Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 47

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

     (*): Bütün yönleriyle Buenos Aires’in yedi bölüm önce başladığımız tanıtımına bu bölümde devam edeceğiz.

     – – –

     2 Nisan – 20 Haziran 1982 tarihleri arasındaki Falkland Savaşı (İsp. Guerra de las Malvinas; İng. Falklands War), “Amerika” kıt’âsının en güneyinde, son 40 yıl içinde yaşanan en dehşetli ve unutulmaz sıcak savaştı. Arjantin ile Avrupa ülkesi Büyük Britanya Birleşik Krallığı yani İngiltere arasında yaşanan o savaşın izleri ve acı hatırâları hâlâ dahi silinebilmiş değil.  2 Nisan 1982’de başlayan, Güney Georgia Adaları’nın işgaliyle genişleyen ve iki ay süren, 20 Haziran’da sona eren savaşta, İngiltere’nin 258, Arjantin’in 649 askeri öldü. (Falkland Savaşı’nın geniş tarihini okumak için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 24)

     Savaşı Büyük Birtanya Birleşik Krallığı kazanmıştır ancak Arjantin’in savaşı kaybetmesi Arjantin için hayırlı olmuştur. Savaşın sonucu, Arjantin’deki askerî cuntanın devrilmesine ve demokratik sistemin yeniden işlerlik kazanmasına yol açtı. Falkland (Malvin) yenilgisinin ardından General Jorge Rafael Videla (1925 – 2013) yönetimindeki cunta 1983’te ülke yönetiminden çekilirken, demokrasiye geçilir geçilmez darbecilerin tamamı hapse mahkûm edildi. Arjantin, diktatörlükten demokrasiye geçti.

     1985 yılında başkent Buenos Aires’teki ikinci cami olan El- Ahmed Camii (İsp. Mezquita Al Ahmad) açıldı. Buenos Aires’in San Cristóbel semtinin banliyölerinde açılan bu cami, Calle Alberti – 1541 adresinde bulunmakta. Cami, kısa adı CIRA olan Arjantin Cumhuriyeti İslam Merkezi (İsp. Centro Islámico de la República Argentina) tarafından açılmıştır.

     1987 yılının Nisan ayında Vatikan’da Katolikler’in ruhanî lideri Papa II. Ioannes Paulus ya da gerçek adıyla Karol Józef Wojtyła (1920 – 2005), Arjantin’in başkenti Buenos Aires’i ziyaret etti. Haziran 1982’de de bir ziyaret gerçekleşitirmiş olan Papa’nın bu Buenos Aires’e ikinci ziyaretiydi.

     Kısa adı CONMEBOL olan Güney Amerika Futbol Federasyonu (İsp. Confederación Sudamericana de Fútbol) tarafından 1987 yılında düzenlenen Copa América (Amerika Kupası) organizasyonu Arjantin’de düzenlendi ve tüm maçlar Buenos Aires, Córdoba ve Rosario şehirlerinde oynandı.

     Turnuvaya 10 takım katılmıştı ve bunlar şunlardı: Arjantin, Uruguay, Paraguay, Şili, Brezilya, Peru, Bolivya, Kolombiya, Ekvador ve Venezuela.

     Takımlar 3’erli halde 3 ayrı gruba ayrıldılar. Çift maçlı puan sistemi devredeydi. Gruplarında ilk sırayı alan takımlar yarıfinale yükselecekti. Uruguay ise bir önceki turnuvanın şampiyonu olduğu için grup maçlarına dahil olmadan direk yarıfinalden itibaren turnuvaya dahil olacaktı. Yarıfinalden itibaren de maçlar çift maçlı eleminasyon sistemine göre oynanacaktı.

     Arjantin A Grubu’nda yer alıyordu ve grupta Peru ve Ekvador’a karşı mücadele edecekti. Grup maçlarında 1 galibiyet 1 beraberlik alan Arjantin, grup lideri olarak yarıfinale yükseldi. Yarıfinalde Uruguay Arjantin’i, Şili de Kolonbiya’yı ekledi. Finali Uruguay ile Şili oynadı ve Uruguay şampiyon oldu.

     1988 yılında Buenos Aires’te Patio Bullrich adlı alışveriş merkezi açıldı.

     1989 yılında, Suriye asıllı bir aileden gelen Carlos Saúl Menem Akil (1930 – halen hayatta)’in Arjantin Cumhurbaşkanı (Devlet Başkanı) seçilmesi, Arjantin’deki Müslümanlar için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu dönemde Arjantin’deki Müslümanlar çeşitli vakıf ve kültür merkezleri açtıkları gibi, devlet kademelerinde önemli görevlere geldiler. Müslümanlar’ın hakları gündeme geldi.

1989 yılında, Suriye asıllı bir aileden gelen Carlos Saúl Menem Akil’in Arjantin Cumhurbaşkanı (Devlet Başkanı) seçilmesi, Arjantin’deki Müslümanlar için yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu dönemde Arjantin’deki Müslümanlar çeşitli vakıf ve kültür merkezleri açtıkları gibi, devlet kademelerinde önemli görevlere geldiler. Müslümanlar’ın hakları gündeme geldi.

     Yeni göreve gelen Arjantin Cumhurbaşkanı Carlos Menem tarafından 5 Mayıs 1989 tarihinde çıkartılan 1405 sayılı ulusal kararnameyle, Güney Atlantik ve Falkland (Malvinas) Savaşı’nda ölenlerin anısına Buenos Aires’te bir anıt yapılması kararlaştırıldı. Yerin uygunluğu ve erişimin kolaylığı nedeniyle, anıtın yapılacağı alan olarak, Retiro mahallesinde bulunan Kurtarıcı General San Martín Parkı (İsp. Plaza Libertador General San Martín) belirlendi.

     Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te (ki ülkenin en kuzeyindeki Buenos Aires, ülkenin en güneyindeki Falkland / Malvinas Adaları’na ortalama 2500 km uzaklıktadır), 1982 Falkland / Malvinas Savaşı’nda hayatını kaybeden 649 Arjantin askeri için yapılan Falkland Adaları’nda Ölenler Anıtı (İsp. Monumento a los Caídos en Malvinas), savaştan sekiz yıl sonra, 1990 yılında yapılmış bir anıt. 2 Nisan – 20 Haziran 1982 tarihindeki Falkland Savaşı (İsp. Guerra de las Malvinas; İng. Falklands War)’nda hayatını kaybeden 649 Arjantinli askerin anısına yapılan ve 25 siyah mermerden oluşan bir anıt bu. Açılışı, 24 Haziran 1990.

     Anıtın yapımı için çalışma, Arjantin Bayındırlık ve Hizmet Bakanlığı’nın eski bir çalışanı olan Arjantinli mimar Andrés Morán (? – halen hayatta) tarafından gerçekleştirildi. Anıtın kapsadığı toplam alan, 263 m²’dir.

     Anıtın batı kısmı, askerî rütbelerini belirtmeden, oyma sanatçısı Eduardo Omar Urich (? – halen hayatta)’in bir çalışması olan 649 ölmüş askerin ismini taşıyan 25 siyah mermer levha ile dikey yarım daire şeklinde bir duvardan oluşuyor. Duvarın kuzey tarafında ise Falkland (Malvinas) Adaları’nın silüeti ve özveriyi simgeleyen prizmatik bir yapı var. Arjantin eyalet ve ulusal armalarının bulunduğu alçak bir platform da duvara paralel olarak inşâ edilmiş.

     Koltuklu iki alt yarım daire, Arjantin bayrağının dalgalandığı bir bayrak direğini çevreleyen iki kolu sembolize eder. Direğin etrafındaki kaldırımda iki daire var ve kaldırıma bir haç gömülü.

     Bir plaket üzerindeki yazıtta İspanyolca olarak şöyle bir ibare var: “La nación también rinde homenaje a los que guardan en su cuerpo o memoria las huellas del combate.” (Ulus, savaş izlerini bedenlerinde ve hafızâlarında tutanları büyük bir övünçle onurlandırır.)

     Anıtta her sabah saat 08:00’de bir bayrak geçit töreni düzenleniyor. Gün boyunca, gardiyanlar iki saatte bir bayrak toplanıncaya dek saat 18:00’e kadar devamlı nöbet değiştiriyorlar. Muhafızlar, tarihî üniformalı Silahlı Kuvvetler’in üyelerinden oluşur. Üç silahlı kuvvetin (kara, deniz, hava) her birinden bir asker, sürekli anıtı korur. (Falkland Adaları’nda Ölenler Anıtı’nı görmek ve ayrıntılı bilgi edinmek için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 23)

Buenos Aires’te (ki ülkenin en kuzeyindeki Buenos Aires, ülkenin en güneyindeki Falkland / Malvinas Adaları’na ortalama 2500 km uzaklıktadır) bulunan Falkland Adaları’nda Ölenler Anıtı, savaştan sekiz yıl sonra, 1990 yılında yapılmış bir anıt. 2 Nisan – 20 Haziran 1982 tarihindeki Falkland Savaşı’nda hayatını kaybeden 649 Arjantinli askerin anısına yapılan ve 25 siyah mermerden oluşan bir anıt bu. Açılışı, 24 Haziran 1990. (Foto: Yaşar Gülen / Sediyani Haber)

     1990 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, ilk kez 10 milyon barajını aşıyor: 10 milyon 686 bin 163 kişi.

     1991 yılında, Buenos Aires’te kaldığımız otelin hemen yakınında yer alan ve hemen he rgün uğradığımız Galerías Pacifico (Pasifik Galerisi) adlı alışveriş merkezi açıldı.

     1990’lı yıllardan başlayarak, İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinin başkenti Barcelona’nın şehir konseyinin tavsiyesiyle, Buenos Aires sahil mıntıkası olan Puerto Madero’nun silüeti tümüyle değişti ve modern bir görünüm kazandı. Yerli ve yabancı yatırımcıların girişimiyle bölgede onlarca işyeri, mağaza ve ticarî işletme açıldı. Gökdelenler inşâ edildi ve burası başkent Buenos Aires’in “SkyLine”ı halini aldı. Özel üniversiteler, restoranlar, lüks oteller açıldı.

     Puerto Madero şu anda Buenos Aires şehrindeki en büyük kentsel dönüşüm projesini temsil ediyor. Sadece on yıl içinde etkileyici bir canlanma geçirmiş olan bu mıntıka, dünyadaki en başarılı kıyı şeridi yenileme projelerinden biridir.

     17 Mart 1992 sabahı Buenos Aires korkunç bir terör saldırıyla uyandı. İsrail Başkonsolosluğu’na sabah saat 09:53’te düzenlenen terör saldırısında 22 kişi hayatını kaybetti, 242 kişi de yaralandı.

     1992 yılında Buenos Aires şehrinde, 1810 yılından beridir faal olan Millî Kütüphane (İsp. Biblioteca Nacional)’nin yeni ve şimdiki binasının açılışı yapıldı.

     8 Temmuz 1994 tarihinde Buenos Aires’te “Arjantin tarihinin en büyük terör hadisesi” yaşandı. Buenos Aires’te kısa adı AMIA olan Arjantin – İsrail Dostluk Derneği (İsp. Asociación Mutual Israelita Argentina) adlı Yahudî kültür merkezine düzenlenen bombalı terörist saldırıda, biri bombacı olmak üzere toplam 86 kişi öldü, 300’den fazla insan da yaralandı. Ki bu hadise, Arjantin tarihinde yaşanmış en büyük terör saldırısı olarak hafızâlardan hâlâ silinmemiştir.

