlanda’da bugün dahi çiftliklerin % 10’u kadın isimleri veya dişil cinsiyetle ilgili isimler taşımaktadır. (824)

     Ailede babanın teyzesi, halası, kız yeğeni ve kız torunu “odalkvinna” ismiyle tanımlanırdı ve ölen adamın mirasından pay hakkına sahipti. Başka bir ifadeyle, bir kız çocuğu veya kadın, yeğeninin, dayısının, amcasının ve dedesinin mirasından pay hakkına sahipti. (825) Erkek torunlarının yokluğunda, hiç evlenmemiş bir genç kız, sadece mülkün değil, aynı zamanda ölen babasının veya ağabeyinin / kardeşinin “aile lideri” konumunu da alabilirdi. Ailede sağ erkek olmadığı için bu konumu elde etmiş olan kadınlara ise “ringkvinna” veya “baugrygr” denirdi. Bu kadınlar (ringkvinna, baugrygr) henüz 20 yaşına ayak basmamış, hiç evlenmemiş genç kız olsalar dahi onlara “anne” gözüyle bakılırdı ve o kadın ailede tamamen özerk bir statüye sahipti, hayatî kararları – nerede ikamet edileceğine dair karar dahil olmak üzere – aile adına alma yetkisine sahipti. (826)

     Bunun tek istisnası, evlilik idi. Zira Viking toplumunda evlilik, aile kararıyla kurulan bir müesseseydi ve hangi kadının hangi erkekle evleneceğine tüm aile bireylerinin ortak istişaresi sonucunda karar verilirdi. Buna bir kadın da bir erkek de tek başına karar veremezdi. (827) Bir kadın, şayet mutlu değilse veya kocasından memnun değilse, kocasını boşama hakkına sahipti. Viking toplumunda hiç evlenmemiş genç bir kız ile dul bir kadın, eşit görülürdü. (828) Şayet bir kadın ile bir erkek evlilikdışı ilişkide bulunmuş ve kadın bu ilişkiden çocuk doğurmuşsa, ne kadına ne de çocuğa hiçbir biçimde “kirli” gözüyle bakılmaz, çocuk evli bir ailede doğan çocuk gibi görülür ve büyütülür, annesi de aynı şekilde temiz ve iffetli kabul edilirdi. Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, bir insana karşı şahsiyetini ve haysiyetini küçük düşürücü davranışta bulunmak, Viking toplumunda çok büyük suçlar arasındaydı. Evlilikdışı ilişkide bulunarak çocuk doğurmuş annelere “frille” veya “frilla” denirdi. Evlilik içinde doğmuş çocuk ile evlilikdışı ilişki sonucu doğmuş çocuk arasında hiçbir fark yoktu; “gerçek çocuk” ile “gayr-ı meşrû çocuk” gibi bir bakış açısı olmadığı için, böyle kavramlar da yoktu. Her iki çocuk da mirastan aynı şekilde pay alma hakkına sahipti. (829)

     Evlilikte, erkek tarafı kız tarafına “başlık parası” öderdi ancak bu para gelinin ebeveynine değil, gelinin kendisine ait olurdu. (830)

     Kadınlar “dînî otorite”ye sahip olabilirlerdi. Eski İskandinav dînine (dîn mevzûsunu önceki bölümlerde ayrıntılı bir şekilde işlemiştik) mensup Viking toplumunda kadınlar “dîn âlimi” veya “dîn öğretmeni” (dîn hocası) olabiliyorlardı. Kadın dîn âlimlerine “gydja”, kadın dîn hocalarına ise “sejdkvinna” deniyordu. (831) Kadınlar ayrıca şair, rünik taş sanatçısı, tüccar ve doktor da olabilirlerdi. (832) Amacımız Hristiyanlık’ı veya Hristiyanlar’ı kötülemek değil ve kaleme aldığımız bu eserin “bilim ahlâkına” uygun olmasına titizlikle özen gösteriyoruz ancak şunu “tarihsel bir gerçek” olarak kaydetmemiz gerekiyor ki, Viking kadınları bütün bu haklarını Vikingler’in Hristiyanlık’ı kabul etmesiyle beraber 13. yy’da kaybetmişlerdir. (833)

     Viking toplumunda, evde yemek pişirme görevi kadına aitti. (834) Tekstil üretimi de kadınların sorumluluğundaydı. Bu sorumluluk, büyük gemi yelkenlerinin dokumasını da kapsamakta. (835) Rusya’da bulunan Viking mezarlarının % 20’sinin kadınlara ait olması, Viking kadınlarının ticarette ve üretimde ne kadar aktif rol aldıklarını göstermekte. (836)

