Güney Afrika’da bulunan 148.000 yıllık ayak izleri üzerinde yapılan yeni analizler, izleri bırakan insanların sert tabanlı bir ayak giysisi kullandığını gösteriyor.
Güney Afrika’da bulunan 148.000 yıllık ayak izleri üzerinde yapılan yeni analizler, izleri bırakan insanların sert tabanlı bir ayak giysisi kullandığını gösteriyor.
“Ichnos” dergisinde yayınlanan “Possible Shod-Hominin Tracks on South Africa’s Cape Coast” (Güney Afrika’nın Cape Kıyısındaki Hominin İzleri Ayakkabılı Olabilir) başlıklı araştırmaya göre, Güney Afrika’nın bugünkü Kap (iKapa; Kaapstad; Cape Town) şehri kıyılarındaki üç paleoyüzeyden elde edilen iknolojik kanıtlar, neoiknolojik çalışma ile birlikte, insanların Orta Taş Devri sırasında kumul yüzeylerini geçerken ayakkabı giymiş olabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, uzak geçmişte ayakkabı kullanımıyla ilgili herhangi bir kesin sonuçta isteksiz olsalar da, baskıların olağandışı özellikleri, insanların Orta Taş Devri’nde ayaklarını keskin kayalardan korumak için ayakkabı kullandıklarına dair en eski kanıtı sağlayabilir.
Makalenin yazarlarına göre, Kap Kıyısı boyunca üç farklı bölgedeki taş plakalarda bulunan iyi korunmuş işaretlere doğrudan bir tarih atanmamıştır. Bununla birlikte, araştırmacılar, Kleinkrantz olarak bilinen bir yerde keşfedilen izlerin, yakındaki diğer kayaların ve tortuların yaşına bağlı olarak 79.000 ilâ 148.000 yıl arasında olabileceğini varsayıyorlar.
Ayak izleri ayak parmaklarını göstermiyor, bu özellik de onları çıplak ayak işaretlerinden ayırtediyor ve bunun yerine yuvarlak ön uçlar, keskin kenar boşlukları ve kayış bağlantı noktalarının olası kanıtlarını gösteriyor.
73.000 ilâ 136.000 yıl önce bırakıldığı tahmin edilen benzer işaretler, Goukamma adı verilen bir bölgede bulunuyordu. Makale yazarları, “Her durumda, iddiâ edilen izler, hominin izlerininkilerle geniş ölçüde tutarlı boyutlara sahiptir. Pist boyutlarının, ya genç pist yapımcılarının ya da küçük yetişkin hominin pist yapımcılarının izlerine karşılık geliyor” bilgisini paylaştı.
Bu sonucu test etmek için araştırmacılar, her ikisi de şu anda müzelerde bulunan Güney Afrika’nın yerli San halkı tarafından tarihsel olarak kullanılan iki farklı ayakkabı çiftine benzeyen sandaletler giyerek kendi ayak izlerini yaptılar. Deneyler, ıslak kumda sert tabanlı ayakkabıların kullanılmasının, Kleinkrantz’daki işaretler gibi, keskin kenarlı, ayak parmağı izleri olmayan ve deri kayışların tabanla buluştuğu girintili baskılar bıraktığını ortaya koydu. “Kanıtları kesin olarak görmesek de, üç siteyi yorumluyoruz […] sert tabanlı sandaletler kullanan shod-hominin pist yapımcılarının varlığını öne sürdüğü gibi” diye yazıyor araştırmacılar. Bu tür ayakkabıların kullanımı için olası bir neden sunarak, kıyı avcılığının keskin kayaların üzerinden geçmeyi içerdiğini ve aynı zamanda deniz kestanelerine basma riskini de oluşturduğunu açıklamaya devam ediyorlar. “Orta Taş Devri’nde, önemli bir ayak yırtılması ölüm cezası olabilirdi” diyorlar. Bu senaryoda, sandaletler bir cankurtaran olurdu.
Umut verici bulgularına rağmen, araştırmacılar cesur iddiâlarda bulunmak konusunda isteksizdir. Bu, kaya işaretlerini yorumlamanın zorluğu ve Orta Taş Devri’nden kalma gerçek bir ayakkabının bulunamaması gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır. Ancak insanların Orta Taş Devri sırasında kumul yüzeylerini geçerken gerçekten ayakkabı giymiş olabileceğini düşünüyorlar.
ICHNOS, ARKEONEWS, ARKEOLOJİK HABER
22 EYLÜL 2023