     Saldırıyı gerçekleştiren ve yerleştirdiği bomba ile kendisi de havaya uçak kişi, 21 yaşında, Lübnanlı bir Şiî idi. Olay, Arjantin – İsrail – İran ekseninde büyük bir krize neden oldu. İsrail, saldırının sorumlusu olarak İran’ı işaret etti. Hatta saldırı planının Buenos Aires’in Floresta semtindeki ve İranlılar’a ait Tevhîd Camii (İsp. Mezquita at- Tauhid; Fars. ﻤﺴﺠﺪﺘﻮﺤﻴﺪ [Mescîdê Tewhîd])’nde hazırlandığını iddiâ etti. Cami yönetimi bu ithamları reddetti, elbette. Hatta saldırıyı kınadılar ve faillerin en sert biçimde cezalandırılmasını istediklerini beyan ettiler. Arjantin devleti, 2006 yılında İran devletini saldırıyı planlamakla ve Lübnan’daki Hizbullah örgütünü de saldırıyı yapmakla resmen suçlamıştır.

     1994 yılında hazırlanan 1994 Arjantin Anayasası Reformu (İsp. Reforma de la Constitución Argentina), şehrin kendi özerk anayasasına ve bir doğrudan seçim hükûmetine sahip olmasını öngörüyordu. Yasa iki yıl sonra, 1996’da yürürlüğe girecek.

     1995 yılında Buenos Aires’te kısa adı UMMA olan Arjantin Müslüman Hanımlar Birliği (İsp. Unión de Mujeres Musulmanas Argentinas) kuruldu. Birliğin kısaltması olan UMMA, hem birliğin ismi olan “Unión de Mujeres Musulmanas Argentinas”ın baş harfleridir, hem de Arapça’da “anne” ve “ümmet” anlamlarına gelen “umma” kelimesini verir.

     1995 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 11 milyon 148 bin kişi. Yarısı erkek yarısı dişi.

     İki yıl önce, 1994’te çıkarılmış olan Arjantin Anayasası Reformu (İsp. Reforma de la Constitución Argentina, 1996’da yürürlüğe girdi. Böylece “Buenos Aires Özerk Şehri” (İsp. Ciudad Autónoma de Buenos Aires) kuruldu. Şehrin kısaltması bu yüzden CABA’dır.

     30 Haziran 1996’da ilk kez şehir halkı bu özerk başkentin belediye başkanlığı seçimleri için oy kullandılar. Hem hükûmet başkanı hem de kurucular için seçimler yapıldı. Şehir ilk belediye başkanlığı seçimlerini yeni tüzük uyarınca gerçekleştirdi ve belediye başkanının ünvanı resmî olarak “hükûmet başkanı” olarak değiştirildi.

     Seçimi kazanan Fernando de la Rúa Bruno (1937 – 2019),  yeni statülü Buenos Aires’in ilk belediye başkanı (ilk hükûmet başkanı) oldu. Fernando de la Rúa’nın siyasetteki hızlı yükselişi sonraki yıllarda devam etti ve Buenos Aires Belediye Başkanı olduktan sadece üç yıl sonra, 1999’da Arjantin Devlet Başkanı oldu. O Arjantin’in başına geçince, Buenos Aires’te boşalan belediye başkanlığına yardımcısı Enrique José Olivera (1940 – 2014) getirildi. Fernando de la Rúa, sadece iki yıl (10 Aralık 1999 – 21 Aralık 2001), Arjantin’i yönetti (niçin istifa etmek zorunda kaldığını biraz sonra, 2001 yılına geldiğimizde anlatacağız). Bizim Arjantin’i gezdiğimiz Nisan 2019’dan sadece üç ay sonra, 9 Temmuz 2019 günü hayata gözlerini yumdu.

     Yaklaşık iki aylık oturumların ardından, Anayasa Konvansiyonu, 1 Ekim 1996’da Buenos Aires şehrinin anayasasını onayladı. Eski Müzakere Konseyi, ancak 10 Aralık 1997’de işlevlerini durduracak ve yerini Şehir Yasama Meclisi alacaktı.

     İlerleyen yıllarda şehir kültürel gelişimine ve altyapısına devam etti. Metro hattını genişletmek için yeni çalışmalar başladı. Aynı zamanda farklı müzeler, tiyatrolar ve kültür merkezleri açıldı, olanlar da yenilendi.

     1996 yılında Buenos Aires Uluslararası Ministro Pistarini Havaalanı (İsp. Buenos Aires Aeropuerto Internacional Ministro Pistarini) ya da bilinen adıyla Buenos Aires Uluslararası Ezeiza Havaalanı (İsp. Buenos Aires Aeropuerto Internacional de Ezeiza), ölümle sonuçlanan ilk uçak kazasını yaşadı. 23 Ekim 1996 günü Şili’nin başkenti Santiago (İsp. Santiago de Chile)’daki Santiago Uluslararası Arturo Merino Benítez Havaalanı (İsp. Aeropuerto Santiago Internacional Arturo Merino Benítez)’ndan gelen Fuerza Aérea Argentina şirketine ait Boeing 707 – 320 C tipi uçak, Buenos Aires’teki bu havaalanına inmeye çalışırken karaya çarptı ve kısa sürede alev aldı. Uçağın iki pilotu da hayatını kaybetti.

     28 Eylül 1998 tarihinde, Aeropuertos Argentina 2000 şirketi, “Ulusal Havaalanı Sisteminin Özelleştirilmesi” (İsp. Sistema Nacional Aeroportuario) çerçevesinde, havaalanını devraldı. Aynı yıl, şimdiki adı Siemens AG olan Alman ADB şirketi, havaalanında bir ışık kontrol ve izleme sistemi kurdu. Daha sonra iki anayolun yenilenmesinden sorumlu olan şirket, taksiler için yeni yan yollar yaptı ve o yolları da ışıklar ile donattı.

     1998 yılında dünya çapındaki çevre hareketi olan Greenpeace aktivistleri, Buenos Aires’teki Cumhuriyet Meydanı (İsp. Plaza de la República)’nda büyük bir gösteri düzenlediler ve meydanın ortasında bulunan Obelisco’ya “Salven el Clima” (İklimi Kurtar) yazan büyükçe bir pankart astılar.