     1880’lerde, İsveç’in başkenti Stockholm’un 30 km batısında bulunan ve ülkenin 3. büyük gölü Mälaren Gölü üzerinde yer alan 4, 2 km² büyüklüğündeki Björkö Adası üzerinde bulunan tarihî Birka adlı Viking köyünde büyüleyici bir mezar keşfedilmişti. Silahlar, av ekipmanları ve iki atın bulunduğu mezar, 10. yy’a aitti ve güçlü bir erkek Viking savaşçısı olduğu düşünülüyordu. Fakat iskeletin kadın olduğuna işaret eden bazı özellikler vardı. Eylül 2017’de yapılan yeni bir çalışma, DNA analiziyle bu güçlü savaşçının aslında bir Viking kadını olduğunu kesin olarak ortaya koydu. Böylece Vikingler’in Viking dilinde “Valkyrja” olarak adlandırılan ve Tanrı Odin’in yardımcıları olan savaşçı dişi meleklerin dışında yeryüzünde de savaşan kadın savaşçılara sahip oldukları bilimsel olarak ispatlandı. Yüzyıldan uzun süredir erkek olduğu sanılan bir Viking savaşçısının iskeletinin kadın olduğu DNA testi ile kesinleşti. (837)

     Kadın Viking savaşçısı fikri aslında yeni değil. Ortaçağ’ın başlarından kalma tarihsel kayıtlar ve sanatsal eserler, erkeklerin yanında savaşan kadınları betimliyor. Fakat bu düşünceler hakikate dayalı olmadığı ve çoğunlukla mitolojik olduğu iddiâsıyla hep gözardı edildi. Yine de Avrupa çapında bilinen binlerce Viking savaşçı mezarı ile onların iskeletlerini inceleyerek bu fikri test etmek artık mümkün. İsveç’in doğusundaki tarihî Birka, 3000’i aşkın Viking mezarına sahip ve bunların yaklaşık üçte biri arkeologlar tarafından kazıldı. Birka’nın nüfûsu savaşçılar, zanaatkârlar ve tüccarlardan oluşuyor gibi görünüyor. Çeşitli mezar biçimleri, dış etkilere açık bir kültüre işaret ediyor.

     Bu arada 19. yy’ın sonlarında kazılmış olan Birka’daki bir mezar, Uppsala Üniversitesi (İsv. Uppsala Universitet) ve Stockholm Üniversitesi (İsv. Stockholms Universitet)’nde İsveçli arkeologin Charlotte Hedenstierna – Jonson (1971 – halen hayatta) öncülüğündeki bir araştırma ekibi tarafından “Amerikan Fizik Antropolojisi Dergisi” (İng. American Journal of Physical Anthropology)’nde yeni bir makaleye konu oldu. Araştırmacıların belirttiği gibi, “Mezar hediyeleri içinde bir kılıç, balta, mızrak, zırh delici oklar, savaş bıçağı, iki kalkan ve iki at (bir kısrak ve bir aygır), yani profesyonel bir savaşçının bütün ekipmanlarını içerdiğinden mezara özel bir ilgi duyuldu.” Mezarda ayrıca, “gömülü kişinin üst düzey görevli olduğunu, taktik ve strateji bilgisi olduğunu vurgulayan” eserler vardı. (838)

     Yüzyıllar boyu, bu kişinin yalnızca silahlara dayanarak erkek olduğu varsayıldı. Ancak 2015 yılında Viking DNA’ları üzerine yapılan araştırmalar, Viking kadınlarının erkeklerle birlikte yolculuk yapmış olabileceğini gösteriyordu. 2016 yılında ise araştırmacılardan biri olan İsveçli arkeologin Anna Kjellström (? – halen hayatta), bu mezardaki iskeleti yeniden inceledi ve bireyin büyük olasılıkla kadın olduğunu keşfetti. Araştırmacılar, “Bazı Viking kadınları silahlarla gömülmüş olsalar da, bu derece önem taşıyan bir kadın savaşçı asla belirlenmedi ve bilim insanları silahlı Viking kadınlarının rolünü kabul etmeye gönülsüz davranıyor” açıklamasında bulundular. Araştırma ekibi bu hipotezi doğrulamak için mezardaki bireyin nükleer DNA’sını araştırmaya karar verdi. Araştırmacılar, bireyin hem diş kökünü hem de üst kol kemiğinden örnek alarak test ettiler. Her iki nümune de biyolojik cinsiyet konusunda net bir cevap sundu: İki X kromozomu var ve Y kromozomu yok. MtDNA haplogrup, İngiltere, İzlanda ve İskandinavya’da yaygın olan T2b olarak geri döndü. Bununla birlikte, bireyin stronsiyum izotop değerleri, erken göçerliğe işaret ediyor. Bu kadın, 4 yaşlarında ilk azı dişinin ve 9 yaşlarında ikinci azı dişinin şekillenmesi arasındaki bir zamanda, belirlenemeyen bir anavatandan Birka’ya geçmişti. Bunları tespit eden araştırma ekibi, net bir belirlemede bulundular: “Bu mezardaki kişi, yüksek rütbeli, kadın bir Viking savaşçısıdır.” (839)

