29 NİSAN
ATLAS OKYANUSU SEMÂLARI – AFRİKA SEMÂLARI – AKDENİZ SEMÂLARI – AVRUPA SEMÂLARI – ALMANYA
Arjantin’in başkenti Buenos Aires’ten kalkan uçağımız, önce Gümüş Nehir (İsp. Río de la Plata) üzerinde, sonra Uruguay semâlarında uçuyor ve Brezilya semâlarında yolculuğuna devam ediyor…
Bu arada dışarıdaki hava kararıyor, gece karanlığı sarıyor etrafımızı.
Brezilya semâlarındayken, yemek ikrâmı yapılıyor. Afiyetle yemeklerimizi yiyoruz.
Uçağımız yavaş yavaş Brezilya semâlarını, dolayısıyla tüm Amerika kıtâsını terkediyor ve Atlas Okyanusu semâlarında yolculuğuna devam ediyor.
Ömür boyu unutamayacağımız muhteşem bir Latin Amerika gezisini geride bırakmıştık. Arjantin’e ve Uruguay’a, bu iki güzel ülkeye vedâ etmiştik.
Evet… Seyyahın bir gezisi daha böylece sona eriyordu. Ama, en güzellerinden biri.
19 – 29 Nisan 2019 tarihleri arasında gerçekleştirdiğimiz 10 günlük Latin Amerika gezimizin toplam bilançosu şöyle: 1 kıta (Amerika), 1 kıta bölgesi (Güney Amerika), 2 ülke (Arjantin, Uruguay), 2 başkent (Buenos Aires, Montevideo), 1 okyanus (Atlas Okyanusu) ve 2 nehir (Río Matanza, Río de la Plata).
Geziyi anlamlı yapan, unutulmaz kılan hususlar ise şunlar:
– Hayatımdaki en uzun direk uçak yolculuklarını gerçekleştirdim: Gidiş 13 saat 45 dakika, dönüş 13 saat 15 dakika. Bu yaptığımız Frankfurt am Main – Buenos Aires / Buenos Aires – Frankfurt am Main uçak yolculukları, aynı zamanda Almanya’dan / Almanya’ya yapılan en uzun direk uçak seferleridir. Bunu gerekleştirdik.
– Dünya’nın Batı Yarımküresi’ne ilk defa geçtim. Kuzey – güney ekseninde dünyanın her iki tarafına da gitmiştim, yani Güney Yarımküre’ye de gittim, Kuzey Yarımküre’de zaten doğdum ve yaşıyorum. Ama doğu – batı ekseninde benim bütün hayatım Doğu Yarımküre’de geçmişti. Bu gezide ilk defa Batı Yarımküre’ye geçtim.
– Yeni Dünya’ya ilk defa ayak bastım, Amerika kıtasına. Çünkü bütün ömrüm Asya, Afrika ve Avrupa’da geçti. Bu benim gördüğüm 4. kıta oldu, ilk defa Yeni Dünya’ya ayak basmış oldum.
– Batı tarafında dünyada gittiğim en uzak yer, Arjantin’in başkenti Buenos Aires oldu. Bu geziye çıkmadan önce, batıda gittiğim en uzak yer Fransa’nın başkenti Paris idi.
– Güney tarafında dünyada gittiğim en uzak yer, Uruguay’ın başkenti Montevideo oldu. Bu geziye çıkmadan önce, güneyde gittiğim en uzak yer Kenya’nın başkenti Nairobi idi.
– Yeni bir okyanus gördüm: Atlas Okyanusu. Daha önce sadece Hint Okyanusu’nu görmüştüm. Dünyada zaten 3 okyanus var ve görmediğim bir tek Büyük (Pasifik) Okyanus kaldı.
– Dünyanın en geniş nehri olan Gümüş Nehir (İsp. Río de la Plata)’i gördük, hatta nehir suları üzerinde gemiyle bir ülkeden diğer ülkeye yolculuk yaptık.
– Dünya futbolunun devi olan Arjantin futbolunun merkezini, Arjantin Futbol Federasyonu (AFA) binasını gördük ve içeri girip gezdik. Arjantin millî takımının kazandığı kupaları gördük, fotoğraflarını çektik.
– Hem Arjantin topraklarında açılmış ilk camiyi, Tevhîd Camii’ni, hem de tüm Güney Amerika’nın en büyük camisini, Kral Fahd İslam Kültür Merkezi’ni gördük.
– Futbolda ilk Dünya Kupası olan 1930 Dünya Kupası’nın düzenlendiği stad olan Estadio Centenario (Yüzüncü Yıl Stadı)’yu gördük. Benim açımdan, bir futbolsever olarak, futbolla yakından ilişkili bir insan olarak, Uruguay’ın başkenti Montevideo’da ilk Dünya Kupası’nın düzenlendiği stadı görüş olmam, hakikaten tarifsiz bir duygu.
– Arjantin’de 1976 yılında gerçekleşen askerî darbede izlerini kaybettikleri yakınlarının bulunması için 41 senedir her hafta eylem yapan Arjantinli annelerin başkent Buenos Aires’teki 2141. eylemine biz de katıldık. Buenos Aires’teki Plaza de Mayo (Mayıs Meydanı)’da 25 Nisan 2019 Perşembe günü gerçekleştirilen eyleme katılan “Sediyani Haber” ekibi olarak, Arjantin’deki kayıp anneleri ile Türkiye’deki kayıp anneleri arasında “gönül köprüsü” kurduk. Arjantin’de “Madres con Pañuelo Blanca” (Beyaz Başörtülü Anneler) ya da “Madres de Plaza de Mayo” (Mayıs Meydanı Anneleri) olarak anılan kayıp yakınları yaşlı annelere Türkiye’de aynı amaçla her hafta eylem yapan “Cumartesi Anneleri”ni anlattık. Arjantin’deki eylemin organizatörlerine, Arjantin’deki siyasî partilerin temsilcilerine, devrimci hareketlerin liderlerine, Arjantin eski bakanlarına ve milletvekillerine, Arjantin medyasına ve Arjantinli annelere Türkiye’deki “Cumartesi Anneleri”ni ve mücadelelerini anlatıp, Arjantinli kayıp annelerine Türkiye’deki kayıp annelerinin selamlarını ilettik, Arjantin’deki kayıp annelerinden de Türkiyeli kayıp annelerine selam getirdik. Böylece “Sediyani Haber”, yıllardır sesleri kısılmaya, duyulmamaya çalışılan ve horlanan, hakir görülen hatta kimi zaman egemen güçlerin kolluk kuvvetleri ve onların borazanlığını yapan kukla medya tarafından şiddet ve saldırıya maruz bırakılan Türkiye’deki Cumartesi Anneleri’ne dünyadaki en büyük desteği sağlayan yayın organı olmanın haklı gururunu yaşadı.
Özellikle bu son anlattığım, çok önemli ve anlamlı. Alnımızda bir onur nişanesi olarak kalacak…
Ama hepsi geride kalmıştı.
Adios Argentina… Adios Uruguay… (Hoşçakal Arjantin… Hoşçakal Uruguay…)
Adiós países hermosos… (Hoşçakalın güzel ülkeler…)
Adios Buenos Aires… Adios Montevideo… (Hoşçakal Buenos Aires… Hoşçakal Montevideo…)
Adios ciudades maravillosas… (Hoşçakalın muhteşem şehirler…)
Y mantente saludable, oh gente hermosa de Argentina y Uruguay… (Ve sağlıcakla kalın, ey Arjantin ve Uruguay’ın güzel insanları…)
Buenos Aires (Arjantin) – Frankfurt am Main (Almanya) seferini yapan “Lufthansa” şirketine ait uçağımız, Atlas Okyanusu üzerinde süzüle süzüle gidiyordu.
Yemekten sonra oluşan rehavet ve üstüne bir de uçağa binmeden önce aldığımız uyku haplarının etkisini göstermeye başlaması eklenince, gözkapaklarım yavaş yavaş kapanıyordu.
Mışıl mışıl uyuyor ve tatlı rüyâlar görüyordum.
Altımda masmavi Atlas Okyanusu, üstümde masmavi gökyüzü, içimde ise mavi mavi düşler.
sediyani@gmail.com
≈ BİTTİ ≈
SEDİYANİ SEYAHATNAMESİ
CİLT 11