(Fransa’nın egemenliği altında olan ve Akdeniz üzerinde yer alan Korsika Adası’nda yayın yapan “Media Corsica” dergisi için kaleme aldığım Fransızca makalenin Türkçe çevirisi…)
* * *
Özel bir davet üzerine Ağustos ayında Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı’na gittim. Bir haftalık İngiltere ve Galler gezisi yaptım.
Gezim oldukça güzel ve verimli geçti.
Bu ülkeye daha önce hiç gelmemiştim. İlk defa gördüm. Böylece dünya üzerinde gördüğüm ülke sayısı 36 oldu.
İngiltere’de bana York, Scarborough, Whitby, Leeds, Heckmondwike, Dewsbury, Manchester ve Liverpool şehirlerini gezdirdiler. Galler’de ise İrlanda Denizi kıyısındaki Prestatyn ilçesine gittik.
Britanya’da geçmişten gelen Vikingler ve İskandinavya etkisini hâlâ kalıcı biçimde görmek mümkün. Kuzey Denizi kıyısındaki Scarborough ve Whitby, bizzat Vikingler tarafından kurulan yerleşimler. York ise uzun yıllar Jórvik adıyla bir Viking şehriydi. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ndeki dünyaca ünlü New York şehrine ismini veren şehirdir, York.
Liverpool’daki Liverpool Üniversitesi’nde Viking kökenli Britanyalı profesörlerle ve bilim insanlarıyla tanıştık, sohbet ettik. Beni oldukça dostane bir şekilde karşıladılar.
Britanya’da her alanda Viking izlerini görmek mümkün. Adanın tarihinde, şehirlerin mimarisinde, toplumların kültüründe ve hatta konuştukları dil olan İngilizce’de, baskın bir Viking etkisi halen dahi canlı biçimde hissediliyor.
* * *
Kutsal kitap Tevrat’ta şöyle âyetler vardır:
“Sonra Râb elini uzatıp ağzıma dokundu, ‘İşte sözlerimi ağzına koydum’ dedi. ‘Bak, milletlerin ve ülkelerin kökünden sökülmesi, yıkılıp yok olması, yerle bir edilmesi, kurulup dikilmesi için bugün sana yetki verdim.’ Râb, ‘Yeremya, ne görüyorsun?’ diye seslendi. ‘Bir badem dalı görüyorum’ diye yanıtladım. Râb, ‘Doğru gördün’ dedi, ‘Çünkü sözümü yerine getirmek için gözlemekteyim.’ Râb yine, ‘Ne görüyorsun?’ diye seslendi. ‘Kuzeyden bu yöne bakan, kaynayan bir kazan görüyorum’ diye yanıtladım. Râb şöyle dedi: ‘Ülkede yaşayanların tümü üzerine, kuzeyden felâket salıverilecek.’” (Tevrat, Yeremya, 1:9 – 14)
Anglo – Saksonlar’ın inanışına göre Tevrat’ın kehaneti 8 Haziran 793 tarihinde kendileri için gerçekleşmişti. Dünya tarihinde “Viking Çağı”, günümüz tarihçilerinin genel kabulüne göre, Vikingler’in 8 Haziran 793 tarihinde Büyük Britanya’nın doğusunda, İngiltere’nin kuzeydoğusunda bulunan Lindisfarne (Holy) Adası’na saldırması ve burada bulunan Lindisfarne Manastırı’nı yağmalaması ile başlar.
Vikingler’in Britanya’ya saldırıları hakkında bilgi veren en eski kaynak olan “Anglo – Saxon Chronicle” (Anglo – Sakson Kroniği)’nde belirtildiğine göre, beraberinde büyük kıtlık ve kargaşa getiren bu olay, Tevrat’ta haber verilen “kuzeyden gelecek korkunç felaket” olarak görülüyordu. Bu öyle bir kasırgaydı ki, dönemin Britanya halkı saldırıların nedenini idrak edip çözüm üretmede aciz kalmıştır. İlk Viking saldırısı, onlara göre “işledikleri günâhlarına karşı ilahî bir tokat” idi. Kronik, 793 yılında yaşananlardan şu şekilde sözediyor:
‟M. S. 793.