     Norveç’in farklı bölgelerinde bulunan iskeletlerin mitokondriyal DNA’larının verdiği bilgiler ışığında Viking erkeklerinin yanısıra kadınlarının da koloniler kurmak için gemilerle yeni topraklara yelken açtığı tahmin ediliyordu. Folklorik bilgilere dayanarak, 300 yıl boyunca Fransa, İngiltere ve Almanya kıyılarında “dehşet saçan yağmacı ve korsan savaşçılar” olarak gösterilen Vikingler’in yalnız seyahat ettiği, bir bölgeye yerleştiklerinde başka bölgelerden yerli kadınlar getirdikleri iddiâsı; bu bulgu ile sarsılmıştı. Bunlar tamamen İskandinavyalı Vikingler’e Almanlar’ın, Fransızlar’ın ve İngilizler’in attığı iftiralardır. Amaç, kendileriyle savaşmış olan bu yiğit savaşçıları kötülemektir. Kendilerini “Avrupa’nın hakimi ve efendileri” sanan bu üç ulus (Almanlar, Fransızlar, İngilizler), kendilerinden daha güçlü bir kavmin ortaya çıkmış olmasını yüzyıllardır hazmedemiyorlar ve okullardan sinemaya kadar her alanı kullanarak Vikingler’i barbar ve talancı göstermeye çalışıyorlar. Vikingler’in de aynı zamanda yerleşimler kuran, tarım ve ticaret yapan insanlar olduğu artık bilimsel olarak da kanıtlanmış ve kabul ediliyor ve o yıllardan beri de arkeoloji dünyasında gündemdeydi.

     Ancak folklorik öğelerde yer alan kadın savaşçıların varlığı, sözkonusu araştırmaya kadar ispatlanamamıştı. İsveç’teki eski Viking köyü Birka’da, Hjalmar Stolpe (1841 – 1905) başkanlığındaki arkeolojik kazılarda 1880’li yıllarda bulunan, 10. yy’dan kalma bir Viking mezarındaki iskeletin özellikleri onun bir kadın olabileceğini gösteriyordu. Ancak, uzmanlar tarihî kayıtlara dayanarak iskeletin kadın olamayacağını savunup, bir erkek Viking’e ait olduğuna karar vermişlerdi. Ancak yanılıyorlardı. Uppsala Üniversitesi ve Stockholm Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan araştırma ekibinin ulaştığı veriler, 8 Eylül 2017 tarihinde yayınlandı. “American Journal of Physical Anthropology” (Amerikan Fizik Antropolojisi Dergisi)’de 8 Eylül 2017 günü Charlotte Hedenstierna – Jonson, Anna Kjellström, Torun Zachrisson, Maja Krzewińska, Veronica Sobrado, Neil Price, Torsten Günther, Mattias Jakobsson, Anders Götherström ve Jan Storå imzasıyla yayınlanan “A Female Viking Warrior Confirmed By Genomics” (Bir Kadın Viking Savaşçısı Genomik Araştırmayla Teyit Edildi) başlıklı makalede, iskeletin diş kökü vemüst kol kemiğinden alınan örneklerin analiz edildiği belirtildi. (840)

     Viking savaşçıları hem erkeklerden hem kadınlardan oluşuyordu. Bu konu artık bilim çevreleri tarafından tarihsel bir gerçek olarak kabul edilmiş durumda.

sediyani@gmail.com

     KAYNAKÇA:

(742): Written Sources Shed Light on Viking Travels, Dansk Nationalmuseet, Kopenhag, https://en.natmus.dk/historical-knowledge/denmark/prehistoric-period-until-1050-ad/the-viking-age/expeditions-and-raids/written-sources/

(743): agy

(744): Else Roesdahl, The Vikings, s. 16 – 22, Penguin Books, Londra 1998

(745): Dick Harrison – Kristina Ekero Svensson, Vikingaliv, s. 192 – 209, Fälth & Hässler Förlag, Värnamo 2007 / Mats G. Larsson, Svitjod – Resor till Sveriges Ursprung, s. 176, Atlantis Förlag, Stockholm 1999 / Sven Birger Fredrik Jansson, Runes in Sweden, s. 112 – 120 ve 144 – 156, Gidlunds Förlag, Stockholm 1987 / Thorgunn Snædal – Marit Åhlén, Svenska Runor, s. 33 – 34, Riksantikvarieämbetet Förlag, Stockholm 2004 / Birgit Sawyer, The Viking-Age Rune-Stones: Custom and Commemoration in Early Medieval Scandinavia, s. 1 – 3 ve 26, Oxford University Press, Oxford 2000 / Peter H. Sawyer, The Oxford Illustrated History of the Vikings, Oxford University Press, Oxford 1997 / Kristel Zilmer, “He Drowned in Holmr’s Sea”: Baltic Traffic in Early Nordic Sources, s. 38 – 39, Tartu University Press, Tartu 2005 / Omeljan Pritsak, The Origin of Rus, s. 306 – 308, Harvard University Press distributed for the Harvard Ukrainian Research Institute, Cambridge 1987 / Raymond Ian Page, Runes and Runic Inscriptions, kitabın tümü, The Boydell Press, Woodbridge 1995

(746): Rünik taşlar arkeolojik kodları: Eklans (Vs18$); Eklans (Sö83†); Ekla-s (Vs5); Enklans (Sö55); Iklans (Sö207); Iklanþs(U539C); Ailati (Ög104); Aklati (Sö166); Akla- (U616$); Anklanti (U194); Eg×loti (U812); Eklanti (Sö46, Sm27); Eklati (ÖgFv1950;341, Sm5C, Vs9); Enklanti (DR6C); Haklati(Sm101); Iklanti (Vg20); Iklati (Sm77); Ikla-ti (Gs8); I…-ti (Sm104); Ok*lanti (Vg187); Oklati(Sö160); Onklanti (U241); Onklati (U344); -klanti (Sm29$); Iklot (N184)

