Almanya’nın İsviçre ve Liechtenstein ile arasındaki “vergi kaçakçılığı” sorunu, bitmek bilmiyor ve gündemden düşmüyor. Araştırmacı gazeteci ve seyyah İbrahim Sediyani, sizler için İsviçre ve Liechtenstein’i gezdi, araştırdı ve kaleme aldı.
* * *
İsviçre ve Liechtenstein mahreçli “vergi kaçakçılığı” sorunu, gündemden düşmüyor. Federal Almanya Cumhuriyeti devleti, vergi kaçakçılığna karşı mücadele etmekte zorlanıyor. Bunu aşabilmek için devlet, banka hesapları üzerinde bile mümkün mertebe denetim kurmaya çalışıyor, banka hesaplarındaki gizlilik unsurunu aşındırmaya gayret ediyor.
Sadece İsviçre bankalarında Almanya’dan getirtilen 170 milyar Euro’luk kara para bulunuyor.
Ancak zaman giderek tersine dönüyor. Bu konuda İsviçre’nin artık acımasız davranacağı ve para kaçakçılığını affetmeyeceği bildiriliyor. Bu tür suçlara büyük cezalar da verilmesi düşünülüyor.
Vergi cezasından kurtulmanın ise tek yolu var: Kendi kendini ihbar etmek.
BANKALAR RAHİBE GİBİ
Almanlar’ın vergi suçlarına ve vergi kaçakçılığının suç olduğuna dair duyarlılığının az olduğu belirtiliyor. Zirâ Almanlar’ın dünya çapındaki bankalarda toplam 480 milyar Euro kara paraları olduğu bildiriliyor. İsviçre bankaları 170 milyar Euro ile başı çekiyor. Almanlar’ın bankalarına kara para yatırdığı diğer ülkeler arasında ise Lüksemburg 85 milyar Euro ile ikinci, Avusturya 70 milyar Euro ile üçüncü sırada geliyor.
Ancak Almanya Finans Bakanlığı’nın vergi kaçakçılığına karşı dünya çapında başlattığı savaşın ardından, banka hesaplarındaki gizlilik unsuru yavaş yavaş sallanmaya başlıyor.
Banka hesaplarındaki gizliliğin çok katı kurallar altında bulunduğunu belirten İsviçre Sosyaldemokrat Federal Milletvekili Willy Ritschard, “Tıpkı manastırdaki bir kadın gibi, ulaşılmaz” benzetmesinde bulundu. Ritschard, bunun son 30 yıldır böyle olduğunu da sözlerine ekledi.
İsviçre bankalarındaki gizliliği son dönemlerde aşındıran etmenler arasında, terörizme karşı savaş ve politikacıların mal varlıklarına yönelik şaibeler gösteriliyor. Ancak vergi kaçakçılığı konusunun bu aşındırmaya büyük bir ivme kazandıracağı noktasında uzmanlar hemfikir. Son aşınma, 13 Mart’ta OECD kuruluşunun ülkedeki müşterilerine yönelik talepleri ile gerçekleşmişti.
ULUSLARARASI ANLAŞMALAR
Ancak bütün bu yapılanlara rağmen, kara para aklayıcılarının ciddi olarak titremesi ve korkması için daha uzun bir zmaan gerektiği de ifade edilmiyor değil.
Zürih Kantonu Maliye ve Ekonomi Hukuku Bürosu’ndan Stephan Eschmann yaptığı açıklamada, “Bu yönde bir tasarının meclise sunulması, meclisin bunu onaylayıp imzalaması, sonra da bu onayın halk oylamasına sunulması, bütün bunlar en az 15 ila 18 ay arası sürer” şeklinde görüş beyan etti. Almanya’dan gelen kara paraya karşı İsviçre devletinin elinin kolunun bir şekilde bağlı olmasını da iki sebebe bağladı. “Almanya, bu konuda İsviçre’yle aralarında yazılı anlaşma bulunan 12 devletten biri değildir” diyen Eschmann, ikinci sebep olarak da, Almanya’nın bu konuda OECD tarafından “kara listeye alınan ülkeler” arasında bulunmamasını gösterdi. Eschmann, “İşte bu gerçeklerden ötürü, Almanya’ya yönelik herhangi bir düzenleme ve aşınma, öngörülen süreden çok daha uzun sürebilir” tespitinde bulundu.
Öte yandan İsviçre Maliye Bakanı Hans – Rudolf Merz, öyle bir açıklama yaptı ki, herşeyi adetâ yeniden başa sardı. Merz, “İsviçre gerçekten değişmeli ve yeni düzenlemeler yapmalı mı, böyle bir ihtiyaç hasıl olmuş mudur, önce onu tespit etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
STEİNBRÜCK: “İLİŞKİLERİ KESERİZ”
Federal Almanya Cumhuriyeti Maliye Bakanı Peer Steinbrück ise Liechtenstein’a yüklendi. Kısa bir süre önce Bavyera eyaletinin Aschaffenburg şehrinde kendisiyle yüzyüze görüştüğüm Steinbrück, bana yaptığı özel açıklamada, gazetemiz aracılığıyla Liechtenstein’i adetâ tehdit etti ve dünyanın 6. küçük ülkesi olan Liechtenstein’la ilişkileri resmen kesme tehdidinde bulundu.
Liechtenstein’in vergi kaçıranlar için cazip olmaktan çıkarılmasını isteyen Steinbrück, “Liechtenstein ile olan ilişkileri zorlaştırır, gerekirse dondururuz. Bu bizim elimizde. Bu vakıflar üzerinden bu ülkede vergilerimizin kaçırılmasına artık müsaade etmeyiz” şeklinde konuştu ve bunların vakıf falan olmadıklarını iddiâ etti. Liechtenstein ile olan ticaret anlaşmalarından alınan vergiyi gerekirse iki katına çıkaracakları tehdidinde bulunan maliye bakanı, problemin Liechtenstein, İsviçre, Lüksemburg ve Avusturya’da çok ciddi boyutlarda seyrettiğine işaret etti. Vergi kaçakçılığıyla mücadele etmenin öncelikli görevleri olduğunun altını çizen Steinbrück, “Almanya’da vergi kaçakçılığı olmasaydı ülkemiz daha da zengin olurdu. Eğitim, sağlık, kalkınma, entegrasyon ve diğer alanlar için daha çok kaynak aktarabilirdik” değerlendirmesinde bulundu. “Biz uluslararası alanlarda da vergi sorununu tartışıyoruz” diyen ve aynı zamanda SPD’nin genel başkan yardımcısı olan Steinbrück, “Avrupa Birliği ülkeleri arasında yeni vergi düzenlemeleri üzerinde çalışıyoruz” haberini verdi.
LİECHTENSTEİN VERGİ CENNETİ
Yaklaşık 40 yıl öncesine kadar Liechtenstein Prensliği’nin başlıca gelir kaynağı tarım iken, günümüzde ülke halkının yalnızca % 4’ü tarım ve ormancılıkla uğraşmakta. Ülkenin “mucize” diye nitelenen bir iktisadî gelişmeyle “refah ülkeleri” arasında yer almasını sağlayan şey, iktisadın, kökten değiştirilerek üstün nitelikli bir sanayiîye (makine üretimi, dokuma, kimya, seramik) dayandırılması.
İsviçre ile 1921 – 24 yılları arasında gerçekleştirilmiş olan para ve gümrük birliği, vergi sisteminin oturmasına, sanayiî devleti olma yolunda hızla ilerlemeye olanak sağladı.
Liechtenstein günümüzde gerçek bir “vergi cenneti” ve uluslararası bankacılık merkezi. Pekçok uluslararası yatırımcı, ülkedeki posta kutuları aracılığıyla temsil edilmekte, bu kuruluşların vergilendirilmesi de, gelir yönünden devlete oldukça yüklü katkılarda bulunmakta.
Liechtenstein’ın ne kendine ait para birimi vardır, ne de ordusu. Ülkede kullanılan para birimi, İsviçre Frangı (CHF). Güvenliğini de İsviçre ordusu sağlıyor.
Sadece başkent Vaduz’da 30’dan fazla banka şubesi var.
Liechtenstein dünyanın en zengin ülkelerinden biri ve halkın gelir düzeyi çok yüksek. Kişi başına düşen millî gelir 35 bin ABD Doları (USD).
Ticaret bilançosu ise 742, 8 milyon İsviçre Frangı. Satın alma gücü paritesi 1 milyar 786 milyon ABD Doları.
Enflasyon oranı sadece % 1.
Yıllık ihracatı 2 milyar 470 milyon USD, ithalatı ise 917 milyon 300 bin USD civarında olan Liechtenstein’ın başını ve vergi ve kara para konusu daha çok ağrıtacağa benziyor.
sediyani@gmail.com
TÜRKİYE GAZETESİ
5 AĞUSTOS 2009
Almanya’nın İsviçre ve Liechtenstein ile arasındaki “vergi kaçakçılığı” ve “kara para” sorununu araştıran gazeteci ve seyyah İbrahim Sediyani, sizler için İsviçre ve Liechtenstein’i gezdi, araştırdı ve kaleme aldı. Fotoğrafta Sediyani, dünyanın en küçük 6. ülkesi olan Liechtenstein’ın dünyanın en küçük 5. başkenti olan başkenti Vaduz’daki Liechtenstein Parlamentosu önünde