(*): Bütün yönleriyle Buenos Aires’in beş bölüm önce başladığımız tanıtımına bu bölümde devam edeceğiz.
– – –
Bütün dünyayı etkisi altına alan ve nerdeye tüm dünyanın sıcak biçimde içinde olduğu II. Dünya Savaşı (1939 – 45) tüm yakıcılığı ve acımasızlığıyla sürüyordu.
Savaşın acısını ve acı sonuçlarını, tüm dünya ülkeleri gibi Arjantin de yaşadı.
İkinci Dünya Savaşı başladığında, Büyük Britanya, Arjantin’de yaygın bir ekonomik etkiye sahipti. Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), tüm kıta boyunca hegemonik varlığını güvence altına almıştı ve Arjantin’de hegemonik bir güç olarak Büyük Britanya’nın yerini kalıcı olarak almaya hazırlanıyordu. Savaş, özellikle Japonya’nın 7 Aralık 1941’de Pearl Harbor’a saldırısı nedeniyle tarafsızlığı terkettiği andan itibaren ABD için ideal bir an getirdi.
Pearl Harbor saldırısının ardından, 1942 Rio Konferansı’nda ABD, tüm Latin Amerika ülkelerini blok halinde savaşa katılmaya çağırdı. Arjantin ile Avrupa arasındaki ticaretin kesintiye uğramasından etkilenmeyen ABD için II. Dünya Savaşı, kıtasal hegemonyasını hem siyasî hem de ekonomik olarak dayatmayı bitirmek ve Büyük Britanya’yı Latince kalesinden kalıcı olarak çıkarmak için mükemmel bir fırsat olarak sunuldu. Ancak Arjantin, devlet başkanı Enrique Ruiz Guiñazú (1884 – 1967) aracılığıyla ABD’nin önerisini reddederek savaşa girmeye karşı çıktı. Bu noktadan sonra Amerikan baskısı dayanılmaz hale gelene kadar Arjantin ekonomisi büyümeyi durdurmadı.
Savaşla karşı karşıya kalan Arjantin halkı iki büyük gruba ayrıldı; “aliadófilos” (müttefik yanlıları) ve “neutralistas” (tarafsızlar). İlk grup, Arjantin’in Müttefikler tarafında savaşa girmesinden yanaydı; ikincisi ise ülkenin tarafsız kalması gerektiğini savundu. Üçüncü bir grup “germanofilos” (Almanya yanlısı) azınlık olarak kaldı; ancak Arjantin’in savaşa Naziler safında girmesi olasılığı son derece düşük olduğundan, bunlar da tarafsızlığı destekleme eğilimindeydiler.
Savaşa rağmen başkent Buenos Aires’te imar ve yapılanma çalışmaları devam ediyordu. Savaş yıllarından itibaren şehir büyüyerek eski birçok varoşu sınırlarına dahil etti. Bu tarihlerde Arjantin nüfûsunun hemen hemen üçte biri Buenos Aires’te yaşıyordu.
5 Temmuz 1941 tarihinde Buenos Aires’te General Paz Caddesi açıldı. Caddenin yapımına 8 Haziran 1937’de başlanmıştı ve inşası 4 yıl sürdü. Cadeenin geçtiği güzergâh, 1887 yılında kanunla belirlenmiş ve o zamandan beri Buenos Aires eyaletinin sınırı görevi görüyordu. General Paz Caddesi’nin boyut ve şekli mühendis Pascual Palazzo (? – ?) tarafından tasarlandı ve yönü de José María Zaballa Carbó (? – ?) tarafından çizildi. Müteahhit firmalar ise caddenin güney kısmını yapan Empresa Argentina de Cemento Armado (EACA) ve caddenin kuzey kısmını yapan Compañía de Construcciones Civiles (CCC) adlı yol yapım şirketleri idiler.
Buenos Aires’in hatta ülkenin kalbinin attığı Mayıs Meydanı (İsp. Plaza de Mayo), 9 Haziran 1942 tarihli 122096 sayılı kararnameyle “tarihî bir sit alanı” ilan edildi.