(747): Rünik taş arkeolojik kodu: Luntunum (DR337$B)

(748): Rünik taş arkeolojik kodu: Baþum (Sm101)

(749): Rünik taş arkeolojik kodu: Lakbarþilanti (SöFv1954;22)

(750): Rünik taşlar arkeolojik kodları: KrikiaR (G216); Girkha (U922$); K – Ika (U104); Girkium (U1087†); Kirikium (SöFv1954;20, U73, U140); Ki(r)k(i)(u)(m) (Ög94$); Kirkum (U136); Krikium (Sö163, U431); Krikum (Ög81A, Ög81B, Sö85, Sö165, Vg178, U201, U518); Kri(k)um (U792); Krikum (Sm46†, U446†); Krkum (U358); Kr… (Sö345$A); KRkum (Sö82); Kriki (Sö170); Krik (U1016$Q); Griklanti (U112B); Kriklati (U540); Kriklontr (U374$)

(751): Rünik taşlar arkeolojik kodları: IaursaliR (G216); Iursala (U605†); Iursalir (U136G216, U605, U136)

(752): Rünik taşlar arkeolojik kodları: Serklat (G216): Se(r)kl… (Sö279); Sirklanti (Sö131); Sirk:lan:ti (Sö179); Sirk*la(t)… (Sö281); Srklant- (U785); Skalat- (U439)

(753): Rünik taş arkeolojik kodu: Karusm (Vs1)

(754): Franz Seewald, Skalden Sagas, kitabın tümü, Insel Verlag, Berlin 1981 / Peter Hallberg, The Islandic Saga, kitabın tümü, University of Nebraska Press, Lincoln 1962

(755): Örnólfur Thorsson, The Complete Sagas of Icelanders, kitabın tümü, Leifur Eiriksson Publishing, Reykjavik 1997 / Peter Hallberg, The Islandic Saga, kitabın tümü, University of Nebraska Press, Lincoln 1962 / Alan Warwick Palmer, Northern Shores: A History of the Baltic Sea and its Peoples, s. 21, John Murray Publishing, Londra 2006 / Andrew Jennings – Silke Reeploeg – Angela Watt, Northern Atlantic Islands and the Sea, s. 33 – 80, 112 – 192 ve 236 – 253, Cambridge Scholars Publishing, Cambridge 2017 / Henry Treece, The Viking Saga, kitabın tümü, A Puffin Books, Londra 1985 / Mika Kristian Ahlfors, Saga of the Red Viking, s. 93, 301 ve 391, BoD – Books on Demand, Helsinki 2012

(756): Gro Steinsland – Jón Viðar Sigurðsson – Jan Erik Rekdal – Ian Beuermann, Ideology and Power in the Viking and Middle Ages – Scandinavia, Iceland, Ireland, Orkney and the Faeroes, s. 48 – 66, Brill Publishing, Leiden 2011 / Katherine Holman, The A to Z of the Vikings, cilt 30, s. 313 ve 363, Scarecrow Press, Lanham & Toronto & Plymouth 2009 / Carl Christian Rafn, Færeyínga Saga eller Færøboernes Historie i den Islandske Grundtext med Færøisk og Dansk Oversættelse, kitabın tümü, Tilegnes Udgaven, Kopenhag 1832 / Carl Christian Rafn – G. C. F. Mohnike, Færeyínga Saga oder Geschichte der Bewohner der Färöer im Isländischen Grundtext mit Färöischer, Dänischer und Deutscher Übersetzung, kitabın tümü, Schubotheschen Buchhandlung Verlag, Kopenhag 1833

(757): Maria-Claudia Tomany, Destination Viking und Orkneyinga Saga – Probleme der Geschichtsschreibung und Regionalen Identität in Orkney, s. 87, 163 – 171 ve 198 – 199, Herbert Utz Verlag, Münih 2007 / Helge Ingstad – Anne Stine Ingstad, The Viking Discovery of America, s. 30 – 35, 63 – 66 ve 185 – 187, Breakwater Books, St. John’s 2000 / Katherine Holman, The A to Z of the Vikings, cilt 30, s. 42, Scarecrow Press, Lanham & Toronto & Plymouth 2009 / Gwyn Jones, A History of the Vikings, s. 193 ve 346, Oxford University Press, Oxford 1973 / Philip Pulsiano – Kirsten Wolf, Medieval Scandinavia – An Encyclopedia, s. 21 – 25, 46 – 48, 105, 161, 175, 184 – 186, 197, 216 – 225, 240, 260 – 268, 278 – 283, 305, 340 – 343, 398, 435 – 436, 443 – 449, 457, 599, 689 ve 710, Routledge Revivals Publishing, New York 1993 / Ólafur Halldórsson, Text by Snorri Sturluson in Óláfs Saga Tryggvasonar en Mesta, kitabın tümü, Viking Society for Northern Research, Londra 2001 / Jörg-Thomas Titz, Insel | Trip Färöer, s. 52 ve 108, Reise Know-How Verlag, Bielefeld 2017 / John Haywood, North Men – The Viking Saga (AD 793 – 1241), s. 212, Thomas Dunne Books – St. Martin’s Press, New York 2015

