İran Cumhurbaşkanı Reisî ve Dışişleri Bakanı Emirabdullahîyan, helikopter kazasında hayatlarını kaybettiler.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Seyyîd İbrahim Reis-ul Sedatî ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emirabdullahîyan, helikopter kazasında hayatlarını kaybettiler.
Reisî ve Emirabdullahîyan’ı taşıyan helikopter dün (19 Mayıs) akşamüstü kaza geçirmişti ve İranlı yetkililer sisli havanın etkisiyle helikopterin yerini tespit etmekte zorlanmıştı. Helikopterin enkazına bu sabah (20 Mayıs) saatlerinde ulaşıldı. İran devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Reisî’yi taşıyan helikopterin dün geçirdiği kazada kurtulan olmadığını duyurdu.
Helikopterin enkazına 15 saatlik çalışma sonrasında ulaşılırken, Cumhurbaşkanı Reisî ile Dışişleri Bakanı Emirabdullahîyan, Azerbaycan (İran) Valisi Malik Rahmeti ve İran Dînî Lideri’nin Tebriz Temsilcisi Muhammed Ali Haşim’in de kazada hayatını kaybedenlerin arasında yer aldığı belirtildi. Reisî’nin helikopterinde bulunan Devrim Muhafızları Ordusu mensubu 2 üst düzey askerî yetkili ile 3 mürettebatın da kazada yaşamını yitirdiği açıklandı.
Azerbaycan ziyaretinin ardından ülkesine dönen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisî’yi taşıyan 3 helikopterden ikisinin “sert iniş yaptığı”, birinin ise düştüğü kaydedildi.
İran devletine bağlı “Mehr” haber ajansı, “İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı’nı taşıyan helikopterdeki tüm yolcuların şehîd olduğunu” yazdı. İkinci bir İranlı kaynak da, enkazına ulaşılan helikopterin tamamen yandığını ifade etti. Aktarıldığına göre, helikopterdeki bazı cesetler, “tanınmayacak seviyede” yanmıştı. İran devlet televizyonu, “Helikopterin dağ zirvesine çarptığı düşünülüyor” açıklamasında bulundu. Yetkililer, helikopterin neden düştüğü ile ilgili bir bilgi paylaşmadı.
Cumhurbaşkanı İbrahim Reisî ve Dışişleri Bakanı Emirabdullahîyan’ın helikopter kazasında ölmesinin ardından ülkede 5 günlük yas ilan etti. Reisî’nin yerine de Muhammed Muhbir Dızfulî “geçici cumhurbaşkanı” olarak onaylandı. Öte yandan Ali Baqırî Kanî de dışişleri bakanlığı görevine vekaleten atandı. Devlet haber ajansı “IRNA”nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir Dızfulî ülkenin yürütme organından sorumlu olacak ve Reisî’nin ölümünün ardından seçimlerin yapılması için en fazla 50 günlük bir süre var.
SEYYÎD İBRAHİM REİS-UL SEDATÎ KİMDİR?
14 Aralık 1960 tarihinde Xorasanê Rezavî ilinin merkezi Meşhed’e bağlı Noğan ilçesinde doğdu.
5 yaşındayken babası Seyyîd Hacı vefat etti, annesi tarafından büyütüldü. 15 yaşından itibaren İran’ın dînî merkezi Qum’da dînî eğitim almaya başladı.
1979’daki İslam Devrimi’nden iki yıl sonra, 1981’de, henüz 21 yaşında bir gençken Karac Savcılığı’na atandı. Daha sonra Hemedan Savcılığı’na da atandı ve her iki görevi beraber yürüttü. Birbirlerine 300 km uzakta olan iki şehirde aynı anda görev yapıyordu. Görevinde hızla yükselen Reisî, 1985 yılında 25 yaşındayken Tahran Başsavcı Vekilliği makamına da oturdu.