4 Haziran 1943 tarihinde Arjantin’de askerî darbe oldu. “43 Devrimi” olarak bilinen bu hadise, “Rezil 10 Yıl” (1930 – 43) olarak tarihe geçen kirli ve karanlık bir dönemi bitiren, 1942’de hileli bir şekilde başa geçen ve dolandırıcılıkla suçlanan Arjantin Devlet Başkanı Ramón Antonio Castillo Barrionuevo (1873 – 1944) hükûmetini sona erdiren darbedir.

General Arturo Franklin Rawson (1885 – 1952), General Pedro Pablo Ramírez (1884 – 1962) ve General Edelmiro Julián Farrell Plaul (1887 – 1980) önderliğinde gerçekleştirilen bu askerî darbe, Arjantin’de yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bunların üçü de darbeden sonra sırayla ve kısa süreliğine Arjantin devlet başkanlığı yaptılar.
Bununla birlikte, 4 Haziran 1943 darbesi hiç kimse tarafından öngörülmemişti. Büyük bir doğaçlama ile ve ülkede meydana gelen diğer darbelerin aksine neredeyse sivil katılım olmadan gerçekleştirildi. Başlangıçta darbe, yalnızca Komünist Parti hariç olmak üzere, tüm siyasî ve sosyal güçler tarafından az ya da çok şevkle desteklendi. İngiltere ve ABD de darbeyi “memnuniyet çığlıklarıyla” karşılayarak destekledi. Alman büyükelçiliği ise darbeden bir gün önce tüm dosyalarını yaktı.
“43 Devrimi” olarak askerî darbe hükûmetleri sırasında, güçlü bir iç göç sürecinin bir sonucu olarak, başkent Buenos Aires’in nüfûsu arttı. “Büyük Buenos Aires” olarak bilinen mega kentin oluşumuna yol açan faktörlerden biri oldu bu.
Askerî darbenin olduğu 1943 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 2 milyon 595 bin 900 kişi. Bu nüfûsun % 36’sı yabancıydı ve yalnızca % 12’si Arjantin’in başka yerlerinden (kırsal bölgelerden ve ülkenin diğer şehirlerinden) gelip başkente yerleşenlerden oluşuyordu.
25 Mayıs 1945’te, Müzeler ve Tarihî Anıtlar Millî Komisyonu (İsp. Comisión Nacional de Museos y Monumentos Históricos), Mayıs Meydanı’ndaki Mayıs Piramidi (İsp. Pirámide de Mayo)’nin tabanının yakınında, batı tarafında, Piramid’in tarihî önemini anlatan bir plaket yapılmasını kararlaştırdı. 120412 sayılı “Ulusal Yürütme Kurulu Kararnamesi” ile kararlaştırılan bu iş için görev, Arjantinli heykeltraş Manuel Félix Vilaboa (? – ?)’ya verildi. Plaket, 1942 yılında yapılıp tasarlanan yere kondu.

Kısa adı CGT olan Arjantin Cumhuriyeti General İşçi Konfederasyunu (İsp. Confederación General del Trabajo de la República Argentina) tarafından 17 Ekim 1945 tarihinde Mayıs Meydanı (Plaza de Mayo)’nda düzenlenen kitlesel gösteriler, mevcut askerî rejimi, darbeyle yerinden edilip hapiste bulunan Arjantin Devlet Başkanı Juan Domingo Perón Sosa (1895 – 1974)’yı hapishaneden serbest bırakmaya zorladı. Peronist hareket, 17 Ekim’de Plaza de Mayo’da liderlerine desteklerini göstermek için toplandılar ve büyük bir eylem düzenlediler. Demokratik ve askerî birçok devlet erkanı da Mayıs Meydanı’nda gösteri düzenleyen insanları Pembe Ev (Casa Rosada)’in balkonundan selamladılar. (NOT: Arjantin’de Peronistler tarafından 17 Ekim hâlâ “Sadakat Günü” olarak çeşitli etkinliklerle yâdedilmektedir)
1946 yılında Buenos Aires Filarmoni Orkestrası kuruldu.
