Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’de Müthiş Bir Sır Çözüldü: T Şekilli Taş İlk Güneş Takvimi

Parveke / Paylaş / Share

İnsanlık tarihinin ve medeniyetin beşiği olan Kürdistan topraklarında bulunan ve dînlerin beşiği kabul edilen Şanlıurfa (Rîha) ilimizdeki Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’deki oymaların, yıkıcı bir kuyrukluyıldız çarpmasının anısına yaratılan, bilinen en eski Güneş takvimini temsil ettiği belirtildi.

 

     İnsanlık tarihinin ve medeniyetin beşiği olan Kürdistan topraklarında bulunan ve dînlerin beşiği kabul edilen Şanlıurfa (Rîha) ilimizdeki Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’deki oymaların, yıkıcı bir kuyrukluyıldız çarpmasının anısına yaratılan, bilinen en eski Güneş takvimini temsil ettiği belirtildi.

     Arkeolojik sırlar yumağı Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’de resim yazısı olma ihtimali üzerinde durulan T biçimli taşlar üzerindeki şekillerden bazılarının dili çözüldü. Üzerinde akbaba, kesik insan başı olduğu tahmin edilen yuvarlak şekil ve el çantasını andırır çizimlerin yer aldığı D Tapınağı’nın 43 numaralı dikilitaşının önemli bir astronomik kayıt içerdiği, hatta 12.000 yıllık Güneş takvimi olabileceği savunuldu. İddiâ taşlardaki şekillerin sayısal tutarlılığına dayandırılıyor ve V şekli bir günü ifade ediyor.

     Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’deki ayrıntılı sembollerle süslenmiş tapınak benzeri yapılardan oluşan eski bir kompleks ve üzerindeki işaretler işaretler, araştırmacılara göre insan uygarlığında önemli bir değişimi tetikleyen bir astronomik olayı kaydediyor olabilir. “Time and Mind” adlı dergide yayımlanan araştırma, eski insanların Güneş, Ay ve takımyıldızlarıyla ilgili gözlemlerini kaydedebildiklerini ve zamanı takip etmek ve mevsimlerin değişimini işaretlemek için bir Güneş takvimi oluşturduklarını öne sürüyor.

     Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’deki sütûnlara oyulmuş V şeklindeki sembollerin yeni bir analizi, her bir V’nin bir günü temsil ediyor olabileceğini ortaya koydu. Bu yorum, araştırmacıların 12 ay artı 11 fazladan günden oluşan 365 günlük bir Güneş takvimini bir sütûnda tespit etmelerini sağladı. Bu yoruma göre yaz gündönümü, o dönemde yaz gündönümü takımyıldızını temsil ettiği düşünülen kuş benzeri bir yaratığın boynuna takılı bir V ile ayrı, özel bir gün olarak temsil ediliyor. Yakındaki diğer heykellerde, muhtemelen Tanrılar’ı temsil eden figürlerin boyunlarında benzer V işaretleri bulundu. Hem Ay’ın hem de Güneş’in döngüleri tasvir edildiği için bu oymalar, Ay’ın evrelerine ve Güneş’in konumuna dayanan, dünyadaki bilinen diğer takvim türlerinden binlerce yıl önce oluşturulmuş olan en eski Ay-Güneş takvimi olabilir.

     Araştırmacılar, Göbeklitepe (Xrabe Reşk)’deki bu oymaların, yaklaşık 13.000 yıl önce – yani M. Ö. 10.850 yılında – Dünya’ya çarpan bir kuyrukluyıldız parçalarının tarihini kaydetmek amacıyla yaratılmış olabileceğini düşünüyor.

     Kuyrukluyıldız çarpmasının, 1200 yıldan uzun süren ve birçok büyük hayvan türünü yok eden bir mini Buzul Çağı’na neden olduğu düşünülüyor. Bu olay, Batı Asya’daki Bereketli Hilâl bölgesinde kısa bir süre sonra uygarlığın doğuşuyla ilişkilendirilen yaşam tarzı ve tarımdaki değişiklikleri tetiklemiş olabilir.

     İddiâya göre bölgedeki başka bir sütûn, kuyrukluyıldız parçalarının kaynağı olduğu düşünülen Taurid meteor akımını, 27 gün süren ve Kova ile Balık burçları yönünden gelen bir akım olarak tasvir ediyor gibi görünüyor. Bu bulgu, eski insanların, Dünya’nın eksenindeki yalpalamanın (precession) gökyüzündeki takımyıldızların hareketini nasıl etkilediğini anlayarak tarihleri kaydedebildiklerini ve bu olguyu M. Ö .150 yılında Antik Yunan İpparhos (M. Ö. 190 – M. Ö. 120)’un belgelemesinden en az 10.000 yıl önce bildiklerini de doğrular nitelikte.

     Bu oymalar, Göbeklitepe (Xrabe Reşk) halkı için binlerce yıl boyunca önemli kalmış gibi görünüyor ve çarpma olayının uygarlığın gelişimini etkileyen yeni bir kült ya da dînin doğuşunu tetiklemiş olabileceğini düşündürüyor. Bu bulgu, ayrıca Dünya’nın yörüngesi kuyrukluyıldız parçalarının yolu ile kesiştiğinde daha fazla kuyrukluyıldız çarpması riskiyle karşı karşıya kaldığına dair bir teoriyi destekliyor.

     Araştırmayı yürüten İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden Dr. Martin Sweatman, “Göbeklitepe’nin sakinleri, gökyüzünü dikkatle gözlemleyen insanlar gibi görünüyor; bu da, dünyalarının bir kuyrukluyıldız çarpmasıyla harap olmasından beklenebilecek bir durum. Bu olay, yeni bir dînin başlamasına ve soğuk iklime uyum sağlamak için tarımda gelişmelere motivasyon sağlayarak uygarlığı tetiklemiş olabilir. Muhtemelen, gördüklerini kaydetme girişimleri, binlerce yıl sonra yazının gelişimine giden ilk adımlardı” diyor.

     TIME AND MIND, ARKEOLOJİK HABER

     9 AĞUSTOS 2024

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir