Baltık Kıyılarında Her Gün Bir Ülke – 7

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

Sargi sevi pats, tad Dievs tevi sargās.

(Kendinizi koruyun, o zaman Tanrı da sizi koruyacaktır.)

Leton atasözü

     Letonya’nın başkenti Riga’da, şehrin en güzel yerlerinden biri olan Esplanāde (Meydan) adlı parkın bittiği yerde, şehrin kalbinin attığı meydanlardan biri var.

     Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums) adlı bu meydanın ortasında, ülkenin özgürlük ve bağımsızlık sembolü olan Özgürlük Anıtı (Let. Brīvības Piemineklis) bulunuyor.

     Gezi arkadaşlarım sevgili Nedim Yeşilyurt ağabey ve sevgili Ali Sayan ile birlikte yürüyerek meydana ve anıtın yanına gidiyoruz.

     Riga’nın merkezindeki Özgürlük Meydanı, Özgürlük Bulvarı (Let. Brīvības Bulvāra) ile Kalku Caddesi (Let. Kaļķu Iela) arasında, Raina Bulvarı (Let. Raiņa Bulvāra)’nın Zigfrid Anna Meierovics Bulvarı (Let. Zigfrīds Anna Meierovics Bulvāra) ve Azpazija Bulvarı (Let. Aspazijas Bulvāra) ile kesiştiği noktada yer alıyor. Bu meydan, düzenli olarak resmî kutlamalar ve etkinlikler için kullanılan bir mekân.

     Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums)’nın kuruluş tarihi, Hollandalı mühendis Jan Cornelius van Roodenburg (? – 1660)’un Riga’daki yeni surları inşâ planının bir parçası olarak şehrin ana kapısını Kaku Caddesi’nin sonuna taşıdığı 17. yy’daki İsveç Livonyası (1629 – 1721) dönemine kadar uzanıyor. 18. yy’da, Kireç Kapısı’nın önünde, 1859 yılında surların yıkılmasının ardından Alexander Caddesi, tâ Şehir Kanalı (Let. Pilsētas Kanāls)’na kadar genişletildi ve 1861’de Büyük Alexander Caddesi olarak yeniden adlandırıldı. 1870 – 76 yılları arasında Büyük Kanal’ın Şehir Kanalı’ndan Elizabet Caddesi’ne kadar olan bölümü Alexander Bulvarı olarak isimlendirildi.

     Letonya’nın 1918 – 20 yıllarındaki bağımsızlık mücadelesinden sonra meydanın adı 1923 yılında Özgürlük Meydanı olarak değiştirildi. 1935 yılında ise meydanın ortasına, 1918 – 20 bağımsızlık savaşında hayatını kaybedenlerin anısına Özgürlük Anıtı dikildi. 42 m yüksekliğinde, granit, traverten ve bakırdan yapılan bu anıt, Letonya’nın özgürlüğünün, bağımsızlığının ve egemenliğinin önemli bir sembolü olarak kabul edilir.

     5 Aralık 1918 – 11 Ağustos 1920 tarihleri arasında gerçekleşen Letonya Bağımsızlık Savaşı (Let. Latvijas Neatkarības Karš) veya Letonya Özgürlük Mücadelesi (Let. Latvijas Brīvības Cīņas), iki yıla yakın süren ilginç bir kurtuluş savaşıdır.

     Bütün dünyayı, özellikle de Avrupa kıtasını korkunç derecede etkileyen I. Dünya Savaşı (1914 – 18) tüm şiddetiyle sürerken, 1917 yılında Rusya’da devrimci bir hareket ortaya çıkmış, o dönemde Rusya’da kullanılan Jülyen takvimine göre 23 Şubat 1917 tarihinde Şubat Devrimi (Rus. Февральская Pеволюция [Fevralıskaya Revolyoçiya]) gerçekleşmişti. Bu devrim, Romanov Hanedanı (1613 – 1917)’nın ve Çarlık Rusyası olarak adlandırılan Rus İmparatorluğu (1721 – 1917)’nun çöküşüne, Rusya İç Savaşı (1918 – 22)’nın başlamasına ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB) devletinin kurulmasına sebep olmuştur.

     Rusya’da vuku bulan Şubat Devrimi’nden sonra Letonya’da bu akımın etkisini taşıyan siyasî partiler de kuruldu. En önemlileri Letonya Bolşevikleri (Let. Latvijas Boļševiki), Letonya Menşevikleri (Let. Latvijas Menševiki) ve Letonya Köylü Birliği (Let. Latviešu Zemnieku Savienība) idi. Ancak Rusya’da Şubat Devrimi – Ekim Devrimi arasındaki geçiş sürecinde geçici hükûmetin başbakanı olan Aleksándr Fëdoroviç renskiy (1881 – 1970) hükûmetinin Letonya’nın kültürel ve siyasî özerkliğine tahammül edemeyeceği anlaşıldığında, Letonya Köylü Birliği kendisini Letonya’nın Almanya ve Rusya’dan tam devlet bağımsızlığı hedefine koydu. Özellikle İngiltere’den destek bulmaya çalıştı. Bu süreçte Almanlar ayrıca bir Birleşik Baltık Dükalığı (Alm. Vereinigtes Baltisches Herzogtum; Let. Apvienotā Baltijas Hercogiste) oluşturarak, Letonya’nın Rusya’dan Alman güdümünde bir bağımsızlığını sağlamanın çabasına girdiler.

     Rusya’da 25 Ekim 1917 tarihinde gerçekleşen Ekim Devrimi (Rus. Октябрьская Rеволюция [Oktiyabrıskaya Revolyoçiya])’nden sonra Bolşevikler’in Baltık ülkelerindeki egemenliği çok uzun sürmedi. O tarihlerde Çarlık Rusyası’nın yönetiminde olan Letonya, Rusya’da gerçekleşen 1917 Bolşevik Devrimi’yle birlikte Rus Çarı’nın devrilmesinin ardından, Mart 1918’de tüm Baltık toprakları Alman 8. Ordu tarafından işgal edildi.

     Birinci Cihan Harbi bittikten kısa bir süre sonra, 18 Kasım 1918’de Letonya Halk Konseyi (Let, Latvijas Tautas Padome), Letonya Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan etti ve Kārlis Ulmanis başkanlığındaki Letonya Geçici Hükûmeti’ni kurdu.

     İngiltere, daha kurulmadan Letonya Cumhuriyeti’ni tanıdığını ilan etmişti. Almanya da tanıdığını kurulduktan bir hafta sonra, 26 Kasım’da duyurdu.

     Bunun üzerine yeni kurulan SSCB kuvvetleri Letonya’yı istilâ ettiler. Yeni kurulan Letonya Cumhuriyeti ülkesi, 1 Aralık 1918 tarihinde, henüz birkaç ay önce kurulmuş olan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (Sovyetler Birliği) devleti tarafından işgal edilir.

     Fakat Letonya topraklarının çoğu halen Alman işgali altındaydı. O süreçte, üç farklı Letonya hükûmetinin olduğu söylenebilir: Moskova destekli Pēteris İvanoviç Stučka (1865 – 1932)’nın sosyalist hükûmeti, başlangıçta Letonya halkı arasında en büyük desteğe sahip olan kuvvetti. Diğer bir kuvvet olan, bağımsızlık ilan etmiş geçici hükûmetin başbakanı Kārlis Augusts Vilhelms Ulmanis (1877 – 1942)’in burjuva hükûmeti ise, Dünya Savaşı’nın muzaffer Müttefik güçlerine bel bağladı ki Sovyet tehdidine karşı Almanya ve Estonya silah yardımına muhtaç idiler. Ancak Alman – Baltık azınlığın Ulmanis’e yönelik askerî darbesinden sonra, Andrievs Niedra (1871 – 1942)’nın başbakan olduğu üçüncü bir hükûmet kuruldu ve Alman askerî gücüne bağlı olarak çok kısa bir süre için var oldu.

     Letonya hükûmeti birçok sorunla karşılaştı: Birincisi; parası ya da iktidar aracı olmadığı için, ayakta durması Alman işgalci güçleriyle işbirliğine bağlıydı. İkincisi; Yahudî, Alman – Baltık ve Rus etnik azınlıkların temsilcileri bu devleti tanımadılar. Üçüncüsü; bağımsız devlet, Letonya nüfûsu arasında çok az destek gördü. Çünkü işçilerin çoğunluğu topraksızdı ve bunlar Rusya mahrecli Sosyalist ideolojinin fantezik söylemlerine kanarak, Bolşevikler’in halka toprağı dağıtmasını ve proletaryaya hükmetmesini umuyorlardı. Buna ek olarak dördüncüsü de; Sovyet işgal kuvvetleri esas olarak kendi Letonya tüfek alaylarından oluşuyordu.

     Başta bu yeni devleti tanıyan Almanya olmak üzere, destekleyen diğer kuvvetlerle birlikte, ülkeyi daha önce SSCB birliklerinden temizlemişlerdi. Ama ardından Letonya, SSCB tarafından 1 Aralık 1918 günü daha güçlü bir orduyla istilâ edildi. Daha önce belirttiğimiz gibi, Sovyet işgal kuvvetleri esas olarak Letonya tüfek alaylarından oluştuğu için, Sovyetler bu toprakları işgal ederken çok az direnişle karşılaştı. Letonya’yı işgal eden 22.000 kişilik bu Sovyet ordusuna bir Leton olan Jukums Vācietis (1873 – 1938) komutanlık ediyordu.

     Sovyet ordusu 7 Aralık 1918’de ülkenin kuzeydoğusundaki Alūksne kentini, 9 Aralık’ta ülkenin güneydoğusundaki ve ülkenin en büyük ikinci şehri olan Daugavpils’i, 17 Aralık’ta ülkenin ortasındaki Pļaviņas’ı, 18 Aralık’ta kuzeyde Estonya sınırında yer alan ve önemli bir demiryolu kavşağı olan Valka’yı ve 23 Aralık’ta ülkenin ortasındaki Cēsis’i aldı. Ülkenin başkenti Riga (Let. Rīga) ise Kızıl Ordu tarafından 3 Ocak 1919’da ele geçirildi.

     13 Ocak 1919 günü Sovyet Rusya’nın siyasî, ekonomik ve askerî desteğiyle, kısa adı LSPR olan Letonya Sosyalist Sovyet Cumhuriyeti (Let. Latvijas Sociālistiskā Padomju Republika; Rus. Латвийская Cоциалистическая Cоветская Pеспублика [Latvijskaya Soçialistiçeskaya Sovetskaya Respublika]) ilan edildi. Ocak ayı sonunda Letonya Geçici Hükûmeti ve kalan Alman birlikleri, ülkenin güneybatı ucunda, Baltık Denizi kıyısında yer alan ve ülkenin üçüncü büyük şehri olan Liepāja’ya kadar çekildiler.

     Yurtdışına kaçamayan Letonya burjuva hükûmetinin üyeleri şimdi Liepāja şehrindeydiler ve topraklarının kaybedilmesiyle daha da kötü bir duruma düştüler. Hükûmet askerî olarak tamamen Almanya’ya bağımlıydı. Boş alanda Letonya birliklerini yükseltme girişimleri çok az başarılı oldu. Letonya silahlı kuvvetlerinin çoğu Baltık Almanlar’dan oluşuyordu ve ihtiyaçları da Almanya tarafından karşılanıyordu. Baltık Almanlar’ın siyasî temsilcileriyle Baltık Ulusal Komitesi arasında işbirliği girişimleri olumsuz neticelendi, çünkü bu, büyük toprak sahiplerinin mülkiyet haklarının tanınması anlamına gelecekti. İtilaf Devletleri’nin Letonya nüfûsu üzerindeki nüfûzunun bir etkisinin sonucu olarak, bunun yerine Almanya’ya karşı düşmanca bir çizgi seçildi. Aynı zamanda, Almanya dikkate alınmadan Batılı Müttefikler’den kredi talep edildi. Ancak hükûmetin dayandığı Batılı Müttefikler’in pratik yardımı çok sınırlı kaldı. Fon eksikliği nedeniyle, Başbakan Ulmanis, Litvanya, Danimarka, Estonya ve İsveç’ten kredi talep etmek için bu ülkelere tura çıkmak zorunda kaldı.

     Bu gezinin olumlu bir sonucu, 18 Şubat’ta Estonya topraklarında Letonya derneklerinin kurulması için yapılan bir sözleşmedir. Leton komutan ve siyasetçi Jorģis Zemitāns (1873 – 1928) komutasındaki bu birimler Almanya’dan bağımsızdı ve daha sonra Kuzey Letonya Tugayı’nı oluşturdular.

     3 Mart 1919 günü Alman ve Letonya kuvvetleri, Kızıl Letonya Tüfekleri’ne karşı bir karşı saldırı başlattı. 15 Mart’ta ülkenin ortasındaki Tukums, 18 Mart’ta da ülkenin güneyindeki Jelgava kenti Bolşevikler’den geri alındı.

     16 Nisan’da Baltık soyluları Liepāja’da bir darbe düzenlediler ve 17 Mayıs’ta Andrievs Niedra (1871 – 1942) başkanlığında bir kukla hükûmet kuruldu. Geçici ulusal hükûmet, Liepāja limanındaki İngiliz koruması altındaki “Saratov” adlı vapura sığındı.

     22 Mayıs 1919’da başkent Riga, Freikorps tarafından tekrar ele geçirildi ve şüpheli Bolşevik taraftarlara yönelik organize bir zûlüm başladı. Bu süreçte, Riga Jandarma Komutanlığı’na göre 174 kişi, yerel Sosyalist ve Komünist kaynaklara göre ise 4000 – 5000 arasında insan öldürüldü. Öldürülenlerin tamamı Sosyalist – Komünist, yani SSCB taraftarı. Aynı zamanda Ulmanis hükûmetine bağlı olan Kuzey Letonya Tugayı da dahil olmak üzere Estonya ordusu, Kuzey Letonya’daki Sovyet unsurlara karşı büyük bir saldırı başlattı. Haziran ortasına kadar Sovyet yönetimi, ülkenin en doğu ili olan Latgale’yi çevreleyen alana indirgendi.

     Tīreļpurvs’a yapılan ön saldırı 22 Mayıs’ta başlamıştı ve bu da başkent Riga’daki Daugava Nehri üzerinde yer alan muhteşem köprülerin aynı gün ele geçirilmesiyle sonuçlandı. Sovyet işgalcilere karşı Letonyalılar’ın kazandığı bu zafer ve 22 Mayıs 1919’da Daugava Nehri üzerindeki başkent Riga’nın ele geçirilmesi, daha sonra Letonyalılar tarafından “Brīnumi uz Daugavas” (Daugava’daki Mucize) olarak adlandırılacaktır.

     Riga’nın ele geçirilmesinden sonra Alman kuvvetleri Cēsis şehrine doğru ilerledi. Alman kuvvetlerinin amacı, zaten yenilmiş olan Sovyet Bolşevik kuvvetlerini yok etmek değil, Estonya ve Letonya askerî ve ulusal birimlerini ortadan kaldırarak Baltık’ta Alman üstünlüğünün kurulmasını gerçekleştirmekti. Estonya komutanı General Johan Laidoner (1884 – 1953), Almanlar’ın Gauja Nehri’nin güneyinde bir çizgiye çekilmesinde ısrar etti. Ayrıca Estonya 3. Ordu Birliği’ne de Gulbene Demiryolu İstasyonu’nu ele geçirmesini emretti.

     19 – 20 Haziran günlerinde 5000 kişilik Alman kuvvetlerinin Cēsis şehrine saldırısı başladı. 19 – 23 Haziran 1919 günlerinde vuku bulan Cēsis Savaşı (Est. Võnnu Lahing; Let. Cēsu Kaujas; Alm. Schlacht von Wenden)’nda 5000 kişilik Alman kuvvetleri, 6500 kişilik Estonya – Letonya kuvvetleri ile karşı karşıya geldi. Sonuç: Alman tarafında 274 ölü, yerli tarafta ise 123 ölü (110’u Eston, 13’ü Leton) ve 311 kayıp (281’i Eston, 30’u Leton).

     Müttefikler yine Almanlar’ın kalan birliklerini Letonya’dan çekmeleri konusunda ısrar etti ve 3 Temmuz’da Leton kuvvetlerinin Riga’ya gitmek üzere olduğu sırada Estonya – Letonya ve Alman kuvvetleri (Landeswehr – Freikorps) arasında ateşkes ilan edildi. Ateşkes hükümlerine göre, Ulmanis’in “meşrû” hükûmeti restore edilecekti. Ulmanis hükûmeti 8 Temmuz’da Riga’ya döndü ve Alman Landeswehr de Letonya Ulusal Ordusu’nun bir parçası oldu.

     Ancak Demir Bölümü Letonya’dan ayrılmadı. Bunun yerine bir düzineden fazla Freikorps biriminden bir Alman Lejyonu yaratıldı ve bu birimler Batı Rus Gönüllü Ordusu’na teslim edildi. Demir Bölümü toplamda 14.000’den fazla askeri, 64 uçağı, 56 topçu silahını ve 156 makineli tüfeği Rusya’ya nakletti. 5 süvarî birimi ve bir tarla hastanesi de nakledildi. Reform edilen Alman Ordusu’nun saldırısı daha sonra İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden ve Estonya zırhlı trenlerinden yardım alan Letonya Ordusu tarafından yenilgiye uğratıldı.

     28 Haziran 1919 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’in batısındaki Versay (Frsz. Versailles) kentinde Versay Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla Almanya’nın Baltık ülkelerindeki hakimiyeti de son bulmuş oldu.

     Yeni kurulan hükûmet, 6 Leton, 3 Alman – Baltık ve 1 Yahudî temsilcisinden oluşuyordu. Alman kuvvetleri ülkeyi mümkün olan en kısa sürede terketmeliydi. Letonya ordusu Müttefikler’in yardımıyla genişletildi ve tek bir komuta altında yeniden düzenlendi.

     Temmuz 1919’a gelindiğinde Letonya’nın doğu toprakları halen Sovyet işgali altındaydı. Lubān Gölü’nün kuzeyindeki doğu cephe hattı da Estonya ordusu tarafından işgal edildi.

     Batı Rus Gönüllü Ordusu’nun komutanı olan Rus komutan Pável Mihayloviç Bérmondt – Aválov (1877 – 1974), Letonya’nın üç tarihî bölgesinden biri olan batıdaki Kurlandiya (Let. Kurzeme) topraklarını Rusya’nın bir eyaleti ilan etti.

     Eylül 1919’un sonunda, Letonya Ordusu’nun yaklaşık 40.000 askeri vardı.

     Sovyet Rusya ile yapılan anlaşma nedeniyle Letonyalılar Eylül ayında doğu cephesinden güçlü birlikler getirebildiler. Bérmondt ile güç dengesi kabaca dengelendi. Bérmondt’un 8 Ekim’deki saldırısı sonucunda Letonya ordusu Daugavpils’in sağ kıyısına geri püskürtüldü ve Riga’yı ele geçirmek için harekete geçtiler. Müttefikler yeni devletin uygulanabilirliğini sorguladılar ve bunun yerine Bérmondt’u desteklemeyi düşündüler.

     Ancak askerî kriz aşıldı. Estonya’ya ait iki zırhlı trenin Riga’ya gelmesinden sonra savaş rûhu yükseldi. Müttefikler arasında Baltık Komisyonu kuruldu.

     Daugavpils Körfezi’ndeki İngiliz gemi topçularının yardımıyla Letonya ordusu 3 Kasım’da bir karşı saldırı başlattı ve bu da 11 Kasım’da Riga’nın batı banliyölerinin yeniden ele geçirilmesine yol açtı. 21 Kasım’da da Jelgava alındı.

     26 Kasım 1919’da Letonya Cumhuriyeti, Alman İmparatorluğu’na savaş bile ilan etti. Son Alman – Rus kuvvetleri 28 Kasım’a kadar Batı Letonya’dan atıldı.

     Letonya Bağımsızlık Savaşı’nın bazı bölümleri de Polonya – Sovyet Savaşı’nın, özellikle Daugavpils Savaşı’nın bir parçasıydı. Sovyet güçleri kısa süre içinde yeniden güçlendirilince, Letonya’nın doğu topraklarının bir bölümünü işgali altında tutan Polonya’dan yardım talep edildi. Polonya bu işbirliği teklifini kabul etti. 29 Aralık 1919’da Letonya’nın üç tarihî bölgesinden biri olan doğudaki Letgola (Let. Latgale) topraklarında ortak saldırı kararı alındı.

     3 Ocak 1920’de bir Leh komutan olan Polonya – Letonya Ortak Ordusu Başkomutanı Edward Śmigły – Rydz (1886 – 1941)’in emrinde yaklaşık 20.000 Leton asker ve 3 Leh (Polonyalı) birliği vardı. Sovyet güçleri piyade olarak sayıca azdı, fakat topçu sayıları daha fazlaydı.

     Polonya – Letonya Ortak Ordusu’nun beklenmedik şekilde hızlı ilerleyişi, Letonya’nın 3 Ocak 1920’de Daugavpils’i, 14 Ocak’ta Pıtalovo (Let. Pitalova) kentini, 21 Ocak’ta da Rēzekne’yi kontrol altına almasını sağladı. Letonya Sovyet Hükûmeti, 13 Ocak’ta kendisini feshetmek zorunda kaldı. Leton güçler 30 Ocak’ta Zilupe Nehri’ne kadar ulaştılar.

     1 Şubat 1920’de Letonya ile Sovyet güçleri arasında ateşkes yürürlüğe girdi. 12 Haziran’da da mahkumların ve mültecilerin karşılıklı değişimi konusunda anlaşmaya varıldı. Almanya ile olan resmî savaş durumu ise 15 Temmuz’da sona erdi.

     Uzun çatışmalardan sonra 11 Ağustos 1920 tarihinde başkent Riga’da Letonya – Sovyet Barış Anlaşması (Let. Latvijas—Krievijas Miera Līgums; Rus. Мирный Договор Между Россией и Латвией [Miriıy Dogovor Mejdu Rossiey i Latviey]) veya kısaca Riga Antlaşması (Let. Rygos Sutartis; Rus. Рижский Договор [Rijskiy Dogovor]) olarak anılan barış anlaşması imzalandı ve Letonya bağımsızlığını kazandı.

     Letonya’nın 1918 – 20 yıllarındaki bağımsızlık mücadelesinden sonra Büyük Alexander Meydanı’nın adı 1923 yılında Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums) olarak değiştirildi. 1935 yılında ise meydanın ortasına, 1918 – 20 bağımsızlık savaşında hayatını kaybedenlerin anısına Özgürlük Anıtı (Let. Brīvības Piemineklis) dikildi. 42 m yüksekliğinde, granit, traverten ve bakırdan yapılan bu anıt, Letonya’nın özgürlüğünün, bağımsızlığının ve egemenliğinin önemli bir sembolü olarak kabul edilir. 1918 – 20 Letonya Bağımsızlık Mücadelesi’nde hayatını kaybedenleri anmak amacıyla dikilmiştir.

     Özgürlük ve bağımsızlık için verilen mücadeleyi simgeleyen bir anıt yapılması fikri, ilk olarak 27 Temmuz 1922’de Letonya’nın ilk dışişleri bakanı olan Zigfrīds Anna Meierovics (1887 – 1925)’ten gelmişti. Aynı yıl, “Piemiņas Staba” (Anıt Yarışması) adlı bir yarışma düzenlendi. Yarışma sonucunda heykeltraşlar Burkards Dzenis (1879 – 1966), Jēkabs Emīls Melderis (1889 – 1979), Kārlis Zāle (1888 – 1942) ve Teodors Grīnbergs Zaļkalns (1876 – 1972) ile mimarlar Eižens Laube (1880 – 1967) ve Ernests Yakovleviç Štālbergs (1883 – 1958), bu anıtı yapmaya davet edildi. Ancak bu isimlerin 27 m yüksekliğindeki klasik bir korkuluk inşâ etme projesi, 57 kültür işçisi tarafından imzalanan bir protesto metninden sonra iptal edildi.

     Ekim 1923’te ilk kez Brīvības Piemineklis” (Özgürlük Anıtı) adı kullanılarak yeni bir yarışma düzenlendi. Yarışma iki kazananla sona erdi ve proje kazanan isimler olan Marta Liepiņa – Skulme (1890 – 1962) ve Kārlis Zāle’ye verildi. Ancak Mart 1925’te yeni bir kapalı yarışma düzenlendi. Fakat Eižens Laube, Marta Liepiņa – Skulme, Jēkabs Emīls Melderis, Kārlis Zāle ve Teodors Grīnbergs Zaļkalns’ın katıldığı bu yarışmada jüri üyeleri arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle bir netice çıkmadı.

     Nihayet Ekim 1929’da yeni bir yarışma daha düzenlendi. Yarışmanın birincisi heykeltıraş Kārlis Zāle’nin “Mirdzi kā Zvaigzne!” (Bir Yıldız Gibi Işılda!) projesinin uygulanmasına karar verildi. Ki bu sanatçı, önceki yıllarda düzenlenen her iki yarışmanın da kazananları arasındaydı.

     Eski şehrin girişinde, Deli Petro olarak anılan Rus Çarı Büyük Petro veya I. Pëtr (1672 – 1725)’in atlı heykelinin 1910 – 15 yılları arasında bulunduğu yerde inşaat, yazar ve denetleyici mimar Ernests Yakovleviç Štālbergs tarafından yapılan küçük düzeltmelerden sonra 18 Kasım 1931’de başlamış ve dört yılda tamamlanmış, açılışı 18 Kasım 1935’te gerçekleştirilmiştir. Yani Letonya Cumhuriyeti’nin ilanının 17. yıldönümünde.

     Proje tamamıyla halkın gönüllü olarak yaptığı bağışlarla tamamlanmıştır. Özgürlük sembolü, İsveç’in başkenti Stockholm’da İsveçli heykeltraş Ragnar Alexis Myrsmeden (1889 – 1989)’in atölyesinde oyulmuş, anıtın yıldızları metal sanatçılar Arnolds Naika (? – ?) ve Jānis Zibens (? – ?) tarafından dövülmüştür.

     Dört yıl süren inşaatta toplam 130 işçi 308.000 saat çalışmıştır. Kullanılan toplam malzeme 2500 tondur ki, bu kadar malzemeyi örneğin trenle taşıyabilmek için toplam 200 vagon gerekmektedir.

     Anıtın açılışı 18 Kasım 1935 tarihinde o zamanki Başbakan Alberts Kviesis (1881 – 1944) tarafından gerçekleştirilmiştir.

     Anıt, Letonya tarihini anlatan 13 heykel ve rölyeften oluşur. Anıt dizisi, birbiri üzerinde düzenlenmiş monolitik dikdörtgen şekillerden oluşur. Anıtın ortasında 19 m yüksekliğinde dikilitaş yükselir. Dikilitaşın üzerinde ise 9 m yüksekliğinde özgürlük figürü vardır. Figür, başının üzerinde 3 yıldız tutan bir genç kadın şeklindedir. Bu üç yıldız Letonya’nın üç tarihî bölgesini (Kurzeme, Vidzeme ve Latgale) simgeler.

     Anıtın çekirdeği üst üste doğru küçülen, birbirinin üzerinde dörtgen şekillerden oluşur. 1, 8 m yüksekliğinde 10 basamaklı kırmızı granit merdiven, 1, 7 m yüksekliğinde ve 4, 5 m genişliğindeki iki traverten kabartması bulunuyor. Bunlar, birinin üzerinde “Latvju Strēlnieki” (Letonya Tüfekleri), diğerinin üzerinde “Latvju Tauta – Dziedātāja” (Letonya Halkı – Şarkıcılar) yazan ve her biri 3 m kalınlığında olan kabartmalardır.

     İki ek adım, tüm anıtın üzerinde durduğu 28 m çapında yuvarlak bir platform oluşturur. Anıtın önünde bu platform, tören önerileri için kullanılan bir dikdörtgen oluşturur. Kırmızı granitten de yapılmış olan anıtın tabanı iki dikdörtgen bloktan oluşuyor: Alt blok 3, 5 m yüksekliğinde, 9, 2 m genişliğinde ve 11 m uzunluğunda monolitik, daha küçük üst blok ise 3, 5 m yüksekliğinde, 8, 5 m genişliğinde ve 10 m uzunluğundadır. Köşelerinde her biri üç figürden oluşan heykelsi bir grup içeren yuvarlak nişlere sahiptir. Yanları da travertenle kaplanmıştır.