Kısa adı CONMEBOL olan Güney Amerika Futbol Federasyonu (İsp. Confederación Sudamericana de Fútbol) tarafından1946 yılında düzenlenen Copa América (Amerika Kupası) organizasyonu Arjantin’de düzenlendi ve tüm maçlar Buenos Aires ile Avellaneda şehirlerinde oynandı.
Turnuvaya 6 takım katılmıştı: Arjantin, Uruguay, Paraguay, Şili, Brezilya ve Bolivya.
Tek maçlı lig esasına göre oynanan turnuvada, oynadığı 5 maçı da kazanan Arjantin şampiyon, 3 galibiyet 1 beraberlik 1 mağlubiyet alan Brezilya ikinci, 2 galibiyet 1 beraberlik 2 mağlubiyet alan Paraguay üçüncü, ikisi de 2 galibiyet 3 mağlubiyet alan Uruguay + 2 averajla dördüncü ve Şili – 3 averajla beşinci, oynadığı tüm maçlarını kaybeden Bolivya sonuncu oldu.

1947 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 2 milyon 981 bin 43 kişi. Bu nüfûsun % 26’sı yabancıydı ve % 29’u da Arjantin’in başka yerlerinden (kırsal bölgelerden ve ülkenin diğer şehirlerinden) gelip başkente yerleşenlerden oluşuyordu.
1948 yılında Aeroparque Jorge Newbery adlı askerî havaalanı açıldı.
Hemen bir yıl sonra, 1949 yılında da Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (İsp. Buenos Aires Aeropuerto Internacional Ministro Pistarini) ya da bilinen adıyla Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı (İsp. Buenos Aires Aeropuerto Internacional de Ezeiza) adlı uluslararası sivil havaalanı hizmete girdi.
Havaalanı, şehir merkezinin 22 km güneybatısında, Ezeiza semtinin 2 km kuzeyinde yer alıyor. İsmi de o yüzden böyledir. IATA kodu EZE, ICAO kodu SAEZ, WMO kodu 87576, Buenos Aires uluslararası havaalanı kodu ise BUE olan Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı), deniz seviyesinin yalnızca 20 m üzerinde yer alıyor.
1949 yılında hizmete açılan ve şu anda 3 terminali bulunan havaalanının genişlik ve uzunluğu, 11 / 29 yönünde 3300 m × 60 m asfalt, 17 / 35 yönünde 3105 m × 45 m asfalttır. Toplam 3475 hektarlık bir alanda kurulu havaalanından / havaalanına yıllık ortalama 60 bin uçuş gerçekleşmekte. Bu uçuşlar da yıllık ortalama 11 milyon yolcu (bunun 10 milyonu dış hatlar, sadece 1 milyonu iç hatlar) ve 200 bin ton yüke tekabül ediyor. Arjantin’den / Arjantin’e gerçekleştirilen uluslararası hava trafiğinin % 85’i bu havaalanı üzerinden yapılıyor. Buenos Aires’teki üç havaalanından biridir. (Diğer ikisi askerî havaalanlarıdırlar: Aeroparque Jorge Newbery ve Aeropuerto El Palomar.)
Günümüzde Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı), sadece Arjantin’den değil, bütün Güney Amerika kıtasından 5 kıtaya da uçuş gerçekleştirilen tek havaalanıdır. Güney Amerika’nın başka hiçbir ülkesinin ve hiçbir havaalanının 5 kıtaya da hava trafiği bulunmamaktadır. Almanya’nın Frankfurt (Alm. Frankfurt am Main) şehrinden Buenos Aires’e her gün Lufthansa şirketine ait bir Boeing 747 – 8 uçağı uçuş gerçekleştirmekte.
30 Nisan 1949 tarihinde açılışı yapılan ve hizmete başlayan Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı), ilk üç yılında, 1949 – 52, dünyanın en büyük havaalanıydı.
Buenos Aires’teki bu muhteşem havaalanına ilk uluslararası uçuş, kaderin cilvesine bakın ki, daha sonraki yıllarda “baş düşmanı” olacak olan (halen öyledir) İngiltere’nin başkenti Londra (İng. London)’dan gerçekleştirilecekti. Önce Amerika’nın diğer ülkelerine, sonra Avrupa ve Asya’ya, sonra da Avustralya’ya uçuşların gerçekleştirildiği Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı), Afrika ülkesi Etiyopya’ya da uçuşların başlamasıyla birlikte, Güney Amerika’dan 5 kıtaya da uçuşların gerçekleştirildiği yêkane havaalanı ünvânını elde edecekti. (Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı ile ilgili daha geniş bilgi edinmek için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 4)
1950 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 5 milyon 166 binlerde. Üçte biri havada, üçte biri karayolunda, üçte biri de gemilerde.

1951 Pan Amerika Oyunları (İsp. Juegos Panamericanos de 1951), 25 Şubat – 9 Mart 1951 tarihleri arasında Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te düzenlendi.
Kıtasal bir olimpiyat olan bu organizasyona 21 ülkeden ve 20 farklı spor dalından 2513 atlet katıldı. 140 ayrı karşılaşma oynandı. Arjantin 142 madalya (63 altın, 43 gümüş, 36 bronz) ile birinci, ABD 101 madalya (46 altın, 34 gümüş, 21 bronz) ile ikinci, Şili 39 madalya (8 altın, 19 gümüş, 12 bronz) ile üçüncü, Küba 21 madalya (6 altın, 7 gümüş, 8 bronz) ile dördüncü oldu.
Mayıs Meydanı’nın kuzeydoğu köşesinde, 1952 yılında kısa adı BNA olan Arjantin Millet Bankası (İsp. Banco de la Nación de Argentina) binası yapıldı. (Arjantin Millet Bankası hakkında geniş bilgi için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 10)
Devlet Başkanı Perón’u devirme planında bulunan cuntacılara ve darbecilere karşı Mayıs Meydanı, Peronist hareketin kalbinin attığı yer olmuştu. Perón’un Arjantin’i terkedip sürgüne kaçmasından sonra, 16 Haziran 1955’te Perón yanlılarının meydanda düzenlendiği bir gösteri bizzat Arjantin Hava Kuvvetleri ve Donanması’nın savaş jetleri tarafından bombalanmış, bu devlet terörü saldırısında 364 kişi hayatını kaybetmiş, 700’den fazla kişi de yaralanmıştır. Bundan sonra şehirde kiliselerin yanması daha doğrusu yakılması var. “Kurtuluş Devrimi” (İsp. Revolución Libertadora) olarak adlandırılan bu halk hareketi, aynı yılın Eylül ayında başarıya ulaşmıştır.
11 Nisan 1956 tarihinde kısa adı MAMBA olan Buenos Aires Modern Sanatlar Müzesi (İsp. Museo de Arte Moderno de Buenos Aires) kuruldu. Şehrin merkezinde, San Juan Caddesi – 350 adresinde bulunan bu sanat müzesi, 11 bin m²’lik bir büyüklüğe sahip.
Müze, heykeltraş ve diplomat Pablo Curatella Manes (1891 – 1962) ve sanat eleştirmeni ve hukukçu Rafael Fernando Squirru (1925 – 2016)’nun girişimiyle kuruldu. Rafael Squirru, aynı zamanda kurucusu olduğu bu müzenin ilk yöneticiliğini de yapmıştır.
O zamanlar Squirru genç bir avukattı. İdealist bir insandı, sanata ve kültüre tutkundu. Arjantin sanatının en büyük destekçilerinden biri olarak göze çarpıyordu ve zamanının büyük kısmını sanatçılarla birlikte geçiriyordu. Arjantinli ressam Benito Quinquela Martín (1890 – 1977) ve Arjantinli ressam, dizayner, filozof ve yüksekokul öğretmeni Tomás Maldonado (1922 – 2018) gibi sanatçılarla yakın arkadaşlık kurmuş, onlarla sürekli sanat etkinlikleri ve sohbetleri yapardı.
İlk kurulduğunda Buenos Aires Witcomb Galerisi’nde bulunan müze, daha sonra San Martín Kültür Merkezi’nde yer almıştır.