     1999 yılında Buenos Aires Uluslararası Bağımsız Sinema Festivali düzenlendi. Aynı yıl, şehirde Abasto de Buenos Aires adlı alışveriş merkezi açıldı.

     2000 yılında Buenos Aires’te iş dünyasına hitap eden kitapların bulundurulduğu El Ateneo Grand Splendid adlı kitabevi açıldı.

     Şehrin hızlı büyümesi devam ediyordu. 2000 yılından bu yana, tamamlandığında Buenos Aires’teki en yüksek bina olan El Faro binası da dahil olmak üzere 50 kat ve üzeri yüksekliğinde bir dizi konut gökdelen inşâ edildi. Bunlar arasında Alvear Kulesi, Renoir Kuleleri, El Faro Kuleleri, Puerto Madero Şato Kulesi ve Mulieris Kuleleri bulunmaktadır. Yakın zamanda hizmete giren diğer pekçok yüksek bina arasında Le Parc Kulesi ile Hilton ve River View Kuleleri sayılabilir. 235 m yüksekliğindeki Alvear Kulesi, şu anda şehrin en yüksek binasıdır ve ayrıca Puerto Madero’da yer almaktadır. Ofisler ve oteller için ek yüksek binalar halen inşâ ediliyor veya planlama aşamasında.

     2000 yılında Buenos Aires’te, sadece Arjantin topraklarındaki değil, tüm Latin Amerika kıt’âsındaki en büyük cami olan ve kısaca Kral Fahd Camii olarak anılan Kral Fahd İslam Kültür Merkezi (İsp. Centro Cultural Islámico Rey Fahd; Ar. مركز الملك فهد الثقافي الإسلامي [Merkez’ul- Melik Fahd el- Seqafî’l- İslamîyye]) açıldı. Suudî Arabistan Krallığı devleti tarafından açılan bu cami, Palermo semtinde, Avenida Intendente Bullrich – 55 adresinde bulunuyor.

     Caminin kuruluşunun, inşâsının ve ibadete açılmasının 5 yıllık bir öyküsü var. 1995 yılında Suudî Arabistan Krallığı devleti, Latin Amerika kıt’âsındaki en büyük İslam kültür kompleksini kurmak için Arjantin Cumhuriyeti devletinden bir arazi tahsisi talebinde bulundu. Arjantinliler Ayasofya, Kariye gibi kilise, müze ve tarihî anıtları camiye dönüştürüp kılıç gösterenler gibi barbar olmadıkları için, bu talebi kabul ettiler. Aynı yıl çıkarılan bir yasa ile, kendisi de Suriye asıllı bir aileden gelen Arjantin Cumhurbaşkanı Carlos Menem tarafından, 3, 5 hektarlık (34.000 m²’lik) bir arazi 20 milyon Dolar karşılığında Suudîler’e bağışlandı. Ciddeli Suudî mimar Zuheyr Hamid Fayiz (1945 – halen hayatta) ve kısa adı ZFP olup merkezi Suudî Arabistan’ın Cidde şehrinde bulunan şirketi Zuheyr Fayiz Ortaklık Şirketi (Ar. شركة زهير فايز ومشاركوه [Şirket’el- Zuheyr Fayiz we Muşariku]; İng. Zuhair Fayez Partnership) tarafından yaptırılan cami kompleksinin inşaatı 5 yıl sürdü ve 2000 yılında tamamlandı.

Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te bulunan ve tüm Güney Amerika’nın en büyük camisi olan Kral Fahd Kültür Merkezi, 2000 yılında inşâ edildi ve ibadete açıldı. (Foto: İbrahim Sediyani / Sediyani Haber)

     Suudî Arabistan’ın o zamanki lideri Kral Fahd bin Abdulazîz el- Suud (1921 – 2005)’un adı verilen caminin açılışı 25 Eylül 2000 tarihinde gerçekleştirildi. Caminin 25 Eylül 2000’deki açılışı, bizzat dönemin Arjantin Cumhurbaşkanı Fernando de la Rúa Bruno (1937 – 2019) ve tören için ülkesinden gelen Suudî Arabistan Veliaht Prensi Sultan bin Abdulazîz el- Suud (1928 – 2011) tarafından gerçekleştirildi. Törende Arjantin Eski Cumhurbaşkanı – ve araziyi tahsis eden – Carlos Menem, Buenos Aires Eyalet Hükûmeti Başkan Yardımcısı Cecilia Felgueras (1962 – halen hayatta) ve Buenos Aires Yahudî Toplumu Başhahamı Rabbi Shlomo Ben Hamú (1936 – halen hayatta) da hazır bulundu. Birileri habire kiliseleri camiye dönüştürmekle meşgul olup dünyaya kılıç gösteredursun, caminin açılış töreninde çoğunluğu Arjantinli siyasî yetkililer ve Müslüman, Hristiyan, Yahudî dînî önderlerden oluşan 250 kişilik bir kalabalık vardı.

     Açılış töreni Kur’ân-ı Kerim okunmasıyla başladı ve 2 saat kadar sürdü. Arjantin’deki Müslüman toplumun temsilcisi Muhammad Al Kadri (? – ?) bir konuşma yaptı. Cami kompleksinin mimarı Zuheyr Fayiz ve Suudî Arabistan Krallığı Dîn İşleri Başkanlığı’ndan yetkililer de kısa konuşmalar yaptılar. Suudî Arabistan Veliaht Prensi Sultan bin Abdulazîz el- Suud, açılış törenindeki konuşmasında, üvey kardeşinin ismini taşıyan cami kompleksi için, “Bir medeniyet kalesidir. Sadece bir cami değildir, kültür merkezidir ve kültür yayacak” ifadelerini kullandı ve Arjantin devletine, başta Carlos Menem olmak üzere Arjantinli yetkililere teşekkür etti. Arjantin Cumhurbaşkanı Fernando de la Rúa ise konuşmasında barışa ve ibadet özgürlüğüne vurgu yaparak, “Arjantin’de dînî ve etnik kökenlerin farklılığı, ayrımcılık ve husumet için değil, karşılıklı tanışma ve dayanışma içindir. Bu farklılıklar çatışmaya değil kardeşliğe hizmet eder, birbirimizi yakından tanımaya ve daha iyi anlamaya vesile olur” dedi.