     42 m yüksekliğindeki anıtın altında 56 bireysel heykel bulunur. Bunlar; Letonya mitolojisinden motifler, Letonya kültürünün değerleri ve Letonya tarihindeki önemli olaylardan oluşan çeşitli heykellerdir. Örneğin:

     – Halk arasında “Milda” olarak isimlendirilmiş olan Özgürlük Figürü, bu 56 heykel arasındaki 1 numaralı ve en önemli heykeldir. Figür, başının üzerinde 3 yıldız tutan bir genç kadın şeklindedir. Bu üç yıldız Letonya’nın üç tarihî bölgesini simgeler. Bunlar; Kurlandiya (Let. Kurzeme), Vidzemya (Let. Vidzeme) ve Letgola (Let. Latgale)’dır. (İLGİNÇ BİR NOT: Letonya’nın SSCB’nin bir parçası olduğu ve Riga’nın da Letonya SSC’sinin başkenti olduğu dönemde, bu üç yıldızın farklı bir yorumu resmen tercih edildi. Buna göre, üç Baltık Sovyet cumhuriyetinin, Estonya SSC’sinin, Letonya SSC’sinin ve Litvanya SSC’sinin birliğini sembolize ettiler.)

     – Üzerinde “Latvija” (Letonya) yazan 2 numaralı heykel, Letonya ülkesini tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Lāčplēsis” (Ayı Katili) yazan 3 numaralı heykel, destansı bir Letonya halk kahramanını tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Važu Rāvēji” (Zincir Kırıcılar) yazan 4 numaralı heykel, zincirlerinden kurtulmaya çalışan elleri zincirli üç adamı tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Vaidelotis” yazan 5 numaralı heykel, bu isimdeki bir Baltık pagan rahibini tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Tēvzemei un Brīvībai” (Anavatan ve Özgürlük) yazan 6 numaralı heykel, Letonya’nın özgürlük ve bağımsızlığını tasvir ediyor.

     – Üzerinde “1905” yazan 7 numaralı heykel, 1905 Rus Devrimi’ni ve yaşanan olayları tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Cīņa Pret Bermontiešiem uz Dzelzs Tilta” (Demir Köprü’de Bermontianlar’la Savaş) yazan 8 numaralı heykel, 1918 – 20 Letonya Kurtuluş Savaşı sırasında Riga’daki köprülerden birinin üzerinde yaşanan bir muharebeyi tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Tēvzemes Sargi” (Anavatan Muhâfızları) yazan 9 numaralı heykel, 20. yy’da bir Letonya askerinin önünde diz çökmüş iki işgalci askeri tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Darbs” (Çalışma) yazan 10 numaralı heykel, kuvvet ve yiğitliği sembolize etmek için meşe yaprakları ve meşe palamutları ile süslenmiş bir tırpan tutan bir çiftçiyi, bir zanatkârı ve bir balıkçıyı tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Gara Darbinieki” (Ruhanî Öğrenciler) yazan 11 numaralı heykel, eski bir tapınaktaki talebeleri tasvir ediyor.

     – Üzerinde “Ģimene” (Aile) yazan 12 numaralı heykel, iki çocuklu bir anneyi tasvir ediyor.

     Anıttaki heykellerin yönelimi de dikkat çekicidir: Halk arasında “Milda” olarak anılan kadının heykeli yani özgürlük figürü dahil olmak üzere, gurur verici bir ifadeye sahip ve özgüven sahibi tüm heykeller Batı’ya bakar; buna karşılık başları alçaltılmış ve gururları kırılmış yahut zincirler taşıyan tüm heykellerin ise yüzleri Doğu’ya dönüktür. Bu da Letonyalılar’ın ne kadar Batı Avrupa yanlısı ve Rus karşıtı, anti – Sovyet bir ulus olduklarına dair ilginç bir ipucu vermektedir. Ki bu durumu burada bizzat kendimiz gözlemledik: Bu ülkeye geldiğinizde sakın insanlarla Rusça konuşmaya kalkmayın, antipati oluşturursunuz. Eğer insanlarla Rusça konuşmaya çalışırsanız, size karşı asla misafirperver davranmazlar. Ki bunu bilmeyen Urfalı Ali Sayan bunu ilk günden denemeye kalktı, az kalsın gezimiz başlamadan bitiyordu!..

     Bütün anıt, betonarme bir çerçeve üzerine inşâ edilmiştir ve başlangıçta kurşun, bronz kablolar ve kireç harcı ile birbirine bağlanmıştır. Bununla birlikte, orijinal malzemelerin bir kısmı restorasyon sırasında poliüretan dolgu ile değiştirildi. Anıtın içinde, elektrik tesisatı ve kanalizasyona erişim sağlamak için kullanılan, anıtta yukarı doğru giden bir merdiven içeren ve arka tarafındaki bir kapıdan erişilen bir oda var. Odaya insanlar giremez ve çoğunlukla depolama olarak kullanılır. Ancak odanın, Letonya’yı ziyaret eden yabancı yetkililere anıtı tarihi ile tanıtmak için kullanılacak küçük bir sergi oluşturarak yeniden tasarlanabileceği önerilmiştir.

     Anıt, Sovyet hükûmetinin gözünde bir diken olmasına rağmen, gerek Alman ve gerek daha sonra gelen SSCB dönemi sırasında dokunulmadan kaldı.

     1940’ta, İkinci Dünya Savaşı (1939 – 45) yıllarında Letonya’nın SSCB tarafından işgal edilmesini takiben, Sovyetler bu anıtı yıkma kararı aldılar, zirâ anıt tam olarak Rus karşıtı, anti – Sovyet bir felsefeyle inşâ edilmişti. Ancak Sovyet yönetimi anıtı havaya uçurma kararı almasına rağmen bunu gerçekleştiremedi. Zirâ kendisi anıtın yapımcısı Leton heykeltıraş Kārlis Zāle’nin öğrencisi olan Riga doğumlu Sovyet kadın heykeltraş Véra İgnátıevna Múhina (1889 – 1953), anıtın korunması için hummalı bir kampanya yürüttü. Anıtın yüksek sanatsal değerinin olduğu savunmasını yapan Múhina, Sovyet yönetimini bu yıkım ve havaya uçurma kararından vazgeçirtmeyi başardı. SSCB yönetimi, anıtın yıkılmasının toplumda derin bir öfke ve gerginliğe sebep olacağını hesaplayarak yıkım kararını askıya aldı. Anıt yıkılmamış olsa da, sembolik anlamı Sovyetler’in Sosyalist ideolojisine uygun biçimde yorumlanarak varlığını sürdürdü. Ancak Sovyet döneminde anıt, Letonlar nezdinde her zaman için halkın ulusal bağımsızlığının sembolü olarak kaldı.

     1962 yılında anıt restorasyondan geçirildi ve onarıldı.

     1963 yazında Letonya SSC yönetimi bir kez daha anıtı havaya uçurma olasılığını düşündü. Ancak anıtın yıkılmasının toplumda derin bir öfke ve gerginliğe sebep olacağını hesaplayarak bu düşüncesinden vazgeçmek zorunda kaldı. Anıt yıkılmadı ama, sembolik anlamı Sovyet ideolojisine uygun biçimde yorumlanarak varlığını sürdürdü: Buna göre; üç Baltık Sovyet cumhuriyetinin, Estonya SSC’sinin, Letonya SSC’sinin ve Litvanya SSC’sinin birliğini sembolize etti, güyâ. Velâkin Letonlar nezdinde her zaman için halkın ulusal bağımsızlığının sembolü olarak kaldı.