En başından beri müze, avangardla ilişkilendirilebilen çok çeşitli sanatsal disiplinlerden eserler için bir mekân olarak tasarlanmıştı. Müzeyi kuran kararname, Arjantin Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’na bağlı olan ve asıl amacı çeşitli sanatsal eserleri ve tezahürleri belgelemek olan bir “Modern Sanat Müzesi” oluşturulması gerektiğini belirtiyordu. Gelecekte Arjantinli mimar Mario Roberto Álvarez (1913 – 2011) tarafından tasarlanan ve 1956’da hâlâ yapım aşamasında olan, 1960 ortalarında açılması beklenen General San Martín Teatro Municipal’e kurulacaktı. Ancak Corrientes Caddesi’ndeki bu bina 1960’ların ortalarına kadar tamamlanamadı. Varlığının ilk dört yılında müze bir adresten diğer adrese hareket etti ve bir dereceye kadar “göçebe” oldu. Tesise bu yüzden Arjantin basını tarafından “Museo Fantasma” (Hayalet Müzesi) adı verildi. Gazeteciler müzenin kurucusu ve müdürü Rafael Squirru’ya “Müze nerede?” diye sorduklarında, Squirru, “ Le Musée c’est moi.” (Müze benim.) cevabını veriyordu.
Kendi merkezi bulunmamasına rağmen, müze kurulduktan sonra, Squirru genç kurumun faaliyetlerini başlatmak için çeşitli aktiviteleri hayata geçirdi. İlk organizasyon, “Primera Exposición Flotante de Cincuenta Pintores Argentinos” (Arjantinli Elli Ressamın İlk Yüzen Sergisi) adlı sergiyi düzenlemekti. Proje kapsamında, aralarında Ramón Gómez Cornet (1898 – 1964), Raquel Forner (1902 – 88), Delesio Antonio Berni (1905 – 81), Juan Miguel Luis Batlle Planas (1911 – 66) ve Carlos Alonso (1929 – halen hayatta)’nun bulunduğu 50’den fazla Arjantinli sanatçının eserleri, “Yapeyú” adlı gemiyle 164 gün boyunca dünyanın farklı ülkelerindeki 20 şehri gezdirildi. Bu sergiyi, görsel sanatların sergilenmesi, Botanik Bahçesi (İsp. Jardín Botánico)’nin dekorasyonu, şehrin çeşitli noktalarında meydanları işgal eden resim sergileri ve diğer aktiviteler izledi.

1960 yılında General San Martín Teatro Municipal tamamlanıp taşınmaya hazır olduğunda, müze buraya taşındı ve binanın sekizinci ve dokuzuncu katları bu müze için tahsis edildi. Müzenin yeni adresindeki açılışı, o zamanlar büyük bir uluslararası sergi olan “Primera Exposición Internacional de Arte Moderno” (Birinci Uluslararası Modern Sanatlar Sergisi) ile açıldı. Tanıtımı 3 dilde yapıldı. Görsel kısmı siyah – beyaz olan ve İspanyolca hazırlanmış katalog da dünya çapında dağıtıldı.
Müze, 1986 yılında San Telmo semtindeki şimdiki yerine taşındı. Resmî açılışı ise üç yıl sonra, 1 Eylül 1989 tarihinde 5000’den fazla kişinin katıldığı bir törenle gerçekleştirildi.
Artan envanter sayısı ve daha esnek sergi alanlarına duyulan ihtiyaç nedeniyle, 2005 yılında müze genel merkezinin genişletilmesi gerekli görülmüştür. Müze daha sonra Arjantinli mimar Emilio Ambasz (1943 – halen hayatta) tarafından planlanan mimarî önlemler için kapılarını geçici olarak kapattı. Genişlemenin ilk aşaması 23 Aralık 2010 tarihinde açıldı ve bu, koleksiyonun uluslararası standartlara uygun olarak muhafazâ edilebildiği geniş sergi galerileri ve dergi odalarına sahip 11.000 m²’lik bir binayı kapsıyordu. Beş yıl süren ve 15 milyon Dolar’a mal olan bu genişleme çalışması, şu anda Adolfo Alsina Caddesi – 963 adresinde bulunan bir kütüphane ile bir arşiv odasını da kapsıyordu.