(758): Martin Chase, Eddic, Skaldic and Beyond – Poetic Variety in Medieval Iceland & Norway, s. 95 – 100 ve 200, Fordham University Press, New York 2014 / Jesse L. Byock, Viking Age Iceland, Penguin Books, Londra 2001 / Ólafur Halldórsson, Text by Snorri Sturluson in Óláfs Saga Tryggvasonar en Mesta, kitabın tümü, Viking Society for Northern Research, Londra 2001 / Jörg-Thomas Titz, Insel | Trip Färöer, s. 52 ve 108, Reise Know-How Verlag, Bielefeld 2017 / John Haywood, North Men – The Viking Saga (AD 793 – 1241), kitabın tümü, Thomas Dunne Books – St. Martin’s Press, New York 2015

(759): Alan Warwick Palmer, Northern Shores: A History of the Baltic Sea and its Peoples, s. 21, John Murray Publishing, Londra 2006 / Andrew Jennings – Silke Reeploeg – Angela Watt, Northern Atlantic Islands and the Sea, s. 33 – 52, 63 – 70, 80 – 112, 192 ve 236 – 253, Cambridge Scholars Publishing, Cambridge 2017 / Henry Treece, The Viking Saga, kitabın tümü, A Puffin Books, Londra 1985 / Mika Kristian Ahlfors, Saga of the Red Viking, s. 93, 301 ve 391, BoD – Books on Demand, Helsinki 2012

(760): Þórgils Fiskimaðr, Nordmand, 11 årh., AI 400 – 1, BI 369 / Þórarinn Stuttfeldr, Islandsk Skjald, 12. årh., AI 489 – 92, BI 461 – 4

(761): The Anglo – Saxon Chronicle, bölüm 2, M. S. 750 – 919 / The Annals of Ulster, year 795 – 798 / Ex Miraculis S. Filiberti Auctore Ermentario, Monumenta Germaniae Historica. Scriptorum Tomi XV, Pars I, Supplementa Tomorum I – XII, Pars III, Vitae Aliaeque Historiae Minores, Yıl 841, cilt 25, s. 302, Hannover 1887

(762): Guy Philippart, Hagiographica, cilt 1, “Hagiographes et Hagiographie, Hagiologes et Hagiologie: Des Mots et des Concepts”, 1994 / Albrecht Dihle, Die Entstehung des Historischen Biographie, Winter Verlag, Heidelberg 1987 / Matthias Bley – Nikolas Jaspert – Stefan Köck, Discourses of Purity in Transcultural Perspective (300 – 1600), s. 204, Brill Publishing, Leiden & Boston 2015 / Martin Brett – David A. Woodman, The Long Twelfth-Century View of the Anglo-Saxon Past, s. 21 ve 377, Routledge Publishing, Londra & New York 2015

(763): Eldar Heide, Sjøfartshistorisk Årbog, “The Early Viking Ship Types”, s. 81 – 153, Universitetet i Bergen, Bergen 2014

(764): Gwyn Jones, A History of the Vikings, Oxford University Press, Oxford 2001 / Carol Hand, Norway, s. 42, ABDO Publishing, Kuzey Mankato 2013

(765): Carlo Beltrame, Boats, Ships and Shipyards, s. 256, Università Ca’ Foscari Venezia, Venedik 2000 / Angelo Forte – Richard Oram – Frederik Pedersen, Viking Empires, s. 162 – 164, Cambridge University Press, Cambridge 2005 / Karen Cooksey, History in Action, cilt 4, s. 36 – 38, Folens Publishers, Dublin 2005 / Angus A. Somerville – Russell Andrew McDonald, The Vikings and their Age, s. 10 – 11, University of Toronto Press, Toronto 2013 / Carol Hand, Norway, s. 39 – 42, ABDO Publishing, Kuzey Mankato 2013 / Cheryl L. DeFries, Leif Eriksson: Viking Explorer of the New World, s. 42, Enslow Publishers, Melrose Park 2010 / Earle Rice Jr., The Life and Times of Erik The Red, Mitchell Lane Publishers, Delaware 2009

(766): age / age / age / age / age / age / age / age

(767): Tracey Ann Schofield, Vikings; Exploring, Ancient, Civilizations, s. 13 – 14, Teaching & Learning Company Publishing, Carthage 2002 / Brian Fagan, Fish on Friday, s. 107, Accessible Publishing Systems PTY, Verdana 2008

(768): Keith Durham, Viking Longship, Osprey Publishing, Oxford 2002 / Evan Hadingham, Secret of Viking Ships, NOVA Science Media, 5 Eylül 2000

