Suudî Arabistan’da bulunan Paleo-Arapça yazıtlar, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in sahabesi Hanzala bin Ebû Amir (ra) tarafından yazılmış.
Suudî Arabistan’da bulunan Paleo-Arapça yazıtlar, İslam Peygamberi Hz. Muhammed (sav)’in sahabesi Hanzala bin Ebû Amir (ra) tarafından yazılmış.
Yeni bir çalışma, Arabistan’da terkedilmiş bir caminin yakınındaki bir kayanın üzerindeki Paleo-Arapça yazıtın, Muhammed’in sahabesi Hanzala tarafından yapılmış olabileceğini ortaya çıkardı.
İslam’ın ilk günlerine ait birçok yazıt bilinmesine rağmen, bu yazıtların yazarlarının kimliği genellikle kesin olarak belirlenemiyor. Ancak Suudî Arabistan’ın El- Baha bölgesinde bulunan bir yazıt, güvenilir bir şekilde Hz. Muhammed’in sahabelerinden olan ve daha sonra Mekke valisi olan birine atfediliyor.
“Journal of Near Eastern Studies”te yayımlanan yeni bir çalışmada analiz edilen bu yazıt ise, Muhammed Peygamber ile bağlantılı olduğu doğrulanan ikinci yazıt. Önceki yazıttan farklı olarak, bu yazı 7. yy’ın başlarında, İslam’ın Arabistan’a hakim olmasından önce kazınmıştı. Bu da onu, Mekke’nin bulunduğu bölge olan Hicaz’ın İslam-öncesi dönemi ve Kur’ân-ı Kerîm takipçilerinin dînî arkaplanı için önemli bir tanık yapıyor.
Araştırmacılar, bulgunun İslam’ın ilk günlerine ışık tuttuğunu söylüyor. Ohio Eyalet Üniversitesi’nde Arapça çalışmaları profesörü ve çalışmanın ortak yazarı Ahmed el- Cellad, “İslam’ın tarihin ışığında doğduğu yönündeki yaygın inanışın aksine, İslam’ın doğuşu hakkında çağdaş kaynaklardan pek birşey bilmiyoruz. Bu zaman dilimi gizemlerle örtülü. Bu yazıtlar, bu dönemin kanıta dayalı tarihinin yazılması için doğrulanabilir bir temel sağlıyor” diyor.
2021 yılında Taif şehrindeki antik bir camiyi ziyaret eden Türkiyeli hattat Yusuf Bilin, camiye yaklaşık 100 m uzaklıkta bulunan belirgin bir kaya üzerinde iki yazıt farketti. Bu caminin, 4. Halife Hz. İmam Ali (as) tarafından inşâ edildiği düşünülüyor. Yusuf Bilin, bu yazıtları çalışmanın yazarlarının dikkatine sundu. Yazıtlar, Arap Alfabesi’nin İslam-öncesi son aşamasını tanımlayan Paleo-Arapça yazısıyla yazılmıştı. Üstteki ve alttaki yazıtların yazarları, kendilerini Abdulamr’ın’ın oğlu Hanzala ve Sûfyan’ın oğlu Abduluzza olarak tanımlamışlardı. Metin şu şekilde tercüme ediliyor: “Senin adınla, Rabbimiz, ben Abdulamr’ın oğlu Hanzala, seni Tanrı’ya karşı takvalı olmaya davet ediyorum” ve “Senin adınla, Rabbimiz, ben Sûfyan’ın oğlu Abduluzza, seni Tanrı’ya karşı takvalı olmaya davet ediyorum.”
Araştırmacılar, Muhammed’in geleneksel Müslüman biyografilerini ve Araplar’ın soy kayıtlarını incelediler ve bu isimlerin birleşiminin son derece nadir olduğunu buldular. Babası Abdulamr olan Hanzala adında bir kişi, bu tanıma uyuyordu. Bu kişi, Yesrib (günümüzde Medine) şehrinde yerleşik olan ve erken İslam literatüründe Muhammed’in bir sahabesi olarak öne çıkan Evs kabilesine mensuptu.
Paleo-Arapça kullanımı, bu yazıtları kolayca 6. yy’ın sonlarına veya 7. yy’ın başlarına yerleştiriyor ve M. S. 625’te Uhud Savaşı’nda ölen sahabe Hanzala’nın zaman çizelgesi ile yakından uyuşuyor. İkinci kişi olan Abduluzza’nın adı, Arap pagan tanrıçası Uzza’ya âtıfta bulunuyor, bu da yazıtların Muhammed’in takipçileri olmayan — ya da en azından henüz olmayan — kişiler tarafından yapıldığı fikrini destekliyor.
Bu gözlemler araştırmacıları Hanzala’nın büyük olasılıkla Muhammed’le ilişkilendirilen kişi olduğu ve O’nun İslam’ı kabul etmeden önce Taif’te seyahat ederken, muhtemelen Abduluzza adında biriyle bu sözleri kazıdığı sonucuna varmasına yol açtı. Araştırmanın ortak yazarı, Washington D. C.’deki Uluslararası Kur’ân Araştırmaları Derneği’nin genel müdürü Husem Sidkî, “Bu yazıtın Muhammed’in peygamberliğine başlamasından sonra yapılmış olması aslında düşünülemez, çünkü Taif’teki insanlar O’na son derece düşmandı ve takipçilerinden birinin oraya gidip bu yazıtı yazması pek olası değil” diyor.
El- Cellad, yazıtın patinası ve hava koşullarına maruz kalma desenlerinin, modern bir sahtekârlık olasılığını ortadan kaldırarak, yazıtın uzun süredir orada olduğunu gösterdiğini söylüyor. Araştırmaya dahil olmayan, Cambridge Üniversitesi’nde Arap ve Ortadoğu Çalışmaları profesörü James Montgomery, “Makale, çok etkileyici bir akademik çalışma. Kanıtların kullanımı konusunda dikkatli, titiz ve ihtiyatlı olup, her iddiâ tüm ilgili ve mevcut kanıtlara atıfta bulunarak düzgün bir şekilde doğrulanmış” diyor. Montgomery tanımlamanın büyük olasılıkla doğru olduğunu düşünse de, yazıtta bahsedilen Hanzala’nın İslamî gelenekteki Hanzala ile aynı olduğu iddiâsı konusunda şüpheli: “Yazarların kullandığı katı tarihlendirme kriterlerini karşılayan iki yazıt daha elde edene kadar kararımı saklı tutmak istiyorum.”
JOURNAL OF NEAR EASTERN STUDIES, LIVE SCIENCE
11 TEMMUZ 2024