     1981 – 82 yıllarında anıt ikinci defa restorasyondan geçirildi ve bir kez daha onarıldı.

     14 Haziran 1987 tarihinde, Letonya’nın bağımsızlığından üç yıl önce, Letonya’daki ilk bağımsızlıkçı ve Sovyet karşıtı gösteri Özgürlük Meydanı’nda ve Özgürlük Anıtı’nın önünde yapıldı. Anıtın önünde toplanan 5000 kadar gösterici, Sovyet sürgününün kurbanlarını anmak için anıta çiçekler bıraktı. Bu mitingle başlayan süreç, üç yıl sonra Letonya’nın bağımsızlık ilanı ile taclanacaktı.

     Zamanla anıt hava kirliliğinin yanısıra don ve yağmura maruz kaldı. Anıtın çevresindeki cadde 1990 yılında trafiğe kapalı olmasına rağmen, anıtın yakınında hareketli sokaklar vardı. Anıtın yakınında azotdioksit ve kükürtdioksit ile çok sayıda hava kirliliği oluşmuştu, bu da su ile birlikte anıt malzemelerin korozyonuna neden olmaktaydı. Buna ek olarak, su, anıtın betonarme çerçevesinin çatlamasına ve trafikten kaynaklanan titreşimlerden de zarar gören çelik bağlantılarının paslanmasına neden oldu. Zamanla, gözenekli traverten parçalanmaya başladı ve gözenekleri kurum ve kum parçacıkları ile dolduruldu, bu da travertenlerin kararmasına ve yosunlar ve likenler için toprak oluşturmasına neden oldu. Benzer şekilde, düzensiz veya yetersiz restorasyon çalışması anıtın durumunu daha da kötüleştirdi.

     Sovyetler Birliği’nde 1985 yılında iktidara gelen Mihail Sergeeviç Gorbaçëv (1931 – halen hayatta)’in başlattığı, “Glasnostı” (Açıklık) ve “Perestroyka” (Yeniden Yapılanma) denilen ve 6 yıl süren reformların ardından 1991 yılının sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) resmen dağılır. 8 Aralık 1991’de SSCB bünyesindeki Rusya’nın başkanı Borís Nikoláeviç Élitsin (1931 – 2007), Ukrayna’nın başkanı Leoníd Makároviç Kravçúk (1934 – halen hayatta) ve Beyaz Rusya’nın başkanı Stanisláv Stanislávoviç Şuşkéviç (1934 – halen hayatta), Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’te biraraya gelerek Sovyetler Birliği”ni dağıtan anlaşmayı imzaladılar. Ancak 12 Aralık 1991’de Yüksek Sovyet Meclisi’nde yapılan oylamada anlaşmanın onaylanması reddedildi. Sovyet Anayasası’na göre birliğin dağıtılması ancak Yüksek Sovyet Meclisi’nin yetkisindeydi. Buna rağmen Élitsin (Yeltsin)’in baskısı üzerine SSCB Devlet Başkanı Gorbaçëv, 25 Aralık 1991’de görevinden istifa ettiğini açıkladı. Aynı gün geceyarısı Moskova’daki devlet başkanlığı özel kompleksi Kremlin’de dalgalanan kızıl ve orak – çekiçli SSCB bayrağı indirilerek yerine tarihî ve millî Rusya bayrağı çekildi. Böylece 20. yy’ın büyük bölümüne damgasını vuran, dünyanın en güçlü iki devletinden biri olan SSCB, 25 Aralık 1991’de resmen tarihe karıştı

     SSCB’nin dağılmasıyla beraber, birliğin içindeki bağımsız olan 15 cumhuriyetten 12’si biraraya gelerek Bağımsız Devletler Topluluğu (Rus. Содружество Независимых Государств [Sodrujestvo Nezavisimıh Gosudarstv])’nu oluşturdu. Ancak bu birliğe katılmaya yanaşmayıp tam bağımsızlığını ilan etme yoluna giden ülkeler de oldu. Buna ilk cesaret eden ülkeler, Avrupa’nın kuzeydoğusundaki, SSCB’nin kuzeybatısındaki üç küçük ülke, Baltık Denizi kıyısında olmalarından ötürü “Baltık Ülkeleri” olarak anılan Estonya, Letonya ve Litvanya oldular.

     1 Mart 1991’de bağımsızlığını ilan eden Litvanya, SSCB’den ayrılan ilk ülke olmuştur. 20 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan eden Estonya, SSCB’den ayrılan ikinci ülke olmuştur. Bir gün sonra, 21 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan eden Letonya da SSCB’den ayrılan üçüncü ülke olmuştur. SSCB bünyesindeki diğer cumhuriyetler de takip eden süreçte bu üç küçük ama cesur cumhuriyetin yolunu takip ederek bağımsızlıklarını ilan etmiş ve tarihe karışan SSCB’den ayrılmışlardır.

     21 Ağustos 1991 itibariyle dünya haritasında yeni bir ülke vardır artık: Letonya Cumhuriyeti (Let. Latvijas Republika)…

     Letonya’nın bağımsızlığından sonra gerçek kimliğine yeniden kavuşan Özgürlük Meydanı ve Özgürlük Anıtı’nın bakımına daha bir özenli biçimde devam edildi. Temmuz 1940’a kadar anıtta görevli bulunan ve Sovyet işgalinden sonra kaldırılmış olan Onur Muhafızı (Let. Goda Sardze), 11 Kasım 1992 tarihinde Ulusal Silahlı Kuvvetler Taburu Onur Koruma Şirketi (Let. Nacionālo Bruņoto Spēku Štāba Bataljona Goda Sardze) tarafından yeniden kuruldu. Anıtın önünde nöbet tutan muhafız askerleri en az 1, 82 m boyunda ve ağır yüklere dayanabilecek sağlıklı kişiler olmalıdırılar. Anıt, her gün 10:00 – 16:00 saatleri arasında, çok kötü hava koşulları dışında ve – 10°’den daha soğuk veya + 5°’den daha sıcak olduğu zaman anıt tarafından korunmaktadır. Muhafız, haftada bir olmak üzere iki vardiya muhafızı, bir komutan ve iki muhafız ile iki vardiya düzenler. Onur muhafızlarında saatlerce bekledikten sonra, askerler Savunma Bakanlığı‘ndaki salonlarında iki saat dinlenirler. Eylül 2004’ten bu yana, Onur Muhafızı anıtın her yarım saatinde bir devriye geziyor. Anıtın ayağındaki askerler anıtın her iki yanında iki kez yürüyüş yapıyor ve anıtın ayağına geri dönüyor.

     1998 – 2001 yılları arasına anıt bir kez daha restorasyondan geçirildi ve yeniden onarıldı. Bu restorasyon çalışmalarında, Özgürlük Anıtı ve yıldızları temizlenerek yaldızlandırıldı ve daha bir parlatıldı. Anıtın merdiven, sütûn, kaide ve iç kısımları restore edilerek taş malzemeler temizlendi ve tekrar mühürlendi. Ayrıca anıt, su geçirmez bir yapıya kavuşturuldu. Üç yıl süren bu uzun restorasyon çalışmaları tamamlandığında, anıtının açılışı 24 Temmuz 2011’de yeniden gerçekleştirildi.