(769): Langskib, Potte Rager, 31 Mayıs 2016, http://potterager.com/article/langskib / Skuldelev 5 – Det Lille Langskib, Vikingeskibs Museet, Roskilde, https://www.vikingeskibsmuseet.dk/besoeg/udstillinger/de-fem-vikingeskibe/skuldelev-5-det-lille-langskib/

(770): Ervan G. Garrison, A History of Engineering and Technology, s. 111, CRC Press Publishing, Boca Raton & Boston & Londra & New York & Washington DC 1999

(771): Nordica Bergensia, cilt 14, Else Mundal, “Midgardsormen og Andre Heidne Vesen i Kristen Kontext”, s. 20 – 38, Nordisk Institutt & Universitetet i Bergen, Bergen 1997

(772): Horst Zettel, Das Bild der Normannen und der Normanneneinfälle in Westfränkischen, Ostfränkischen und Angelsächsischen Quellen des 8. bis 11. Jahrhunderts, s. 260, Fink Verlag, Münih 1977

(773): Vita Anskarii, kap. 7

(774): Lándanamabók, kap. 164

(775): Heimskringla, Ólafs Saga Helga, kap. 147 ve 158

(776): Anton Wilhelm Brøgger – Haakon Shetelig, Vikingeskipene – Deres Forgjengere og Etterfølgere, s. 287, Dreyers Forlag, Oslo 1950

(777): Leo Block, To Harness the Wind: A Short History of the Development of Sails, Naval Institute Press, Annapolis 2003 / Lewis Martin Talmadge, Hither and Yon – International Stories, s. 55, Xlibris Publishing, Bloomington 2015

(778): Peter H. Sawyer, The Oxford Illustrated History of the Vikings, Oxford University Press, Oxford 1975

(779): Jørn Olav Loset, What is a Norse Færing?, Vikingskip.com, 7 Haziran 2007, http://www.vikingskip.com/norse_faering.htm / Alan Binns, Viking Age York, 3. Vikingships and Seafaring, The Jorvik Viking Centre, https://www.jorvikvikingcentre.co.uk/wp-content/uploads/2017/01/Viking-Ships-and-Seafaring.pdf

(780): Barb Karg – Arjean Spaite, The Everything Pirates Book, s. 25, Everythink Books, Londra 2007

(781): Merja-Liisa Hinkkanen – David Kirby, The Baltic and the North Seas, s. 90, Routledge Publishing, Londra & New York 2000

(782): Nancy Marie Brown, The Far Traveler, s. 19, Harcourt Publishing, Londra & Austin & Orlando & New Yok & San Diego 2007

(783): George Webbe Dasent, The Story of Burnt Njal, s. 348, Abela Publishing, Londra 2010

(784): Judith Jesch, Ships and Men in the Late Viking Age, s. 124 – 127, 136, 150, 184, 197 ve 273, The Boydell Press, Woodbridge 2001

(785): Jørn Olav Loset, Viking Ship Classes, Vikingskip.com, 7 Nisan 2015, http://www.vikingskip.com/vikingshipclasses.htm

(786): agm

(787): Gábor Horváth, Polarized Light and Polarization Vision in Animal Sciences, s. 604 – 631, Springer Publishing, Berlin & Heidelberg 2014 / Alison Black – Paul Luna – Ole Lund – Sue Walker, Information Design: Research and Practice, s. 63 – 64, Routledge Publishing, Londra & New York 2017 / Angelo Forte – Richard Oram – Frederik Pedersen, Viking Empires, s. 344 – 349, Cambridge University Press, Cambridge 2005 / Fred N. Brown, Rediscovering Vinland, s. 13 – 16, iUniverse Publishing, New York & Bloomington 2007 / William R. Short, Icelanders in the Viking Age, s. 145, McFarland & Company Publishing, Jefferson 2010

(788): Richard Andrew Hall, The World of the Vikings, s. 54, Thames & Hudson Publishing, New York 2007 / Gwyn Jones, A History of the Vikings, s. 194, Oxford University Press, Oxford 2001 / William R. Short, Icelanders in the Viking Age, s. 144 – 145, McFarland & Company Publishing, Jefferson 2010

(789): David Braun, Tales of the Weird – Unbelievable True Stories, s. 389, National Geographic Publishing, Washington 2012 / Norman Simms, Alfred and Lucie Dreyfus in the Phantasmagoria, s. 31 – 32, Cambridge Scholars Publishing, Cambridge 2013 / Gábor Horváth, Polarized Light and Polarization Vision in Animal Sciences, s. 370 – 373, 604 – 616 ve 623 – 634, Springer Publishing, Berlin & Heidelberg 2014 / Eoghan Odínsson, Northern Lore – A Field Guide to the Northern Mind-Body-Sprit, s. 63 – 64, Body, Mind & Spirit Publishing, 2010

(790): Else Roesdahl, The Vikings, s. 38 – 48 ve 61 – 71, Penguin Books, Londra 1998

(791): Fredrik Svanberg, Vikingatiden in Skåne, s. 38, Historiska Media Förlag, Lund 2000

(792): İbn-i Fadlan Seyahatnamesi / ayrıca bkz. James E. Montgomery, Ibn Fadlan and the Rusiyyah, Journal of Arabic and Islamic Studies, bölüm 3, 2000 / Marianne Vedeler, Silk for the Vikings, s. 34, Oxbow Books, Oxford 2014