Varlığının tüm aşamalarında ve koleksiyonun farklı bölümlerini anlatan sergilerle, yurtiçi ve yurtdışından sanatçılar ile kapsamlı bir program aracılığıyla Buenos Aires Modern Sanatlar Müzesi, dünya çapında bir avangard sanat kurumu ve değerli bir adres haline geldi.
Buenos Aires Modern Sanatlar Müzesi’nin yeni binası, ziyaretçiler arasında daha fazla etkileşim öneren odalarla dönüşümlü olarak farklı toplantı alanlarına müsait bir durumda. Doğal ışığın girmesine olanak sağlayan ve San Telmo semtinin farklı manzaralarına açılan pencereleri de müzeden şehrin değişik noktalarına bakma imkânı veriyor. (Buenos Aires Modern Sanatlar Müzesi’nin içini gezmek ve hakkında bilgi sahibi olmak için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 14)
1957 yılında Buenos Aires’te Federico Lacroze Tren İstasyonu açıldı.
1959 yılında Copa América organizasyonu iki kez düzenlendi. Birincisi, 7 Mart – 4 Nisan tarihleri arasında Arjantin’de, ikincisi 5 – 25 Aralık tarihleri arasında Ekvador’da gerçekleştirildi.
Arjantin’de gerçekleştirilen ve tüm maçların başkent Buenos Aires’te oynandığı ilk turnuvaya 7 takım katılmıştı: Arjantin, Uruguay, Paraguay, Şili, Brezilya, Peru ve Bolivya.
Tek maçlı lig esasına göre oynanan turnuvada, 5 galibiyet 1 beraberlik alan Arjantin şampiyon, 4 galibiyet 2 beraberlik alan Brezilya ikinci, 3 galibiyet 3 mağlubiyet alan Paraguay üçüncü, 1 galibiyet 3 beraberlik 2 mağlubiyet alan Peru dördüncü, 2 galibiyet 1 beraberlik 3 mağlubiyet alan Şili beşinci, 2 galibiyet 4 mağlubiyet alan Uruguay altıncı, 1 beraberlik 5 mağlubiyet alan Bolivya sonuncu oldu.
Mayıs Devrimi (İsp. Revolución de Mayo)’nin 150. yıldönümü olan 25 Mayıs 1960 tarihinde, komşu Uruguay Doğu Cumhuriyeti devleti yetkilileri, Mayıs Meydanı’nın doğu tarafına konmak üzere Arjantin Cumhuriyeti devletine bir levha sundu. Levha, aynen istenen yere kondu. Uruguay devletinin hazırladığı levhada şunlar yazılıydı:
“Homenaje del Gobierno y Pueblo Oriental a la gran Nación Argentina en el sesquicentenario de la Revolución de Mayo, fecha gloriosa con la cual se inició el proceso de emancipación de los pueblos libres del Plata.” (Hükûmet’in ve Doğu Halkı’nın Mayıs Devrimi’nin başkentinde, büyük Arjantin Milleti’ne övgüler olsun. Gümüşün özgür halklarının kurtuluş sürecinin başladığı muhteşem tarih.)
1960 yılında Arap – Arjantin İslam Cemiyeti kuruldu.
Aynı yıl şehir, “Sesquicentenario de Argentina” adlı sergiye evsahipliği yaptı.
1960 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 6 milyon 762 bin kişi. Özellikle bu yıllarda şehir, hem ülke içinden hem ülke dışından yoğun bir göç alıyor.
11 Haziran 1962 tarihinde başkent Buenos Aires’te korkunç bir trafik kazası yaşandı. Yoğun sis altında olan sabah saatlerinde Villa Soldeti semtinde bir tren, hemzemin geçitte okul öğrencilerini taşıyan bir belediye otobüsüne çarptı. Bu korkunç kazada 42 kişi öldü, 83 kişi de yaralandı. Ölenlerin çoğu otobüsteki 13 yaşın altındaki çocuklar. Otobüs şoförü de ayrıca hayatanı kayebedenler arasında. Trende can veren olmadı. Kavşakta şu anda trajediyi anmak için birkaç plaket bulunan bir monolit var.
20 Aralık 1966 tarihinde Buenos Aires’in Palermo semtinde bulunan 3 Şubat Parkı (İsp. Parque 3 de Febrero ya da Parque Tres de Febrero)’nın içinde, şu anda şehrin en önemli sembollerinden biri olan Galileo Galilei Planetaryumu (İsp. El Planetario Galileo Galilei) kuruldu.
Galileo Galilei Planetaryumu, modernist mimarisi kentteki diğer yapılardan farklı olan bir Astronomi merkezi. Şehir halkı ve okul öğrencileri için gezegenler ve diğer astronomik fenomenler ile tanışmak için popüler bir gezi noktasıdır.
Buenos Aires’in bir planetaryuma sahip olması gerektiği fikri, 1958 yılında Sosyalist Konsey Üyesi José Luis Peña (? – ?) ve Buenos Aires Belediyesi Kültür Dairesi Başkanı Dr. Aldo Cocca (? – ?) arasındaki bir anlaşma ile şekillenmeye başladı. İnşaatına dört yıl sonra, 1962 yılında Buenos Aires Belediyesi Mimarlık Genel Müdürlüğü’nden Arjantinli mimar Enrique Jan (? – ?)’ın yönetiminde başlandı ve dört yıl sürdü. Planetario’nun açılışı 20 Aralık 1966 tarihinde gerçekleştirildi.

İçindeki ilk etkinlik, 13 Haziran 1967 tarihinde Banfield 1 No’lu Ticaret Okulu (İsp. Escuela Comercial Nº 1 de Banfield) ve Federal Başkent Kutsal Kalpler Birliği Koleji (İsp. Colegio de la Santa Unión de los Sagrados Corazones de la Capital Federal) öğrencileri için düzenlendi. Coğrafya ve Matematik Profesörü Antonio Cornejo (? – ?), öğrencilere o gece gökyüzünün Buenos Aires, Arjantin, Antarktika ve Güney Kutbu üzerinde nasıl olacağını gösterdi. Antonio Cornejo daha sonra Planetaryum’un ilk yöneticisi olacak ve tam 33 yıl boyunca bu Astronomi merkezini yönetecekti. Planetario’nun kalıcı açılışı ise 5 Nisan 1968 tarihinde gerçekleştirildi ve bu resmî açılıştan sonra halkın ziyaretine açıldı.
Körler (görme engelliler) için ilk sunumlar ise Haziran 2001 tarihinde başladı ve bunun tüm Güney Amerika kıtasında benzeri yoktur. 2001 – 11 arasındaki ilk 10 yıl boyunca 2500’den fazla kör kişinin bu deneyimi yaşadığı tahmin edilmektedir. Kısa adı BAC olan Arjantin Körler Kütüphanesi (İsp. Biblioteca Argentina Para Ciegos) işbirliğiyle dokunan göksel haritalar, kabartma grafikler, kaydedilmiş bir hikâye, müzik ve ses efektleri birleştirildi. Bütün bunların tamamı kör vatandaşlara ücretsiz sunuldu.
El Planetario başta körler (görme engelliler) olmak üzere sağırlar (işitme engelliler) ve otizmli çocuklara özel hizmetler sunuyor. 2001’den itibaren körlere sunulan müthiş hizmetlerin yanısıra, sağır ziyaretçilere “jest dilinde” anlatımlar içeren gösteriler sunulmakta. Ziyaretçi alanının büyük bir bölümünde, işitme cihazlarıyla işitmeyi kolaylaştıran özel amplifikatörler bulunuyor. 2018 yılından itibaren erişilebilirlik ekibi, rahat fonksiyonlar oluşturmak ve işlevleri rahatlatma olasılığını değerlendirmek için ana kuruluş TGD PADRES TEA CABA ile iletişime geçti. Bunda amaç, otizmi olan insanlar ışıklara duyarlı oldukları için ışıkların kısılması, sesin azaltılması ve sürpriz etkilerden kaçınılması uygulamasının başarılabilmesiydi. Planetaryum ekibi daha önce otizm uzmanı Matias Cadaveira (? – halen hayatta) tarafından verilen bir eğitim almıştı. Son olarak 6 Nisan 2018’de, ilk rahatlama etkinliği Planetaryum’da başarıyla hayata geçirildi.
Bina, biri 2011 yılında biri 2017 yılında olmak üzere iki kez büyük reformasyon ve güncelleme çalışmalarından geçirtildi. (Galileo Galilei Planetaryumu hakkında geniş bilgi için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 35)
Bir yıl sonra, 1967, aynı parkın içinde şehrin güzide parklarından ve ziyaret mekânlarından biri olan Japon Bahçesi (İsp. Jardín Japonés; Jap. 日本庭園 [Nihon Teien]) kuruldu.
Burası günümüzde Japon – Arjantin Kültür Vakfı (İsp. Fundación Cultural Argentino Japonesa; Jap. 日アルゼンチン文化財団 [Nihon Aruzenchin Bunka Zaidan]) tarafından yönetiliyor ve kâr amacı gütmüyor.

Japon Bahçesi, sözünü ettiğimiz iş bu Japon – Arjantin Kültür Vakfı tarafından, 1967 yılında Arjantin’i ziyaret eden Japonya Veliaht Prensi Tsugu-no-miya Akihito (1933 – halen hayatta; imparator olduğu yıllar 1989 – 2019) ve eşi Japonya Prensesi Şōda Miçiko (1934 – halen hayatta; imparatoriçe olduğu yıllar 1989 – 2019) onuruna, çiftin Buenos Aires’i ziyaret etmesi şerefine inşâ edilmiştir. Japonya Prensi ve Prensesi’nin ziyaretinden birkaç ay önce vakıf iki hektarlık bu araziyi satın almış, Japon Bahçesi’nin oluşturulmasına başlanmış ve çiftin Arjantin’i ziyaretine kadar bahçe tamamlanmıştı. Prens Akihito ve Prenses Miçiko’nun Buenos Aires’i ziyareti sırasında, onların da hazır bulunduğu bir törenle bahçenin açılışı gerçekleştirilmiştir.
Bu bahçe, Arjantin ve Japonya arasındaki iyi ilişkilerin bir sembolü olup, kuran vakıf tarafından Japonya’nın Arjantin Büyükelçiliği aracılığıyla aynı yıl Buenos Aires Belediyesi’ne bağışlanmış, bu karar 22.372/67 sayılı ve 4935 nolu kararnameyle kabul edilmiştir. (Japon Bahçesi’ni gezmek ve hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 28)
1959 yılında evlenen ve 1967’de Arjantin’i ziyaret eden Japonya Prensi Akihito ve Japonya Prensesi Miçiko, daha sonra 7 Ocak 1989 tarihinde Japonya tahtına çıkmışlar, biri imparator biri imparatoriçe olmuştur.
Buenos Aires Belediyesi ile Japon – Arjantin Kültür Vakfı arasında 1989 yılında varılan anlaşmaya göre, Japon – Arjantin Kültür Vakfı, Japon Bahçesi’nin yönetiminden ve ülke içinde ve dışında yapılan sözleşmelerle Japon kültürünün yaygınlaştırılması faaliyetlerinin arttırılmasından sorumludur. Vakfın o sorumluluğu halen devam etmekte.
1970 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 8 milyon 416 bin olarak sayılmış. Bir kısmı spor yapıyor, bir kısmı sanatla uğraşıyor, bir kısmı da siyasete atılmış. Halk ise işinde gücünde. Bundan sonra ne mi oluyor? Onu da anlatacağız bir sonraki bölümde.
– – –
(*): Bütün yönleriyle Buenos Aires’in tanıtımına bir sonraki bölümde devam edeceğiz.
sediyani@gmail.com
SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ
CİLT 11