     2003 – 04 yıllarında anıtın her iki tarafından çelenklerle süslenmiş direkler vardı. Ancak bu çelenklerle süslenmiş direklerin anıtın vakur ve anlamına gölge düşürdüğünü düşünen Letonya halkının hoşuna gitmediği için, daha sonra kaldırıldı.

     2006 yılında anıt dördüncü defa restorasyondan geçirildi ve bir kez daha onarıldı. Ancak oldukça özensiz ve alelacele yapılan bu kısa ömürlü restorasyon sırasında sadece yıldızlar parlatıldı ve birkaç küçük onarım yapıldı.

     2016 yılından itibaren anıt düzenli olarak kamera sistemiyle izlenmektedir. 2017 yılında da, anıtın alt kısmının her beş yılda bir temizlenmesi kararı alınmıştır.

     4 Ekim 2018 tarihinde, Letonya Eski Cumhurbaşkanı Valdis Zatlers (1955 – halen hayatta)’in girişimiyle, Özgürlük Anıtı Aydınlatma Vakfı (Let. Brīvības Pieminekļa Izgaismošanas Fonds) kuruldu. Vakıf, “Gaisma Mūsu Brīvībai” (Özgürlüğümüz İçin Işık) kampanyası ile, anıtın aydınlatılmasına yardımcı olmak için alenen bağış toplamaktadır. Bağışların toplanmasını kolaylaştırmak için vakıf, bağışçılara vergi teşvikleri sağlayarak resmî olarak bir kamu yararı kuruluşu statüsü kazanmıştır.

     Riga’daki Özgürlük Anıtı (Let. Brīvības Piemineklis), devletin ve halkın önemli etkinlikler için toplandığı popüler bir yerdir. Evlenen çiftler, düğün öncesi veya sonrası damatlık ve gelinlik ile meydana gelip anıta çiçek bırakırlar. Mezun olan öğrenciler bu meydana gelip diplomalarıyla mezuniyetlerini kutlarlar.

     Letonya millî bayramı olan 18 Kasım “Bağımsızlık Günü” nde meydanda çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

     Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums)’nın hemen yanından Şehir Kanalı (Let. Pilsētas Kanāls) suyu akıyor. Başkentin ve tüm ülkenin hayat damarı olan Daugava Nehri’nin bir yan kolu olan Pilsētas Kanāls (Şehir Kanalı), şehir merkezindeki yapay bir su yolu. 3200 m uzunluğunda olan ve yaklaşık 2 m derinliğe sahip bu kanalın üzerinde toplam 16 köprü bulunuyor.

     Bu köprülerden birinin üstünden geçerek, Riga şehrindeki yürüyüşümüze ve gezimize devam ediyoruz.

sediyani@gmail.com

     SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ

     CİLT 12

FOTOĞRAFLAR:

Letonya’nın başkenti Riga’da, şehrin en güzel yerlerinden biri olan Esplanāde (Meydan) adlı parkın bittiği yerde, şehrin kalbinin attığı meydanlardan biri var. (LETONYA)

Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums) adlı bu meydanın ortasında, ülkenin özgürlük ve bağımsızlık sembolü olan Özgürlük Anıtı (Let. Brīvības Piemineklis) bulunuyor. (LETONYA)

Gezi arkadaşlarım sevgili Nedim Yeşilyurt ağabey ve sevgili Ali Sayan ile birlikte yürüyerek meydana ve anıtın yanına gidiyoruz. (LETONYA)

Riga’nın merkezindeki Özgürlük Meydanı, Özgürlük Bulvarı (Let. Brīvības Bulvāra) ile Kalku Caddesi (Let. Kaļķu Iela) arasında, Raina Bulvarı (Let. Raiņa Bulvāra)’nın Zigfrid Anna Meierovics Bulvarı (Let. Zigfrīds Anna Meierovics Bulvāra) ve Azpazija Bulvarı (Let. Aspazijas Bulvāra) ile kesiştiği noktada yer alıyor. Bu meydan, düzenli olarak resmî kutlamalar ve etkinlikler için kullanılan bir mekân. (LETONYA)

Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums)’nın kuruluş tarihi, Hollandalı mühendis Jan Cornelius van Roodenburg (? – 1660)’un Riga’daki yeni surları inşâ planının bir parçası olarak şehrin ana kapısını Kaku Caddesi’nin sonuna taşıdığı 17. yy’daki İsveç Livonyası (1629 – 1721) dönemine kadar uzanıyor. 18. yy’da, Kireç Kapısı’nın önünde, 1859 yılında surların yıkılmasının ardından Alexander Caddesi, tâ Şehir Kanalı (Let. Pilsētas Kanāls)’na kadar genişletildi ve 1861’de Büyük Alexander Caddesi olarak yeniden adlandırıldı. 1870 – 76 yılları arasında Büyük Kanal’ın Şehir Kanalı’ndan Elizabet Caddesi’ne kadar olan bölümü Alexander Bulvarı olarak isimlendirildi. (LETONYA)

Letonya’nın 1918 – 20 yıllarındaki bağımsızlık mücadelesinden sonra meydanın adı 1923 yılında Özgürlük Meydanı olarak değiştirildi. 1935 yılında ise meydanın ortasına, 1918 – 20 bağımsızlık savaşında hayatını kaybedenlerin anısına Özgürlük Anıtı dikildi. 42 m yüksekliğinde, granit, traverten ve bakırdan yapılan bu anıt, Letonya’nın özgürlüğünün, bağımsızlığının ve egemenliğinin önemli bir sembolü olarak kabul edilir. (LETONYA)

Özgürlük ve bağımsızlık için verilen mücadeleyi simgeleyen bir anıt yapılması fikri, ilk olarak 27 Temmuz 1922’de Letonya’nın ilk dışişleri bakanı olan Zigfrīds Anna Meierovics (1887 – 1925)’ten gelmişti. Aynı yıl, “Piemiņas Staba” (Anıt Yarışması) adlı bir yarışma düzenlendi. Yarışma sonucunda heykeltraşlar Burkards Dzenis (1879 – 1966), Jēkabs Emīls Melderis (1889 – 1979), Kārlis Zāle (1888 – 1942) ve Teodors Grīnbergs Zaļkalns (1876 – 1972) ile mimarlar Eižens Laube (1880 – 1967) ve Ernests Yakovleviç Štālbergs (1883 – 1958), bu anıtı yapmaya davet edildi. Ancak bu isimlerin 27 m yüksekliğindeki klasik bir korkuluk inşâ etme projesi, 57 kültür işçisi tarafından imzalanan bir protesto metninden sonra iptal edildi.

Ekim 1923’te ilk kez Brīvības Piemineklis” (Özgürlük Anıtı) adı kullanılarak yeni bir yarışma düzenlendi. Yarışma iki kazananla sona erdi ve proje kazanan isimler olan Marta Liepiņa – Skulme (1890 – 1962) ve Kārlis Zāle’ye verildi. Ancak Mart 1925’te yeni bir kapalı yarışma düzenlendi. Fakat Eižens Laube, Marta Liepiņa – Skulme, Jēkabs Emīls Melderis, Kārlis Zāle ve Teodors Grīnbergs Zaļkalns’ın katıldığı bu yarışmada jüri üyeleri arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle bir netice çıkmadı.

