Biyoçeşitlilik raporuna göre, 1970 – 2018 arasında yaban hayvanlarının nüfûsu % 69 azaldı.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF)’nın Londra Zooloji Derneği (ZSL) ile birilikte yayımladığı son biyoçeşitlilik raporuna göre, 1970 – 2018 arasında yaban hayvanlarının nüfûsu % 69 azaldı. Bu sarsıcı kayıp, insanlar dahil tüm türlerin yaşamının risk altında olduğunu gösteriyor. İki yılda bir hazırlanan “Living Planet Report” (Yaşayan Gezegen Raporu)’a göre doğal yaşamın karşısındaki en önemli tehdit arazi kullanımı.
Tarımsal araziler suda ve karada birçok hayvan ve bitkinin yaşam alanını bölüyor ya da yok ediyor. Ancak küresel ısınmayı 1, 5 dereceyle sınırlamazsak iklim krizi önümüzdeki yıllarda en önemli tehdit haline gelecek. Daha sık ve şiddetli görülen sıcak hava dalgaları halihazırda kitlesel ölümlere neden olurken bir türün yaşamını tamamen sona erdirebiliyor.
Rapora göre, biyoçeşitlilik kaybı her yerde aynı hızda yaşanmıyor. Amazon Yağmur Ormanları’nın da yer aldığı Güney Amerika, kaybın en hızlı yaşandığı yer. Bölge, yaban hayvan nüfûsunun % 94’ünü 48 yıllık sürede yitirdi. Afrika için bu oran % 66; Asya Pasifik için % 55; Kuzey Amerika için % 20; Avrupa ve Orta Asya için % 18.
Halihazırda örtüsünün % 17’si yok edilen Amazon Ormanları’nın ek % 17’lik bölümü de orman niteliğini kaybetti. Tatlı sulardaki yaşamı ayrıca inceleyen rapora göre, su ekosistemleri zenginliklerinin ortalama % 83’ünü 48 yılda kaybetti. 2016 yılında bu kaybın oranı % 76 idi.
Tür çeşitliliği açısından bugüne kadar yapılan en kapsamlı analize göre, balıkların beslenmek ve üremek için göç etmeye ihtiyacı var. Buna karşın 1000 km’den uzun bir bölümü özgürce akan nehirlerin oranı % 37’ye geriledi. Raporda tatlı suda yaşamın yeniden canlanması için balıkların rahatça geçebilecekleri pasajlar oluşturulması ve barajların kaldırılması gerektiği belirtiliyor. Rapordaki bir örneğe göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde Penobscot Nehri üzerindeki iki barajın kaldırılması ve diğer iki barajda iyileştirmeler yapılması, ringa balığı nüfûsunu yüzlerle ifade edilen sayılardan 5 yıl içinde 2 milyona çıkardı. Bunun sonucunda yerli halklar yeniden balıkçılığa başladı. Rapora göre son 50 yılda okyanuslarda 31 köpekbalığı ve tırpana balığından 18’inin nüfûsları % 71 daraldı. Avcılık bu türlerin karşılaştığı en önemli tehdit olmayı sürdürüyor. 1980’de bu sayı 9’ken; 2020’de 24’e çıktı. Bu artış birçok türün risk altında olduğunu gösteriyor. Sadece üç nesilde nüfûsunun % 95’i yok edilen beyaz uçlu köpekbalığı, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’nin “Kırmızı Liste”sinde kırılgan statüdeyken, kritik derecede soyu tehlike altında olan türler arasında sınıflandırılmaya başladı.
LIVING PLANET REPORT, BBC
13 EKİM 2022