3 yıl sonra, 1988’de henüz 28 yaşındayken devrim lideri Ayetullah-i Uzmâ Seyyîd Rûhullah Mustafawî Musewî Xomeynî’nin talimatıyla, hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren komitede yer aldı. Rejim muhalifleri tarafından “ölüm komitesi” olarak adlandırılan 4 kişilik heyette yer alan Reisî, muhaliflerce “Katliâm Ayetullahı” olarak adlandırıldı. İranlı siyasî mahkumların 1988’deki infazları, İran genelinde 19 Temmuz 1988’de başlayan ve yaklaşık 5 ay süren devlet destekli bir dizi idamlardı. O dönem yaklaşık 3 bin kişinin idam edildiği öne sürülüyor. Uluslararası Af Örgütü’ne göre, binlerce siyasî muhalif ülke genelinde İran’ın gözaltı merkezlerinde sistematik olarak kaybettirildi veya idam edildi. İran Dînî Lideri Ayetullah Xomeynî tarafından yayınlanan bir emir uyarınca binlerce insan ülkedeki hapishanelerde yargısız bir şekilde infaz edildi. Ayrıca işkence ve diğer insanlıkdışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kaldılar.
Xomeynî’nin ölümünden sonra Ayetullah Seyyîd Ali Hûseynî Xamaneî döneminde devlet makamlarında hızla yükselen İbrahim Reisî, yeni atanan Başyargıç Muhammed Yezdî tarafından Tahran Başsavcılığı’na atandı ve 1989 – 94 yıllarında 5 yıl boyunca Tahran Başsavcılığı yaptı. 1994 yılında Devlet Genel Denetleme Kurumu Başkanlığı’na atanan Reisî, 10 yıl boyunca bu görevde kaldı.
Reisî daha sonra 2004’te Başyargıç Ayetullah Seyyîd Mahmud Haşimî Şâhrudî tarafından Yargı Erki Başkanı Birinci Yardımcılığı görevine atandı ve 10 yıl bu görevde kaldı. Yargıç olarak Sadıq Ardeşir Laricanî’nin ilk döneminde görevini sürdürdü.
2014 yılında İran Genel Başsavcılığı görevine atanan İbrahim Reisî, 2016’da yine Xamaneî tarafından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanlığı’na getirildi.
Ülkede 19 Mayıs 2017’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Reisî, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhanî’ye karşı seçimleri kaybetti.
İbrahim Reisî, Mart 2019’da Yargı Erki Başkanlığı’na getirildi. Laricanî’nin görev yaptığı dönemle ilgili üst düzey yargı yetkililerine yönelik “yargıda yolsuzluk” soruşturmalarını başlatan Reisî, görev yaptığı süre boyunca sık sık ülkenin en büyük sorunlarından sayılan yolsuzlukların üzerine gitme vurgusu yaptı.
17 Haziran 2021 tarihinde gerçekleştirilen 13. cumhurbaşkanlığı seçiminin kazananı olan İbrahim Reisî, İran’ın 8. cumhurbaşkanı oldu.
2022’de İran geneline yayılan rejim karşıtı eylemler, görev yaptığı döneme damga vurdu. Kürt kızı Mehsa Jine Eminî, başörtüsü kurallarını ihlal ettiği iddiâsıyla başkentte “ahlâk polisi” tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra, 16 Eylül 2022’de Tahran’daki bir hastanede hayatını kaybetmişti. Görgü tanıkları, 22 yaşındaki Kürt kızının gözaltındayken dövüldüğünü söylediler.
Ülke geneline yayılan protestolarla ilgili Reisî sert bir tutum izledi, eylemlerin kolluk güçleri tarafından bastırılması yönünde talimat verdi.
Birleşmiş Milletler (BM) bu eylemlerle bağlantılı olarak 551 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü kaydediyor. Bunların birçoğu, ateşli silahlarla öldürüldü. Eylemlerle bağlantılı 20 binden fazla kişi gözaltına alındı, 9 erkek eylemci idam edildi. Sokaktaki gerilim bir nebze azalmış olsa da, sözkonusu başörtüsü yasaları tepki çekmeye devam ediyor.
Reisî’nin dönemine damga vuran bir diğer gündem ise, bölgede çatışma potansiyelinin artması ve geniş bir coğrafyada İran’ın dahil olduğu gerginliklerin yükselmesi oldu. Mart 2023’te aslında İran, bölgedeki rakibi Suudî Arabistan’la buzları eritebilecek bir girişimde bulunmuştu. Ancak 7 Ekim’de HaMaS’ın terör eylemleriyle başlayan ve İsrail’in Gazze’de katliâm yapmasıyla devam eden savaş, İran’ı yeni bir denklemin içerisine soktu.
Devrim Muhafızları Ordusu tarafından da desteklendiği öne sürülen İbrahim Reisî’nin ismi, Xamaneî sonrasında ülke liderliği makamına oturması muhtemel adaylar arasında geçiyordu.
AJANSLAR
20 MAYIS 2024