Nihayet Ekim 1929’da yeni bir yarışma daha düzenlendi. Yarışmanın birincisi heykeltıraş Kārlis Zāle’nin “Mirdzi kā Zvaigzne!” (Bir Yıldız Gibi Işılda!) projesinin uygulanmasına karar verildi. Ki bu sanatçı, önceki yıllarda düzenlenen her iki yarışmanın da kazananları arasındaydı. (LETONYA)

Üzerinde “Tēvzemei un Brīvībai” (Anavatan ve Özgürlük) yazan 6 numaralı heykel, Letonya’nın özgürlük ve bağımsızlığını tasvir ediyor.

Letonya’nın bağımsızlığından sonra gerçek kimliğine yeniden kavuşan Özgürlük Meydanı ve Özgürlük Anıtı’nın bakımına daha bir özenli biçimde devam edildi. Temmuz 1940’a kadar anıtta görevli bulunan ve Sovyet işgalinden sonra kaldırılmış olan Onur Muhafızı (Let. Goda Sardze), 11 Kasım 1992 tarihinde Ulusal Silahlı Kuvvetler Taburu Onur Koruma Şirketi (Let. Nacionālo Bruņoto Spēku Štāba Bataljona Goda Sardze) tarafından yeniden kuruldu. Anıtın önünde nöbet tutan muhafız askerleri en az 1, 82 m boyunda ve ağır yüklere dayanabilecek sağlıklı kişiler olmalıdırılar. Anıt, her gün 10:00 – 16:00 saatleri arasında, çok kötü hava koşulları dışında ve – 10°’den daha soğuk veya + 5°’den daha sıcak olduğu zaman anıt tarafından korunmaktadır. Muhafız, haftada bir olmak üzere iki vardiya muhafızı, bir komutan ve iki muhafız ile iki vardiya düzenler. Onur muhafızlarında saatlerce bekledikten sonra, askerler Savunma Bakanlığı‘ndaki salonlarında iki saat dinlenirler. Eylül 2004’ten bu yana, Onur Muhafızı anıtın her yarım saatinde bir devriye geziyor. Anıtın ayağındaki askerler anıtın her iki yanında iki kez yürüyüş yapıyor ve anıtın ayağına geri dönüyor. (LETONYA)

Eski şehrin girişinde, Deli Petro olarak anılan Rus Çarı Büyük Petro veya I. Pëtr (1672 – 1725)’in atlı heykelinin 1910 – 15 yılları arasında bulunduğu yerde inşaat, yazar ve denetleyici mimar Ernests Yakovleviç Štālbergs tarafından yapılan küçük düzeltmelerden sonra 18 Kasım 1931’de başlamış ve dört yılda tamamlanmış, açılışı 18 Kasım 1935’te gerçekleştirilmiştir. Yani Letonya Cumhuriyeti’nin ilanının 17. yıldönümünde. (LETONYA)

Dört yıl süren inşaatta toplam 130 işçi 308.000 saat çalışmıştır. Kullanılan toplam malzeme 2500 tondur ki, bu kadar malzemeyi örneğin trenle taşıyabilmek için toplam 200 vagon gerekmektedir.

Anıtın açılışı 18 Kasım 1935 tarihinde o zamanki Başbakan Alberts Kviesis (1881 – 1944) tarafından gerçekleştirilmiştir. (LETONYA)

42 m yüksekliğindeki anıtın altında 56 bireysel heykel bulunur. Bunlar; Letonya mitolojisinden motifler, Letonya kültürünün değerleri ve Letonya tarihindeki önemli olaylardan oluşan çeşitli heykellerdir. (LETONYA)

Halk arasında “Milda” olarak isimlendirilmiş olan Özgürlük Figürü, bu 56 heykel arasındaki 1 numaralı ve en önemli heykeldir. Figür, başının üzerinde 3 yıldız tutan bir genç kadın şeklindedir. Bu üç yıldız Letonya’nın üç tarihî bölgesini simgeler. Bunlar; Kurlandiya (Let. Kurzeme), Vidzemya (Let. Vidzeme) ve Letgola (Let. Latgale)’dır.

Anıttaki heykellerin yönelimi de dikkat çekicidir: Halk arasında “Milda” olarak anılan kadının heykeli yani özgürlük figürü dahil olmak üzere, gurur verici bir ifadeye sahip ve özgüven sahibi tüm heykeller Batı’ya bakar; buna karşılık başları alçaltılmış ve gururları kırılmış yahut zincirler taşıyan tüm heykellerin ise yüzleri Doğu’ya dönüktür. Bu da Letonyalılar’ın ne kadar Batı Avrupa yanlısı ve Rus karşıtı, anti – Sovyet bir ulus olduklarına dair ilginç bir ipucu vermektedir. (LETONYA)

1940’ta, İkinci Dünya Savaşı (1939 – 45) yıllarında Letonya’nın SSCB tarafından işgal edilmesini takiben,  Sovyetler bu anıtı yıkma kararı aldılar, zirâ anıt tam olarak Rus karşıtı, anti – Sovyet bir felsefeyle inşâ edilmişti. Ancak Sovyet yönetimi anıtı havaya uçurma kararı almasına rağmen bunu gerçekleştiremedi. Zirâ kendisi anıtın yapımcısı Leton heykeltıraş Kārlis Zāle’nin öğrencisi olan Riga doğumlu Sovyet kadın heykeltraş Véra İgnátıevna Múhina (1889 – 1953), anıtın korunması için hummalı bir kampanya yürüttü. Anıtın yüksek sanatsal değerinin olduğu savunmasını yapan Múhina, Sovyet yönetimini bu yıkım ve havaya uçurma kararından vazgeçirtmeyi başardı. SSCB yönetimi, anıtın yıkılmasının toplumda derin bir öfke ve gerginliğe sebep olacağını hesaplayarak yıkım kararını askıya aldı. Anıt yıkılmamış olsa da, sembolik anlamı Sovyetler’in Sosyalist ideolojisine uygun biçimde yorumlanarak varlığını sürdürdü. Ancak Sovyet döneminde anıt, Letonlar nezdinde her zaman için halkın ulusal bağımsızlığının sembolü olarak kaldı. (LETONYA)

Riga’daki Özgürlük Anıtı (Let. Brīvības Piemineklis), devletin ve halkın önemli etkinlikler için toplandığı popüler bir yerdir. Evlenen çiftler, düğün öncesi veya sonrası damatlık ve gelinlik ile meydana gelip anıta çiçek bırakırlar. Mezun olan öğrenciler bu meydana gelip diplomalarıyla mezuniyetlerini kutlarlar. (LETONYA)

Özgürlük Meydanı (Let. Brīvības Laukums)’nın hemen yanından Şehir Kanalı (Let. Pilsētas Kanāls) suyu akıyor. Başkentin ve tüm ülkenin hayat damarı olan Daugava Nehri’nin bir yan kolu olan Pilsētas Kanāls (Şehir Kanalı), şehir merkezindeki yapay bir su yolu. 3200 m uzunluğunda olan ve yaklaşık 2 m derinliğe sahip bu kanalın üzerinde toplam 16 köprü bulunuyor. (LETONYA)

Brīvības Piemineklis, 23 Ekim 2019

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir