İspanya’da yapay bir gölün sularının altında kalan ve Guadalperal Dolmeni olarak bilinen 7000 yıllık megalitik anıt günyüzüne çıktı.
İspanya’da yapay bir gölün sularının altında kalan ve Guadalperal Dolmeni olarak bilinen 7000 yıllık megalitik anıt günyüzüne çıktı.
NASA’nın Landsat 8 uydusundan alınan yeni görüntülere göre, antik anıtın yeniden ortaya çıkması, Avrupa’da (ve dünyanın geri kalanının çoğunda) rekor bir sıcaklık ve kuraklık döneminin ardından İspanya’daki Valdecañas Rezervuarı’nda su seviyelerinin çok düşmesi sayesinde oldu.
Bazen “İspanya Stonehenge’i” olarak adlandırılan Guadalperal Dolmenleri; bazıları yaklaşık 1, 8 m’den daha uzun, merkezi açık bir ovalin etrafına yerleştirilmiş yaklaşık 150 adet dikilitaştan oluşan geniş bir daire. Arkeologlar yapının M. Ö. 4. veya 5. binyılda inşâ edildiğini iddiâ ediyorlar. Bu tarih muhtemelen yapıyı İngiltere’deki Stonehenge’den binlerce yıl daha eski yapıyor. Gizemli megalitin üzeri, ritüel kullanım için bir zamanlar devâsâ bir taş ile kapatılmış olabilir.
Anıtsal yapıdaki özellikle büyük bir taş, anıtın girişini gösteriyor gibi görünüyor. Bu kayalık eşiğin bir tarafında bir insan figürü ve diğer tarafında bir yılanı veya yakındaki Tagus Nehri’ni temsil ediyor olabilecek kıvrımlı bir sembolle oyulmuş. Eğer bu oyma gerçekten bir su yolunu tasvir ediyorsa, bu taş, Avrupa’daki en eski haritalardan biri olabilir.
Dolmen, ilk olarak 1920’lerde, İspanya – Portekiz sınırının doğusundaki İspanya’nın Extremadura bölgesinde kazıldı, ancak sitede 1960’lara kadar herhangi bir araştırma yayınlanmadı. 1963 yılında ise İspanyol diktatör Francisco Franco, dolmenlerin bulunduğu vadinin sular altında kalmasına neden olan kapsamlı bir inşaat programı yürüttü. Daha sonra dolmen, bugün enerji üretmeye devam eden hidroelektrik barajına dayanan yapay bir göl olan Valdecañas Rezervuarı’nın altında kaldı. Rezervuarın oluşturulmasından bu yana, bazı megalitik kayaların uçları zaman zaman suyun yüzeyinden gözüktü, ancak tüm alanın yüzeye çıkması ilk defa oluyor. Alanın çok geçmeden, sonbahar ve kış yağmurlarıyla tekrar su altında kalması muhtemel.
Yerel gruplar, tüm anıtı daha yüksek bir alana taşımak için dilekçe verdi, böylece taşlar açık havada halk tarafından ziyaret edilebilir. Bununla birlikte, bazı arkeologlar, anıtın hareket ettirilmesinin, özellikle iş aceleyle yapılırsa taşların tahrip olmasını hızlandıracağından endişe duyuyor.
LIVE SCIENCE, ARKEOFİLİ
23 EYLÜL 2019