(793): İbn-i Xordadbî, Kitab’el- Mesalik we’l- Memalik, 1972 / ayrıca bkz. Michael Jan De Goeje, Ibn Khurdadhbih: Kitāb al- Masālik wa’l- Mamālik, Brill Publishing, Leiden 1889 / William E. Watson, Ibn al- Athīr’s Accounts of the Rūs: A Commentary and Translation, Canadian & American Slavic Studies, 2001

(794): Did Vikings Really Wear Horns on Their Helmets?, The Straight Dope, 7 Aralık 2004, https://www.straightdope.com/columns/read/2189/did-vikings-really-wear-horns-on-their-helmets/

(795): Hilda Roderick Ellis Davidson, Gods and Myths of Northern Europe, s. 17, Penguin Books, Londra 1990

(796): Timothy Insoll, The Oxford Handbook of the Archaeology of Ritual and Religion, Anders Andrén, “Old Norse and Germanic Religion”, s. 847, Oxford University Press, Oxford 2011

(797): Did Vikings Really Wear Horns on Their Helmets?, The Straight Dope, 7 Aralık 2004, https://www.straightdope.com/columns/read/2189/did-vikings-really-wear-horns-on-their-helmets/

(798): Sandy Sturmer, Ancient Civilisations: Comparing and Contrasting Cultures, s. 16 – 17, R. I. C. Publication, Balcatta 2001 / Sean McCollum, Vikings – A Guide to the Terrifying Conquerors, s. 10 – 11, Capstone Press, Milwaukee 2011 / Tracey Ann Schofield, Vikings; Exploring, Ancient, Civilizations, s. 18, Teaching & Learning Company Publishing, Carthage 2002 / Else Roesdahl, The Vikings, s. 38 – 48 ve 61 – 71, Penguin Books, Londra 1998 / Angela Woollacott – Michael Adcock – Christopher Cunneeen – Alison Mackinnon – Judy McPherson – Robert Skinner – James St. Julian – Alan Thomas, History NSW Syllabus fort he Australian Curriculum, Year 8 – Stage 4, s. 42, Cambridge 2013

(799): age / age / age / age / age

(800): Jürgen Sarnowsky, Britische Inseln: Migrationen im Mittelalter, s. 219 – 229, Berlin 2014

(801): Geoffrey Wallis Steuart Barrow, The Kingdom of the Scots, s. 153, Edinburgh University Press, Edinburgh 2003

(802): Eleanor Shipley Duckett, Carolingian Portraits, s. 181, Ann Arbor Paperbacks, Michigan 1988

(803): Volker Helten, Zwischen Kooperation und Konfrontation: Dänemark und das Frankenreich im 9. Jahrhundert, s. 208 – 217, Kölner Wissenschaftsverlag, Köln 2011

(804): Nicholas Hooper – Matthew Bennett, Cambridge Illustrated Atlas of Warfe – The Middle Ages (768 – 1487), s. 82, Cambridge University Press, Cambridge 1996

(805): Gareth Williams, Eirik Blødoks, s. 9 – 34, Saga Bok, Hafrsfjord 2010

(806): Stephen Badsey – David Nicolle – Stephen Turnbull, The Timechart of Military History, Worth Press Ltd. 2000

(807): Angelo Forte, Viking Empires, s. 196, Cambridge University Press, Cambridge 2005

(808): George Kohn, Dictionary of Wars, s. 588, Facts on File Publishing, New York 2006

(809): David Hughes, The British Chronicles, s. 275, Heritage Books, Maryland 2007

(810): Yuri Stoyanov, The Other God – Dualist Religions from Antiquity to the Cathar Heresy, s. 166 – 168, Yale University Press, New Haven & Londra 2000

(811): The Earth and Its Peoples, A Global History, s. 250, Wadsworth CENGAGE Learning, Boston 2006

(812): Sandy Sturmer, Ancient Civilisations: Comparing and Contrasting Cultures, s. 16 – 17, R. I. C. Publication, Balcatta 2001 / Sean McCollum, Vikings – A Guide to the Terrifying Conquerors, s. 10 – 11, Capstone Press, Milwaukee 2011 / Tracey Ann Schofield, Vikings; Exploring, Ancient, Civilizations, s. 18, Teaching & Learning Company Publishing, Carthage 2002 / Else Roesdahl, The Vikings, s. 38 – 48 ve 61 – 71, Penguin Books, Londra 1998 / Angela Woollacott – Michael Adcock – Christopher Cunneeen – Alison Mackinnon – Judy McPherson – Robert Skinner – James St. Julian – Alan Thomas, History NSW Syllabus fort he Australian Curriculum, Year 8 – Stage 4, s. 42, Cambridge 2013

(813): Tim Severin, Viking – Sworn Brother, s. 320 – 323, Pan Books, Londra 2005

(814): Njord Kane, Muslim Vikings? Nortmen in the Islamic World, Spangenhelm – An Adventure in History, 28 Ağustos 2016