Bu yıl Kuzey Umbriyalılar’ın üzerine büyük hüzünler salan korkunç alametler belirdi, insanları en acınacak şekilde dehşete düşürdü:
Bu alametler gökyüzünü kaplayan koca ışık hüzmeleri, büyük kasırgalar, ateş topları ve semâda uçuşan ejderhalar gibiydiler.
Bu müthiş akınları kısa sürede büyük ve korkunç bir açlık takip etti.
Aynı yılın Ocak ayının 6’ncı gününde, göçmen (Viking) erkeklerin korkunç yolculukları, Holy Adası’ndaki Tanrı’nın kilisesinde acı çekici bir tahribata neden oldu. Siga, Mart ayının 8’inci gününden önce öldü.”
Vikingler İngiltere’ye saldırdıklarında İngiltere dört ana krallığa bölünmüş durumdaydı. Vikingler, bu dört krallıktan üçünü (Doğu Anglia, Kuzey Umbriya, Mercia) yıkmıştır. Diğer krallık Wessex ise Kral Ælfrǣd the Great’ın ciddi direnişi sayesinde, Vikingler’e vergi vermeyi kabul ederek yıkılmaktan kurtulmuştur. Diğer krallıkları Wessex Krallığı himayesine sokan Büyük Alfred, sadece Vikingler’i püskürtmekle kalmamış, aynı zamanda tüm İngiltere’yi bir krallık altında birleştirmede başrolü oynamıştır.
Kral Alfred, İngiliz tarihinde “Great” (Büyük) sıfatını taşıyan yêkane kraldır ve bunun sebebi de, Viking saldırılarına karşı gösterdiği ciddi direniştir. Yine aynı dönemde yaşamış olan ünlü Viking tüccarı Helgeland (Hålogaland)’lı Ottar’ın 9. yy’ın sonlarında Ælfrǣd the Great’ı ziyaret etmesinden sonra, Norveç coğrafyasına o zamanki İngilizce’de “Kuzeylilerin Ülkesi” anlamında “Norðwegr” veya o zamanki İngilizce’de “Kuzeyli Adamların Toprakları” anlamında “Norðmannaland” deniyor.
Aniden ve tüm Britanya’yı şoka uğratan büyük bir saldırı dalgası başlatan Vikingler, 793 yılında İngiltere’ye, bir yıl sonra 794’te İskoçya’ya, ondan da bir yıl sonra 795’te İrlanda’ya saldırdılar. Dalga dalga gelişen Viking saldırıları, hız kesmeden devam etti. 8 Haziran 793 tarihinde İngiltere’nin kuzeydoğusundaki Lindisfarne (Holy) Adası’na saldırıp buradaki Lindisfarne Manastırı’nı yağmalayan ve keşişini öldüren Vikingler, ardından 794 yılında İskoçya’ya saldırdılar ve aynı yıl İngiltere’nin Sunderland (Tyne) kentindeki Wearmouth Manastırı’na, 795 yılında İskoçya’nın kuzeybatısındaki Iona (Ì Chaluim Chille) Adası’na, İrlanda’nın kuzeyindeki Rathlin (Reachlainn) Adası’na, İskoçya’nın kuzeyindeki Skye (Cheò) Adası’na, 798 yılında da İskoçya’nın kuzeybatısında yer alan Hebridler (Na h- Innse Gall) Adaları’na ve İrlanda’nın kuzeyindeki Ulster (Ulaidh) il topraklarına saldırdılar.
Tarihçilerin kaydettiğine göre – ne kadarı doğru, bilinmez – Britanya ve İrlanda kıyılarına yönelik Viking saldırılarının ilk 40 yılı, yalnızca gemilerle saldırı ve ele geçirilen yerlerde yağmalama biçiminde geçer. Vikingler Britanya ve İrlanda topraklarında yerleşmeye 830 yılından itibaren başlamışlardır. Çünkü bu tarihe kadar Viking gemileri küçük filolardan oluşuyordu. Burada ilk üslerini ise 840 yılında kurmaya başladılar. Bu ada coğrafyalarının ciddî olarak Vikingler tarafından fethi ise 880 yılındadır. Britanya topraklarının 880 yılında Norveç Viking Kralı I. Harald Hårfagre tarafından fethedilmesi, bu topraklar üzerindeki tam hâkimiyetini sağlamıştır.
832 yılında İrlanda’nın kuzey ve doğu kıyılarını yaklaşık 120 kişilik bir Viking filosu istilâ etti. Üç yıl içerisinde bu deniz savaşçıları İrlanda’nın iç kesimlerine girmeye ve oralara da egemen olmaya başladılar. 840 yılından itibaren de Vikingler İrlanda’da kalıcı üsler kurmaya ve yerleşmeye başladılar. Pekçok Viking erkeği, burada İrlandalı kadınlarla evlendi. Viking edebiyatı ve el sanatları, özellikle bu dönemde İrlanda halkını çok etkiledi. Bugükü İrlanda Cumhuriyeti’nin başkenti olan Dublin (Baile Átha Cliath), o tarihlerde bir “Viking şehri” olmuştu bile. İrlandalı yerlilerin “Baile Átha Cliath” ismiyle andıkları bu şehre Vikingler “Dyflin” adını vermişti. Bu isim, Viking dilinde “Karanlık Havuz” anlamına gelmektedir. Günümüzde İrlanda’nın başkenti olan bu şehrin İngilizce ismi olan ve tüm dünya dillerinde de (Fransızca dahil) bu şekilde kullanılan “Dublin” ismi, işte Vikingler’in verdiği ve Vikingce olan “Dyflin” isminden gelmektedir.
Şehrin İrce (Gaelce) ismi olan “Baile Átha Cliath” ise İrlanda dilinden Fransızca’ya tercüme edildiğinde, “Çitli ırmak geçidi kenti” anlamına geliyor. Baile Átha Cliath (Dublin), İrlanda’daki yerleşmelerinin merkezi olarak Norveçli Vikingler tarafından kuruldu. Eskiden bir Viking köyüydü. Danimarkalılar’ın eline geçtikten sonra ve hatta Clontarf Savaşı (23 Nisan 1014)’ndan sonra bile İskandinav niteliğini korudu ve bu durum, 1170’te bölgenin Strongbow diye anılan Richard de Clare tarafından ele geçirilmesine kadar sürdü.
795 yılında İskoçya’nın kuzeybatısındaki Iona Adası’na saldırarak İskoçya’ya karşı ilk seferlerini gerçekleştirmiş olan Vikingler, 839 yılında büyük bir donanmayla Tay ve Earn ırmaklarını aşarak kadim Fortriu topraklarında hüküm süren Pikt Krallığı’nın kalbine ulaşmışlardı. Piktler, Vikingler’e karşı direnemediler. Savaşta Pikt aristokrasisinin birçok üyesiyle birlikte, Pikt Kralı Eóganan mac Óengusa, kardeşi Bran ve kadim Dál Riata topraklarında hüküm süren İskoç Kralı Áed mac Boanta, Vikingler tarafından öldürüldü.
850 yılında Vikingler İngiltere’nin güneydoğusundaki Thanet Adası’nı ilk kez başarıyla geçtiler. Böylece Vikingler Britanya’nın kuzeyiyle birlikte güneyine de ayak basmış ve ele geçirmeye başlamışlardı. 854 yılında bir grup Viking savaşçısı, Thames Nehri ağzındaki Sheppey Adası’na çıkmayı başardı. 864’te adayı “kış kampı” yapmak için Thanet Adası’na geri döndüler.
Ertesi yıl, 865, büyük bir Viking ordusu Doğu İngiltere’yi fethe çıktı. Vikingler bunda başarılı oldular. İngiliz krallıklarının çoğu kendi aralarında anlaşmazlık içindeydi ve bu yüzden Vikingler’e karşı “millî birlik” sağlayamadılar. Küçük küçük krallıklara bölünmüş ve kendi aralarında çekişme ve husumet içerisinde olan İngiltere’yi ele geçirmek, zor olmamıştı Vikingler için. Vikingler bu toprakları fethettikten sonra, İngiltere’ye Norveç ve Danimarka’dan zanaatkârlar, çiftçiler ve çok sayıda köylü getirip yerleştirdiler. Böylece burayı tamamen “kendi ülkeleri” yapmışlardı. York şehrini ele geçiren Vikingler, bunun yakınlarında Jórvik Viking Krallığı’nı kurdular, 866. Bütün bir İngiltere topraklarında İngilizler’e kala kala en güneydeki Ælfrǣd the Great’ın krallığındaki Wessex toprakları kalmıştı.
Vikingler, bugünkü ismi “İngiltere” olan topraklarda 878 tarihinde “Danelag” isimli ülkeyi kurdular. Evet, yanlış okumadınız… Bugünkü İngiltere’nin ismi 878 yılından itibaren artık “Danelag” idi ve bu isim, “Danimarkalılar’ın Hakkı” anlamına geliyordu. Britanya’nın güney yarısında (bugünkü İngiltere) kurulan “Danelag” adlı Viking ülkesi, 884 yılından itibaren İskandinav olmayan diğer dünya devletleri tarafından da tanındı ve uluslararası meşrûiyet kazandı.
878 yılında kurulan Danelag, tam 76 yıl yaşadı, 954 yılına kadar. İngilizler (Wessex kralları) 900’lü yılların başlarından itibaren toparlanarak İngiltere’deki Viking ülkesi Danelag’dan toprak koparmaya başladılar. Danelag, 954 tarihinde yıkıldı. İngiliz topraklarındaki bu Viking devletinin son kralı, I. Eríkr Blóðøx Haraldsson’dur ve krallığı yıkılırken kendisi de İngilizler tarafından öldürülmüştür.
Vikingler, 800’lü yılların ortalarına kadar İskoçya’nın kuzeyindeki Shetland (Zetland) Adaları’na, Orkney (Arcaibh) Adaları’na, Northern (Na h- Eileanan a Tuath) Adaları’na, Hebridler (Na h- Innse Gall) Adaları’na ve Britanya ile İrlanda arasındaki Man (Van) Adası’na yerleşmişlerdi. Vikingler buralardaki İskoç ve Gal halklarıyla entegre olarak hem onları yönettiler hem birlikte yaşadılar. 875 yılında Viking Kralı I. Harald Hårfagre, Norveç’ten İskoçya’ya bir filo gönderdi. Amacı Norveç ile İskoçya’yı birleştirmek ve “tek ülke” yapmaktı. Ancak bu siyasî hedefine muhalefet eden “asilerin” İskoçya etrafındaki küçük adalara kaçıp sığındığını farkedince, onların üzerine güçlü ordular gönderdi. Bu İskoç “isyancılar” o kadar cesaretli idi ki, sadece İskoçya’daki “işgalci” olarak gördükleri Viking ordularına değil, Vikingler’in anavatanı olan Norveç’e dahi saldırıyorlardı. Viking Kralı Harald Hårfagre büyük bir filo organize etti ve isyancıları bastırmayı başardı. İsyancıların çoğu İzlanda’ya kaçtı. Gücünü iyice kabul ettiren Norveç Viking Kralı Harald Hårfagre, bu başarıdan sonra sadece “Norveç Kralı” değildi; kendisi “Norveç ve İskoçya Kralı” idi artık.
876 tarihinde Man Adası üzerinde yaşayan Galliler ve Hebridliler, Viking Kralı I. Harald Hårfagre’ye karşı ayaklandılar. Viking Kralı Harald, isyanı bastırmak ve kontrolü tekrar sağlamak için asilerin üzerine Ketill Flatnefr Björnsson komutasında güçlü bir filo gönderdi. İsyancılara karşı kazanılan başarı üzerine, Kral Harald, Ketill Flatnefr’i “adalardan sorumlu vali” yaptı. Ancak kazandığı askerî başarılardan dolayı kendi kendisine karşı aşırı güven beslemeye başlayan ve kibirlenen Ketill Flatnefr, emrinde olduğu Viking Kralı Harald Hårfagre’nin yönetimini kabul etmediğini söyleyerek kendisini “yeni kral” ilan etti. Bu duruma oldukça sinirlenen Viking Kralı Harald, çok sert bir biçimde üzerine güçlü ordular gönderdi. Ketill Flatnefr, yanına biricik kızı Auðr’u da alarak ardına bile bakmadan İzlanda’ya kaçtı ve dört yıl sonra da orada öldü, 880.
893 tarihinde Danimarkalı Vikingler ilk kez Galler topraklarına ayak bastılar ve bu coğrafyayı ele geçirdiler. Fazla bir direnişle karşılaşmamışlardı. Ancak Galler, İngiltere ve İskoçya kadar sömürgeleştirilmedi Vikingler tarafından. Kendilerine karşı direnmemiş ve savaşmamış olmalarından ötürü olsa gerek, Vikingler nedense Galler halkına karşı – fethettikleri diğer yerlerdeki halklara nazaran – daha yumuşak ve insanî bir davranış göstermiş, ellerindeki nimetleri de onlarla paylaşmışlardır. Galler’deki Viking varlığı, 13. yy’ın sonuna kadar sürmüştür ve bu süre zarfında bu topraklarda pekçok Viking yerleşimi de kurulmuştur.
1003 yılında Danimarka Viking Kralı Sveinn Haraldsson Tjúguskegg, İngiltere’ye karşı bir dizi baskın başlattı. Bu baskınlar, halihazırda Danimarka’nın ve bir de Norveç’in bir bölümünün kralı olan Viking Kralı Sveinn Tjúguskegg’e 1013’te kendisini “İngiltere Kralı” da yapacak tam ölçekli bir istilâ sonucunu getirecekti. Ancak Danimarka, Norveç ve İngiltere Viking Kralı Sveinn Tjúguskegg, bu saltanatın keyfini fazla süremedi. Bir yıl sonra öldü, 1014. Ölümü üzerine yeniden İngilizler, bu toprakları bir süreliğine Vikingler’den geri aldılar. Ancak ölmüş olan Viking Kralı Sveinn Tjúguskegg’in büyük oğlu Büyük Knut ya da Viking dilindeki söylenişiyle Knútr inn Ríki, büyük bir karşı saldırı başlatarak sadece iki yıl sonra, 1016’da İngiltere’yi yeniden fethetti ve kendisini “İngiltere Kralı” ilan etti. Büyük Knut 1035 tarihinde öldüğünde, İngiltere, Danimarka, Norveç’in bir bölümü ve İsveç’in bir bölümünün kralıydı. O’nun ölümünden sonra I. Harald Harefod yeni “İngiltere Kralı” oldu. Fakat O da beş yıl sonra öldü ve böylece İngiltere topraklarındaki Viking hükümranlığı da yavaş yavaş sonlara doğru gitmeye başladı.
Vikingler’i ilgilendiren son büyük savaşlardan biri, 23 Nisan 1014 tarihinde İrlanda topraklarında gerçekleşen Clontarf Savaşı’dır. Bu savaşta Vikingler, İrlanda Kralı Brian Bóruma mac Cennétig komutasındaki iki güçlü İrlanda ordusuna karşı savaştılar. Brian’ın en büyük amacı; bütün İrlanda krallıklarını birleştirip İrlanda’yı bağımsız ve güçlü kılmaktı. Büyük savaşlar yapmış, savaşlar için halkından yüksek vergiler toplamıştı. Bu vergiler nedeniyle “Bóruma” lakabını almıştı. Alınan vergilerle kuvvetli bir ordu kurmayı başardı. Bütün İrlanda krallıklarını yönetimi altında birleştirmek üzere seferlere başladı. Bir dizi fetihten sonra amacına ulaştı. Bütün İrlanda krallıklarını birleştirdi. Ancak Dublin (Baile Átha Cliath) şehri ve çevresi Vikingler’in eline geçmişti. Brian, Vikingler’i İrlanda’nın kadim düşmanı olarak görüyordu. Vikingler’i ortadan kaldırmak amacıyla 1014 yılında Clontarf Savaşı’nı başlattı. Bu savaş çok kanlı geçti ve İrlanda ordusu savaşı kazanmak üzereyken, Brian’ın çadırına gizlice bir Viking askeri girdi. Bu Viking asker, balta ile Brian’ın kafasını parçaladı. İrlandalılar savaşı kazandı ama Brian, İrlanda ordusunun zaferini göremedi. İrlanda halkı onu hep “Yüce”, “Büyük” gibi ünvânlarla anmaktadırlar.
Vikingler, İrlanda’da uzun yıllar varlık gösterdiler. İrlanda’da “Viking Çağı”nın ne zaman başladığını ve bittiğini söylemek oldukça güç, fakat genel olarak süreci 790’lardan 1170’e kadar götürmek mümkün. Burada özellikle Dublin Hiberno – Viking Krallığı (852 – 902) dikkat çekicidir.
1095 yılında Man ve Isles Kralı Gofraid Mac Meic Arailt, Norveç Viking Kralı Magnús Óláfsson Berfœttr tarafından öldürüldü. Daha sonra Viking Kralı Magnús ile İskoçya Kralı Étgar mac Maíl Choluim, bir anlaşma üzerine uzlaşma sağladılar. Buna göre İskoçya’nın etrafındaki adalar Norveç tarafından yönetilecek, fakat İskoçya anakarası İskoçyalılar’a ait olacaktı. Norveç Viking Kralı nominal olarak “Man ve Isles Kralı” olmaya devam etti. Ancak krallık 1156 yılında ikiye bölündü.
İskoçya’da “Viking Çağı”nın sona ermesi genel olarak 1266 olarak kabul edilir.
Britanya ve İngiltere tarihinde Vikingler’in yeri çok önemlidir. Kutsal kitap Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle bir âyet vardır:
“Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm, Baqara, 216)
Viking saldırıları olmasaydı bugün var olan üniter İngiltere olmayabilirdi. Viking saldırıları, İngilizler’in birleşmesinde itici güç olmuştur.
Bununla birlikte, Vikingler’in İngiltere’nin etnik yapısına, kültürüne ve hatta diline de büyük etkileri olmuştur. Günümüz İngilizce’sinde İskandinavya menşeli yüzlerce Vikingce (Eski Norsça) kökenli kelime vardır. “Husband”, “fellow”, “law”, “outlaw”, “knife”, “race”, “thrift”, “window”, “sister” gibi oldukça temel ve yaygın olan kelimeler; “skirt”, “ski”, “sky” gibi “sk-” ile başlayan kelimeler İskandinavya / Viking kökenlidir.
Danimarka Vikingleri’nin iskân ettiği Kuzey İngiltere’deki birçok yer adı Danca kökenlidir. “Winthorpe” gibi “-thorpe” ile biten ve “Grimsby”, “Rugby”, “Selby”, “Barnby”, “Sotheby”, “Derby”, “Whitby”, “Aislaby”, “Balby” gibi “-by” ile biten yer adları buna örnek verilebilir.
Sadece Yorkshire’de “–by” ile biten 210 yer adı vardır. Lincolnshire’da 220 adet İskandinavya / Viking kökenli yer adı bulunmaktadır.
Bir sonek olarak “–by”, eski Viking dilinde ve halen kullanılmakta olan Danca, İsveççe ve Norveççe dillerinde “köy”, “şehir”, “yerleşim birimi” anlamlarına gelmektedir.
Bugün İngilizce’de Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günlerinin isimleri olan “Tuesday”, “Wednesday”, “Thursday” ve “Friday” sözcükleri, gerçekte “Tyrsday”, “Odinsday”, “Thorsday” ve “Freyday” ifadelerinden doğmuş olup Eski İskandinavya Tanrıları’na atfen kullanılmıştır ve “Tyr’ün Günü”, “Odin’in Günü”, “Thor’un Günü” ve “Frey’in Günü” demektir. “Tyrsday = Tuesday” (Tyr’ün Günü = Salı), “Odinsday = Wednesday” (Odin’in Günü = Çarşamba), “Thorsday = Thursday” (Thor’un Günü = Perşembe) ve “Freyday = Friday” (Frey’in Günü = Cuma), İskandinavya Tanrıları’nın isimlerinden dolayı İngilizce’de kullanılan gün isimleridirler.
● Tyrsday (= Tyr’ün Günü) → Tuesday (= Salı)
● Odinsday (= Odin’in Günü) → Wednesday (= Çarşamba)
● Thorsday (= Thor’un Günü) → Thursday (= Perşembe)
● Freyday (= Frey’in Günü) → Friday (= Cuma)
Sadece bunlar da değil.
Eski Viking Tanrıları, bugün pekçok yerleşim birimlerinin hatta başkentlerin isimlerinde de halen yaşamaya devam ediyorlar.
Faroe Adaları’nın başkenti olan Torshavn (Tórshavn; Thorshavn) şehrinin ismi, “Thor’un Limanı” demektir. Eski Viking Tanrısı Thor’un ismini taşımaktadır. Fareoliler zaten kendilerini Vikingler döneminden kalma bir kavim olarak kabul ederler.
Faroe Adaları’nın başkenti Tórshavn (Thorshavn)’ın yanısıra, Danimarka’daki Thorsager, İsveç’teki Thorsborg ve Thorsbro, Norveç’teki Thorsbiörg, İngiltere’deki Thurstable ve Thors Well, İzlanda’daki Thorsness, Thornesslönd ve Thorsmörk, hepsi de eski Viking Tanrısı Thor’un ismine atfen bu adları taşıyan yerleşim birimleridirler. İzlanda’da akan Thorsa Nehri de aynı şekilde.
Yıldırım Tanrısı Thor’a atfen şehirler olur da, Baş Tanrı Odin’e atfen şehirler olmaz mı?
Danimarka’nın 3. büyük şehri olan Odense’nin ismi Viking Tanrısı Odin’e atfen verilmiştir. Şehir ilk olarak Odinsey ismiyle kurulmuştur ve “Odin’e adanmış yer” demektir.
Bugünkü Rusya ve Ukrayna ülkelerini kuranlar Vikingler’dir. Vikingler 882 yılında Kiev Rus Devleti’ni kurmuşlardı. Ukrayna’nın 4. büyük şehri olan Dinyeper (Dnipro)’in de aslında gerçek ismi Odinyeper’dir. Vikingler bu isimle kurmuş, Baş Tanrı Odin’e ithaf etmişlerdir. Zamanla ismin başharfi düşmüş, Dinyeper halini almıştır.
Eski Viking Tanrıları’nın halen yaşamaya devam ettiği alanlar, sadece gün isimleri ve şehir isimleri değildirler. Bugün dünyada, bir Viking Tanrısı’nın ismini taşıyan parlamento dahi vardır.
Man Adası’nın parlamentosunun ismi Tynwald (Tinvaal)’dır ve 979 tarihinde Vikingler tarafından kurulmuştur.
Bugün Birleşik Britanya Krallığı’na bağlı olan Man Adası (Ellan Vannin)’nın parlamentosu olan Tynwald, niçin bu ismi taşımaktadır?
Çünkü Vikingler’de “Savaş, Zafer ve Adalet Tanrısı”nın ismi Tyr (Týr)’dür. Böyle olduğu için “týrn”, “tyn” veya “tinn”, onların dilinde “adalet” anlamına geliyordu. Adalet Tanrısı Tyr’ün adaletli yönetimini temsilen, kurdukları parlamentoya bu ismi verdiler. Man Adası’nın parlamentosu olan Tynwald, halen bu Viking Tanrısı’nın ismini taşımaktadır.
sediyani@gmail.com
* * *
İbrahim Sediyani’nin Fransızca kaleme aldığı makalenin orijinalini bu linklerden okuyabilirsiniz:
https://www.media.corsica/viking-ibrahim
https://www.sediyani.com/?p=45474
MEDIA CORSICA
8 EYLÜL 2023
FOTOĞRAFLAR:
Manchester / İngiltere
York / İngiltere
Scarborough / İngiltere
Whitby / İngiltere
Heckmondwike / İngiltere
Dewsbury / İngiltere
Prestatyn / Galler
İrlanda Denizi / Galler
Liverpool / İngiltere
Jórvik Viking Centre / İngiltere