     Arjantin Cumhurbaşkanı Fernando de la Rúa bu ifadeleri bilinçli olarak mı kullandı ve bilerek mi böyle konuştu yoksa tamamen bir tesadüf / tevafuk sonucu mu, bunu bilmiyorum ve hiçbir fikrim yok, ancak Arjantin Cumhurbaşkanı’nın bu konuşmasındaki ifadeler, Kur’ân-ı Kerîm’de, “Hucurat” sûresinin 13. âyetinde ve “Rûm” sûresinin 22. âyetinde geçen ifadelerin birebir aynısıydı.

     Latin Amerika’nın en büyük camisi olan Kral Fahd Camii ya da resmî adıyla Kral Fahd İslam Kültür Merkezi, 34.000 m² genişliğinde kurulmuş bir ibadet merkezi olup, mescîd alanı 2000 m² genişliğindedir ve içinde aynı anda 1600 kişi namaz kılabilmektedir. Bunun 1200 kişilik kısmı erkekler için, 400 kişilik kısmı kadınlar için tahsis edilmiştir. Mescîdin hardal ve bordo renkteki halıları, özel olarak Arabistan’dan getirtilmiştir. Mescîdin içindeki tek süs objesi olarak göze çarpan, kubbenin ortasından sarkan 3 m yüksekliğinde ve 3 m çapında, toplam 230 küçük ampülllü gösterişli bir kristal avizedir.

     Kültür merkezinde bir ilkokul ve bir ortaokulun yanısıra bir ilahiyat okulu ve 50 kişilik yatakhane kapasiteli bir yurt bulunmaktadır. Ayrıca bir konferans salonu, bir sergi salonu, bir tiyatro ve bir kütüphane bulunuyor. İslam Kültür Merkezi’ndeki ilkokul ve ortaokulda Arapça dil eğitimi ve İslamî ilimlerin yanısıra, Arjantin resmî okul programı da uygulanır ve Arjantin okullarında öğrencilere okutulan dersler burada da okutulur. Dolayısıyla buradaki ilkokul ve ortaokul, Arjantin Millî Eğitim Bakanlığı tarafından resmî olarak tanınan okullardır. Dersler Arjantinli normal öğretmenler tarafından verilir. İslam Kültür Merkezi’ndeki ilkokul ve ortaokulda öğrenci olmak için Müslüman olma şartı yoktur. Hristiyan veya Yahudî ailelerin çocukları da burada okuyabilir. (Latin Amerika’nın en büyük camisi olan Buenos Aires’teki Kral Fahd İslam Kültür Merkezi hakkında geniş bilgi için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 37)

     2000 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 12 milyon 504 bin kişi. Bu nüfûsun % 25’i sosyal hizmetler sektöründe, % 20’si ticaret ve turizm sektöründe % 17’si de çeşitli finans alanlarında çalışıyor.

     2001 yılında Buenos Aires Moda Haftası ve Creamfields BA adlı müzik festivali düzenlendi. Aynı yıl Buenos Aires Latin Amerika Sanat Müzesi açıldı ve Eloísa Cartonera adlı yayınevi kuruldu.

     Aralık 2001 tarihinde Buenos Aires, Arjantin Devlet Başkanı – ve kendi şehirlerinin eski belediye başkanı – Fernando de la Rúa ile Arjantin Ekonomi Bakanı Domingo Felipe Cavallo (1946 – halen hayatta)’nun istifasını isteyen bazı gösteri ve yürüyüşlere tanık oldu. Ulusal Hükûmet tarafından gönderilen polislerin gösteriyi şiddet kullanarak bastırması, hem Casa Rosada çevresinde hem de Kongre Sarayı’nda çok sayıda ölüme neden oldu. Çatışma, Devlet Başkanı Fernando de la Rúa’nın istifasıyla sona erdi ve Arjantin Cumhuriyeti’nin yaşadığı en kötü kurumsal krizlerden birine yol açtı.

     Haziran 2002’de Buenos Aires’te bir ekonomik protesto gösterisi daha düzenlendi. Aynı yıl şehirde Quilmes Rock adlı müzik festivali ve Buenos Aires Caz Festivali düzenendi.

     2002 yılında Buenos Aires’in La Isla semtindeki Birleşmiş Milletler Meydanı (İsp. Plaza de las Naciones Unidas)’nın tam ortasına, şehrin en önemli mimarî ve sanatsal sembollerinden biri olan Floralis Genérica adlı büyükçe metal çiçek anıtı dikildi. Floralis Genérica”, Latince’de “Jenerasyon Çiçeği” demek. Bu devâsâ büyüklükteki metal çiçek heykeli, “tüm çiçeklerin bir sentezi ve aynı zamanda her gün yeniden açarak yeni umudun nişanesi”dir.

     Floralis Genérica adlı bu çiçek anıtı, Buenos Airesli mimar Eduardo Fernando Catalano (1917 – 2010) tarafından yapılıp şehre armağan edilen oldukça hoş bir sanat eseri. Anıt, uçak şirketi Lockheed Martin Aircraft Argentina tarafından sağlanan malzemelerle yapıldı ve açılışı 13 Nisan 2002 tarihinde gerçekleştirildi.

Floralis Genérica (Foto: Yaşar Gülen / Sediyani Haber)

     Çiçeğin açılması ve kapatılmasında kullanılan elektroniklerin anıta zarar vermemesi için 2010 yılında devredışı bırakıldı ve 2015’e kadar kalıcı olarak açık kaldı. Bunun nedeni, anıtın yaratıcısı Catalano’nun belirttiği gibi, montaj sırasında taçyapraklarından birinin yanlış takılmış olmasıydı. İnşaatından sorumlu şirket olan Lockheed Martin Aircraft Argentina, her ne kadar 25 yıl garanti vermiş idiyse de, şirket 2009 yılında kamulaştırıldığından, onarımı ertelendi. Mekanizma Haziran 2015’e kadar işlevsiz durumdaydı.

     2015’te restorasyondan geçirildi ve Ulusal Teknoloji Üniversitesi (İsp. Universidad Tecnológica Nacional)’nde çalışan mühendis Salvador Sorbello (? – halen hayatta) tarafından gerçekleştirilen onarımın ardından 10 Haziran 2015’te yeniden açıldı. Açıldığında, iki ay sonra çözülen teknik sorunlar nedeniyle yaprakları kapatılmamıştı.

     Anıtın yüksekliği 23 m’dir. Kapalı yaprakları 16 m, açık yaprakları 32 m büyüklüğünde. Çiçek anıtının toplam ağırlığı ise 18 ton. İçinde buluınduğu su havuzu da 44 m çapında.

     Gökyüzüne bakan, 6 tane yaprağını göğe doğru uzatan alüminyum iskeleti ve betonarme ile paslanmaz çelikten yapılmış büyük bir çiçeği temsil eder. Anıtın en ilginç özelliklerinden biri, hareket edebilmesi. Akşamları yapraklarını kapatıyor ve sabahları tekrar yaprak açıyor. Bunu yapabilecek özellikte tasarlanmıştır.

     Çiçeğin özelliği, günün saatine bağlı olarak yapraklarını otomatik olarak açan ve kapatan bir elektrik sistemine sahip olmasıdır. Gece çiçek kapanır, içeriden kırmızı bir ışıltı çıkarır ve ertesi sabah yeniden açılır (“yeniden doğum”). Gece boyunca, çiçek ertesi günün sabahında yeniden doğsun diye iç mekândan kırmızı bir parıltı yayılır. Şayet güçlü rüzgârlar eserse, bu mekanizma çiçeği kapatır. Kuvvetli rüzgârlar estiğinde çiçeğin kapandığı bu mekanizma, doğanın fotoklinik sürecini taklit eder.

     Çiçek her sabah saat 08:00’de açılır ve yılın mevsimine göre değişen bir zamanda günbatımında kapanır. Ancak yaprakların açık olduğu dört özel gece vardır: 25 Mayıs, 21 Eylül, 24 Aralık ve 31 Aralık. Bunlar dînî ve millî bayramlar ve özel gecelerdir. (Floralis Genérica’yı görmek ve hakkında geniş bilgi edinmek için bkz. Gümüş Nehir’in Kıyısındaki Başkentlerin Meydanlarında Haykırdım Sana Olan Sevgimi – 26)

     30 Aralık 2004 tarihinde “República Cromañón” adlı gece kulübünde büyük ve korkunç bir yangın çıktı. Gece kulübünde dans edenler tarafından yakılan havaî fişeklerin havaya atılması neticesinde çıkan yangında 193 kişi yanarak feci şekilde can verdi, 1432 kişi de yaralandı.

     2005 yılında Buenos Aires’te İştah adlı sanat galerisi açıldı. Aynı yıl El Faro adlı gökdelenler inşâ edildi.

     10 Mart 2005 tarihinde Buenos Aires Eyaleti Yasama Organı tarafından kabul edilen 1653 sayılı kararla, Mayıs Meydanı (İsp. Plaza de Mayo)’nın etrafına ve çeşitli yerlerine “Madres con Pañuelo Blanca” (Beyaz Başörtülü Anneler) ya da “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) olarak adlandırılan beyaz başörtülü anneleri sembolize eden ve onların onurlu mücadelesinin aziz hatırâsını canlı tutacak levhalar, fayanslar ve kaldırım taşları yapılması kararlaştırıldı. O başörtüler, şu anda meydanın her tarafında levhalar ve kaldırım taşları üzerine işlenmiş durumdadır.

     Önemli bir kültür merkezi olan Buenos Aires, 2005 yılında kısa adı UNESCO olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (İng. United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization) tarafından “Tasarım Şehri” ünvânını aldı.

     Aynı yıl, 8 Aralık 2005 tarihinde, “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) hareketinin kurucularından olan ve askerî diktatörlük döneminde 10 Aralık 1997 günü katledilmiş kadın aktivist Azucena Villaflor de De Vincenti (1924 – 77)’nin külleri Mayıs Piramidi (İsp. Pirámide de Mayo)’nin yanına bırakılmıştır.

     Arjantin’deki son diktatörlük rejimi olan ve askerî darbe ile işbaşına gelen Arjantin Devlet Başkanı Jorge Rafael Videla (1925 – 2013)’nın zamanında, Eylül 1976’da bir dizi genç öğrencinin zorla kaçırılması, işkence ve tecavüze uğraması, cinayete kurban edilmesi ve izlerinin kaybedilmesi gibi acıların ismi olan “Kurşunkalemler Gecesi” (İsp. La Noche de los Lápices)’ni hatırlamak ve acısını unutturmamak amacıyla bu trajik hadisenin 30. yıldönümü olan Eylül 2006’da Cumhuriyet Meydanı’ndaki Obelisco, dev bir kurşunkaleme dönüştürüldü.

     9 Temmuz 2007 günü, Buenos Aires’e nerdeyse bir asır sonra yeniden kar yağdı. En son kar yağışı, 22 Haziran 1918’de yaşanmıştı.

     18 Eylül 2007 tarihinde, askerî rejim dönemindeki Buenos Aires Polis Şefi Miguel Osvaldo Etchecolatz (1929 – halen hayatta) aleyhine 2006 yılında yaptığı açıklamalardan sonra “gizemli bir şekilde” ortadan kaybolan Jorge Julio López (1929 – 2006’dan beri kayıp)’in anısına Mayıs Meydanı’ndaki Mayıs Piramidi’nin yanına işçiler tarafından dört adet seramik yerleştirildi.

     20 Eylül 2007’de ise, Arjantin ile Almanya arasındaki 150 yıllık ikili ilişkileri anmak üzere, Obelisco’nun üzeri bu iki ülkenin 60 m²’lik bir kumaşla yapılmış bayraklarıyla kaplandı. (NOT: Arjantin ile Almanya arasındaki ilişkiler çok güçlüdür ve 150 yıllık bir geçmişi vardır. Uzmanlar, 2019’da benim Arjantin’de geçirdiğim 10 günlük süre içinde bu “ikili ilişkiler”in farklı boyutlar kazandığını kaydetmektedirler.)

     2008 yılında Tranvía del Este ve Puerto Madero ile Córdoba ve Independencia caddeleri arasında sefer yapan bir tramvay hattı açıldı. La Boca’daki Caminito mahallesinde bulunan Retiro Otobüs Terminali’nin genişletilmesi planlandı. Constitución ve Buenos Aires’teki diğer terminal istasyonları arasında da yeni bir hat önerildi, ancak proje ilerlemedi ve test bölümü 2012’de askıya alındı.

     Aynı yıl, şehirde Fortabat adlı sanat koleksiyonu açıldı ve Repsol – YPF kulesi inşâ edildi. 2009 yılında da Le Parc Figueroa Alcorta ve Mulieris kuleleri inşâ edildi.

     Mayıs Devrimi (İsp. Revolución de Mayo)’nin 200. yıldönümü olan Mayıs 2010 tarihinde Mayıs Meydanı yeniden restore edildi. Çeşitli yeni düzenlemeler eklendi. José Mastrángelo (? – halen hayatta) liderliğindeki 8 kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilen bu restorasyonla birlikte, devrimin 200. yıldönümünü anmak amaçlı “Bicentenario Argentino” adlı bir festival düzenlendi.

     2010 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 14 milyon 246 bin kişi. Bu nüfûsun üçte ikisi apartmanlarda, üçte biri müstakil evlerde, % 4’ü ise standart altı barakalarda yaşıyor. Buenos Aires’teki yoksulluk oranı şehri merkezinde % 8, 4, diğer semtlerde ise % 20, 6 civarında ve bu da yaklaşık 4 milyon insana tekabül ediyor.

     2011 yılındaki “Copa América” (Amerika Kupası) organizasyonu Arjantin’de düzenlendi. Turnuvaya 12 takım katılmıştı ve bunlar şunlardı: Arjantin, Uruguay, Paraguay, Şili, Brezilya, Peru, Bolivya, Kolombiya, Ekvador, Venezuela, Meksika ve Kosta Rika.

     Takımlar 4’erli halde 3 ayrı gruba ayrıldılar. Gruplarında ilk iki sırayı alan takımlar ile en iyi iki üçüncüden oluşan 8 takım çeyrekfinale yükselecekti. Çeyrekfinalden itibaren de maçlar tek maçlı eleminasyon sistemine göre oynanacaktı.

     Arjantin A Grubu’nda yer alıyordu ve grupta Bolivya, Kolombiya ve Kosta Rika’ya karşı mücadele edecekti. Grup maçları sonunda lider Kolombiya ve ikinci Arjantin çeyrekfinale yükselirken, üçüncü Kosta Rika ve sonuncu Bolivya turnuvaya veda ettiler.

     Çeyrekfinalde Arjantin’in rakibi komşusu Uruguay idi ve maç 1 – 1 berabere bitti. Uzatma bölümünde gol olmayınca penaltı atışlarına geçildi. Penaltı atışlarında 5 – 4’lük üstünlük sağlayan Uruguay yarıfinale yükselirken, Arjantin turnuvaya veda etti.

     Yarıfinalde Uruguay Peru’yu, Paraguay da penaltı atışları sonucu Venezuela’yı eledi. Finali Uruguay ile Paraguay oynadı. Maçı 3 – 0 kazanan Uruguay şampiyon oldu.

     2011 yılında ayrıca Buenos Aires, UNESCO tarafından “Dünya Kitap Başkenti” seçildi.

     22 Şubat 2012 sabahı saat 08:33’te, Onbir Eylül İstasyonu’nun 2 numaralı platformuna gelen bir trenin fren yapamaması ve istasyonun koruma tampon sistemleriyle çarpışması sonucu ülke tarihindeki en kötü demiryolu kazalarından birini yaşandı. Tam yoğun saatlerde yaşanan kaza esnasında trende 1200’den fazla yolcu vardı. Kazada 51 kişi öldü, 703 kişi de yaralandı.

     Bu trajediden sadece birbuçuk ay sonra, 4 Nisan 2012 günü de şehir şiddetli bir fırtınadan etkilendi ve bu da bir dizi kasırgaya neden oldu. Kasırga dindiğinde geriye 17 ölü ve çok sayıda hasar bırakacaktı.

     13 Mart 2013, Arjantin ve Buenos Aires için dînî ve ruhanî anlamı çok büyük bir tarihtir. Zirâ bu tarihte, Vatikan’a Katolik dünyasının papası olarak bir Arjantinli ve Buenos Airesli seçildi. Buenos Aires Başpiskoposu Jorge Mario Bergoglio (1936 – halen hayatta ve Vatikan’da papa), “Papa Francis” adıyla, bir önceki papa olan Almanya – Bavyeralı Papa XVI. Benedictus ya da gerçek adıyla Joseph Aloisius Ratzinger (1927 – halen hayatta)’den görevi devraldı.

     2 Nisan 2013 günü Buenos Aires’te sel felâketi yaşandı. Şehir, 155 mm’den fazla yağmurun düştüğü bir fırtınaya maruz kaldı ve birkaç mahallede su baskınına neden oldu. Olay aynı zamanda elektrik kesintilerine ve akan suyun yanısıra evlerde ve işyerlerinde büyük hasara neden oldu. O gün şehirde sel ve fırtınadan 6 kişi öldü.

     2013 yılında ayrıca Buenos Aires’te Arjantin Bilgisayar Müzesi açıldı.

     3 Haziran 2015 tarihinde “Ni Una Menos” adlı feminist hareket, cinsiyete dayalı şiddete karşı ilk kitlesel gösterilerini Buenos Aires’te düzenleyerek, daha sonraki günlerde kampanyayı Arjantin ve birkaç Latin Amerika ülkesinde yaygınlaştırdı.