(815): Jón Viðar Sigurðsson, Det Norrøne Samfunnet – Vikingen, Kongen, Erkebiskopen og Bonden, s. 19, Pax Forlag, Oslo 2008

(816): age

(817): Eva Borgström, Makalösa Kvinnor: Könsöverskridare i Myt och Verklighet, kitabın tümü, Alfabeta & Anamma Förlag, Stockholm 2002

(818): Claus Krag, Vikingtid og Rikssamling (800 – 1130), s. 57, Aschehoug Forlag, Oslo 1995

(819): Rudolf Simek, Die Wikinger, s. 100 – 101, C. H. Beck Verlag, Münih 2016

(820): Andreas Winroth, Die Wikinger – Das Zeitalter des Nordens, s. 222, Klett – Cotta Verlag, Stuttgart 2016

(821): Rudolf Simek, Die Wikinger, s. 100, C. H. Beck Verlag, Münih 2016

(822): Claus Krag, Vikingtid og Rikssamling (800 – 1130), s. 50, Aschehoug Forlag, Oslo 1995

(823): Jan de Vries, Altnordisches Etymologisches Wörterbuch, s. 386, Brill Verlag, Leiden 1977

(824): Claus Krag, Vikingtid og Rikssamling (800 – 1130), s. 54, Aschehoug Forlag, Oslo 1995

(825): Eva Borgström, Makalösa Kvinnor: Könsöverskridare i Myt och Verklighet, kitabın tümü, Alfabeta & Anamma Förlag, Stockholm 2002

(826): Scripta Islandica, bölüm 55 – 58, “Isländska Sällskapet”, s. 45, Almqvist & Wiksells Förlag, Uppsala 2005 / María Pilar Fernández Álvarez – Teodoro Antón – Manrique Antón,  Antología de la Literatura Nórdica Antigua, s. 364, Publicaciones de la Universidad de Salamanca, Salamanca 2002 / María Pilar Fernández Álvarez – Teodoro Antón – Manrique Antón,  Las Leyes del Gulathing, s. 193, Publicaciones de la Universidad de Salamanca, Salamanca 2005 / Laurence Marcellus Larson, The Earliest Norwegian Laws, s. 180, 294 ve 411, The Lawbook Exchange Publishing, Clark 2008 / Robert R. Edwards – Vickie Ziegler, Matrons and Marginal Women in Medieval Society, s. 85, The Boysell Press, Woodbridge 1995 / Eric Christiansen, The Norsemen in the Viking Age, s. 21, Blackwell Publishing, Malden & Oxford & Carlton 2006 / Paul Vinogradoff, Outlines of Historical Jurisprudence, s. 287 ve 302, The Lawbook Exchange Publishing, Clark 1999 /Johannes Hoops, Reallexikon der Germanischen Altertumskunde, cilt 21, “Naualia – Østfold”, s. 537, De Gruyter Verlag, Berlin 2002

(827): Eva Borgström, Makalösa Kvinnor: Könsöverskridare i Myt och Verklighet, kitabın tümü, Alfabeta & Anamma Förlag, Stockholm 2002

(828): Ann-Sofie Ohlander – Ulla-Britt Strömberg, Tusen Svenska Kvinnoår: Svensk Kvinnohistoria Från Vikingatid Till Nutid, cilt 3, Norstedts Akademiska Förlag, Stockholm 2008

(829): age

(830): Erik Gunnes, Norges Historie, cilt 2, s. 266, Cappelen Forlag, Oslo 1976

(831): Catharina Ingelman-Sundberg, Forntida Kvinnor – Jägare, Vikingahustru, Prästinna, Prisma Förlag, Stockholm, 2004

(832): age

(833): Eva Borgström, Makalösa Kvinnor: Könsöverskridare i Myt och Verklighet, kitabın tümü, Alfabeta & Anamma Förlag, Stockholm 2002

(834): Andreas Winroth, Die Wikinger – Das Zeitalter des Nordens, s. 225, Klett – Cotta Verlag, Stuttgart 2016

(835): age, s. 223

(836): Claus Krag, Vikingtid og Rikssamling (800 – 1130), s. 56, Aschehoug Forlag, Oslo 1995

(837): Kadın Viking Savaşçılarının Varlığı DNA Vasıtasıyla Kanıtlandı, Sediyani Haber, 8 Eylül 2017, http://www.sediyani.com/?p=18223

(838): agh

(839): agh

(840): agh

     SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ

     CİLT 10

 


Parveke / Paylaş / Share

One Reply to “Vikingler Selam Durdu Ben Âşık Olunca İskandinavya’ya – 40”

  1. Sayin Sediyani

    Yine harika bir bicimde, bizi Vikinglerin topraklarina, kültürüne götürdünüz, özellikle kadinlarin o dönemdeki yasam bicimiyle ilgili ayrintili incelemenizi bizlere aktardiginiz icin tesekkür ediyoruz, tabi bu arada savascilarin kafasina boynuzlu kask takmadiklarini sizden ögrendim, böyle ince ayrintilari detayli bir bicimde inceleyip okurlariniza sundugunuz icin de ayriyeten tesekkürler. selamlar. hoscakalin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir