“Adını Arayan Coğrafya” kitabının yazarı ve yaklaşık 30 yıldır eski yer isimleri mücadelesini tek başına veren İbrahim Sediyani, kitabından çalıntı yapan Sabah Gazetesi’ne açtığı maddî ve manevî tazminat dâvâsını kazandı.
“Adını Arayan Coğrafya” kitabının yazarı ve yaklaşık 30 yıldır eski yer isimleri mücadelesini tek başına veren İbrahim Sediyani, kitabından çalıntı yapan Sabah Gazetesi’ne açtığı maddî ve manevî tazminat dâvâsını kazandı.
Almanya’da yaşayan gazeteci – yazar İbrahim Sediyani, havuz medyasından Sabah Gazetesi’ne 2015 yılında “emek hırsızlığı” dâvâsı açmıştı. 9 kitabı bulunan Sediyani, 2009 yılında çıkan ilk kitabı olan ve 4 yıllık yoğun bir araştırma neticesinde tamamlanan “Adını Arayan Coğrafya” kitabındaki tam 17 sayfanın 2015 yılında kaynak ve yazar ismi belirtilmeden gazete tarafından “kendi araştırmaları gibiymiş” yayınlandığı gerekçesiyle Sabah’a maddî ve manevî tazminat dâvâsı açtı. 3 Kasım 2015 Salı günü İstanbul 1. Fikrî ve Sinaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde başlayan dâvâ, 6 yıldır sürüyordu.
İbrahim Sediyani’ye ait ve 09.09.2009 tarihinde İstanbul’daki Özedönüş Yayınları arasında çıkan “Adını Arayan Coğrafya” kitabının “Dünyada Asimilasyon” adlı 1. bölümünde, “Ülke Adlarının Anlamları ve Kaynağı” başlıklı konu, kitabın 29. – 46. sayfalarını kapsayan tam 17 sayfalık uzun bir bölüm, Sabah Gazetesi tarafından 09.03.2015 günkü nüshasının “Kültür – Sanat” sayfasında olduğu gibi, tek bir harfine ve noktalama işaretlerine bile dokunmadan olduğu gibi yayınlanmıştı. Yazarın adı, kitabın adı, yayınevinin adı, hiçbir kaynak belirtilmeden. Sediyani’nin çalışmasını Sabah tam beşbuçuk yıl sonra “kendi çalışması gibi” yayınlamıştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan kitabın yazarı İbrahim Sediyani, “Adını Arayan Coğrafya” kitabını 4 yıllık bir emek harcayarak kaleme aldığını ve bunu Türkiye’de herkesin bildiğini söyleyerek, “Aylarca, şehir şehir, ilçe ilçe gezerek, Almanya’da kütüphane kütüphane dolaşarak, bütün zamanımı ve enerjimi harcayarak, ailemi ve çocuklarımı ihmal edip zamanımın tümünü harcayarak ulaştığım ve kaleme aldığım bilgileri, birileri sadece 30 saniyelik bir emek (!) harcayarak, sadece ‘kopyala – yapıştır’ yaparak ve hiç utanmadan, hâyâ ve edep duygusu taşımadan, Allah’tan korkmadan, kendi çalışmasıymış gibi yayınlıyor. Hırsızlığa, hele hele emek hırsızlığına karşı müsamaha göstermemiz mümkün değil” ifadelerini kullandı.
İbrahim Sediyani, dâvâ açıldıktan bir yıl sonra, konuyla ilgili mektup tarzında “Sabah Gazetesi’ni Niçin Mahkemeye Verdim?” başlıklı bir makale kaleme almış, süreci ve mevzûnun içeriğini tüm detaylarıyla Türkiye kamuoyu ile paylaşmıştı. Sediyani’nin makalesine şu linkten ulaşılabilir: http://www.sediyani.com/?p=13760
GAZETE DUVAR, RÛDAW, SÜPER GÜNDEM
29 TEMMUZ 2021