Bilim, “Evrim Teorisi” hurafesini çürüttü. Genomlarında başka hiçbir canlıda bulunmayan gen bulunan dev virüsler bulundu. Yeni keşfedilen bu dev virüsler, kendi genlerini yaratıyor.
Bilim, “Evrim Teorisi” hurafesini çürüttü. Genomlarında başka hiçbir canlıda bulunmayan gen bulunan dev virüsler bulundu. Yeni keşfedilen bu dev virüsler, kendi genlerini yaratıyor.
Fransız bilim insanları, Pandoravirus familyasından üç yeni dev virüs keşfetti. Genomlarında (bir organizmanın genetik verilerinin bütünü) daha önce eşine hiç rastlanmayan çok sayıda gen bulunan ve protein sentezi yapabilen bu dev virüslerin dünya üzerinde bir homoloğu yok.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi CNRS araştırmacılarının yayınladığı yeni bir çalışma, Pandoravirus familyası virüslerinin yeni genler üretme kapasitesine sahip olduğunu öne sürdü. Bilim insanları, bugüne kadar dünyanın farklı yerlerinde bu virüs ailesine üye 6 virüs keşfetti. Yaklaşık 2 milyon gene sahip bu dev virüslerin protein sentezi yapabilen genlerin sadece yarısı birbirinin aynısı. Ancak aynı aileye ait canlı türleri için bu oran oldukça az.
Pandoravirüs familyasının yeni genler yarattığına inanılmasının bir diğer nedeni ise bu dev virüslerin çok sayıda benzersiz gene sahip olması. Bugüne kadar bulunan 6 Pandoravirüs türü de diğer hiçbir canlı çeşidinde (hücre veya virüs) bulunmayan genlere sahip. Araştırma, benzeri olmayan bu genlerin gen haritasının kodlama yapmayan bölgelerinde bulunduğunu gösteriyor. Yani eşi benzeri bulunmayan bu genler genomların DNA kodlamayan dizilerinde üretilmiş olabilir.
Bu bölgelerin Pandoravirüs genomlarının % 38’ini oluşturduğuna dikkat çeken bilim insanları, bu bölgelerin yeni genler üretmek için oldukça elverişli olduğu hipotezini geliştiriyor. Kendiliğinden ve spontane bir şekilde üreyen bu genlerin dev virüslerin boyutlarının büyümesinin ardındaki neden olduğu düşünülüyor.
Bir canlının yeni genler üretmesi demek, yeni işlevler geliştirmesi demek. Gen yaratıcılığı aynı zamanda canlılık ve yaşamın evriminde de temel rol oynuyor.
Kısa süre öncesine kadar boyutlarının ve genomlarının küçüklüğü ve çoğalmak için hücrelere ihtiyaç duymaları nedeniyle virüsler canlı ve cansız dünyası arasında kalan varlıklar olarak kabul ediliyordu. İlk kez 2013 yılında keşfedilen dev virüsler, hücre dünyası ile virüs dünyası arasındaki sınırı, kısacası canlılığın tanımını bulanıklaştırmıştı. Boyutları nedeniyle ilk etapta bakteri sanılan dev virüsler, normal virüslerden çok daha fazla gene sahip ve protein sentezi yapabiliyor. Bazı virüs çeşitlerinde sadece 4 gene bile rastlanırken, bazı dev virüs çeşitlerinde genomları milyonlarca genden oluşabiliyor.
EURONEWS
14 HAZİRAN 2018