     1 Aralık 2015 tarihinde, “Dünya AIDS Günü”nü anmak amacıyla 67, 5 m uzunluğundaki Obelisco’nun üzeri aynı büyüklükte ve pembe renkte dev bir prezervatifle kaplandı. Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in sembolü olan ve bir bağımsızlık anıtı hüviyetindeki bu dev anıtın “erkek cinsellik organı” yerine konulması, halkın hem tepkisine hem de alay etmesine sebep oldu.

     2015 yılında Buenos Aires’in nüfûsu, 13 milyon 879 bin 707 kişi. Yarısı erkek yarısı dişi.

2018 yılında Buenos Aires, 2018 Yaz Gençlik Olimpiyatları’na evsahipliği yaptı. Olimpiyat oyunlarının açılış töreni, Plaza de la República ve Obelisco’da gerçeleştirildi.

     2018 yılında Buenos Aires, 2018 Yaz Gençlik Olimpiyatları’na evsahipliği yaptı. Olimpiyat oyunlarının açılış töreni, Plaza de la República ve Obelisco’da gerçeleştirildi. 6 – 18 Ekim 2018 günleri arasında düzenlenen Yaz Gençlik Olimpiyatalrı’na 206 ülkeden 3348 sporcu (1689 kadın, 1659 erkek) katıldı. Olimpiyat oyunlarında 32 ayrı spor dalından 239 müsabaka gerçekleşti.

     25 Nisan 2019 tarihinde “Madres con Pañuelo Blanca” (Beyaz Başörtülü Anneler) ya da “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) olarak anılan beyaz başörtülü annelerin Mayıs Meydanı’ndaki 2141. eylemine Sediyani Haber (www.sediyani.com) de katıldı. Arjantin’de 42 yıl önce gerçekleşen askerî darbede izlerini kaybettikleri yakınlarının bulunması için 41 senedir her hafta eylem yapan Arjantinli annelerin başkent Buenos Aires’teki eylemine katılan Sediyani Haber, Arjantin’deki kayıp anneleri ile Türkiye’deki kayıp anneleri arasında “gönül köprüsü” kurdu.

     Buenos Aires’teki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı)’da 25 Nisan 2019 Perşembe günü gerçekleştirilen 2141. eyleme katılan Sediyani Haber muhabirleri İbrahim Sediyani ve Yaşar Gülen, hem eylemin organizatörleri ve anneler ile söyleşiler yaptılar, hem de büyük bir duyarlılık örneği sergileyip bizzat gösterici olarak eyleme katılarak Arjantinli anneler ile birlikte yürüyüp slogan attılar. Sediyani Haber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Sediyani’ye açıklamalarda bulunan Arjantinli kayıp anneleri, “Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ni en kalbî ve sıcak duygularımızla selamlıyoruz. Biz Arjantin’de mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Türkiye’dekiler de mücadeleyi bırakmasınlar. Faşizm yenilecek, anneler kazanacak” dediler. Türkiye’den gazetecileri Buenos Aires’teki eylemde görmekten mutluluk duyduğunu belirten Madres de Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı Anneleri) Hareketi Başkanı, 90 yaşındaki anne Hebe Pastor de Bonafini (1928 – halen hayatta), bir “anne sıcaklığıyla” sarılıp kucaklayarak Sediyani Haber’e yaptığı açıklamada, “Acılar ortak olunca, annelerin de dili birdir. Türkiye’deki anneler ile acımız ortak, farklı dilleri konuşsak da dilimiz birdir. Onları bütün kalbimle selamlıyorum. Hepsine en içten duygularımla sarılıyor, selamlıyorum” dedi.

25 Nisan 2019 tarihinde “Madres con Pañuelo Blanca” (Beyaz Başörtülü Anneler) ya da “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) olarak anılan beyaz başörtülü annelerin Mayıs Meydanı’ndaki 2141. eylemine Sediyani Haber de katıldı. Arjantin’de 42 yıl önce gerçekleşen askerî darbede izlerini kaybettikleri yakınlarının bulunması için 41 senedir her hafta eylem yapan Arjantinli annelerin başkent Buenos Aires’teki eylemine katılan Sediyani Haber, Arjantin’deki kayıp anneleri ile Türkiye’deki Cumartesi Anneleri arasında “gönül köprüsü” kurdu. (Fotolar: Sediyani Haber)

     Böylece “Erdemli Bir Toplum – Aydınlık Bir Ülke” mottosuyla yayın yapan ve her konuda her zaman için zalimlere karşı mazlumların, ezenlere karşı ezilenlerin, varsıllara karşı yoksulların, müstekbirlere karşı mustazafların, haksızlara karşı haklıların, egemenlere karşı savunmasız halkların, faşizme karşı onurlu direnişlerin yanında yer alan yayın organı Sediyani Haber, yıllardır sesleri kısılmaya, duyulmamaya çalışılan ve horlanan, hakir görülen hatta kimi zaman egemen güçlerin kolluk kuvvetleri ve onların borazanlığını yapan kukla medya tarafından şiddet ve saldırıya maruz bırakılan Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ne dünyadaki en büyük desteği sağlayan yayın organı olmanın haklı gururunu yaşadı. Sediyani Haber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Sediyani’ye açıklamalarda bulunan Arjantinli kayıp anneleri, “Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ni en kalbî ve sıcak duygularımızla selamlıyoruz. Biz Arjantin’de mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Türkiye’dekiler de mücadeleyi bırakmasınlar. Faşizm yenilecek, anneler kazanacak” dediler.

     Arjantin’deki Beyaz Başörtülü Anneler’e, Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ne ve dünyadaki tüm annelere selam olsun. Ellerinden öpüyoruz.

     – – –

     (*): Bütün yönleriyle Buenos Aires’in tanıtımına bir sonraki bölümde devam edeceğiz.

sediyani@gmail.com

     SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ

     CİLT 11

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir