Mesut Özil’i medyada ilk kez tanıtan yazı

Parveke / Paylaş / Share

Dünya çapında bir futbol yıldızı olan Mesut Özil’i henüz kimsenin tanımadığı genç bir oyuncuyken onu kamuoyuna ilk kez tanıtan kişinin gazeteci İbrahim Sediyani olduğunu biliyor muydunuz?

 

 

     Dünya çapında bir futbol yıldızı olan Mesut Özil’i henüz kimsenin tanımadığı genç bir oyuncuyken kamuoyuna ilk kez tanıtan kişinin gazeteci İbrahim Sediyani olduğunu biliyor muydunuz?

     2007 yaz tatilinde Halil Altıntop’u izleyip gazetede yazmak için Almanya’nın Bavyera eyaletinin Aschaffenburg şehrinde oynanan Viktoria Aschaffenburg – FC Schalke 04 hazırlık maçını izlemeye giden ve orada Mesut Özil’i keşfeden gazeteci ve spor yazarı İbrahim Sediyani, Mesut’u kamuoyunda ilk kez tanıtan yazıyı kaleme aldı. Türkiye Gazetesi’nin Avrupa baskısında yayınlanan yazıdan sonra Mesut Özil, İbrahim Sediyani’yi cep telefonundan arayarak teşekkür etti ve “Annemin hayır dûâlarını aldın İbrahim abi. Annem senin için dûâ ediyor” dedi.

* * * 

Bir Yıldız Doğuyor: Mesut Özil

İbrahim Sediyani

     Bugün size genç bir yetenekten bahsedeceğim.

     O’nu henüz pek kimse tanımıyor. Ne Alman kamuoyu tanıyor, ne de buradaki gurbetçilerimiz. Türkiye’de ise zaten hiç bilinmiyor.

     Bu çocuğun ismi, Mesut Özil.

     Henüz 18 yaşında. Zonguldaklı. Gelsenkirchen şehrinde işçi bir ailenin çocuğu.

     Bu çocuk, Almanya Bundesliga ekibi FC Schalke 04 takımında oynuyor. “Halil abi” diye hitap ettiği ve “O benim herşeyim” diyerek bahsettiği millî futbolcumuz Halil Altıntop ile aynı takımda.

     Schalke’nin altyapısında yetişen Mesut, A takıma yeni yükseldi. Bir ay sonra başlayacak olan 2007 – 08 sezonunda Schalke formasıyla izleyeceğiz.

     Geçtiğimiz haftasonu Aschaffenburg şehrinde oynanan SV Viktoria Aschaffenburg – FC Schalke 04 hazırlık maçında kendisini izledim ve hayran kaldım. Herkesi kendisine hayran bıraktı.

     Müthiş bir top tekniği var. Doğrusu Mesut Özil’in oyun stili bana, 80’li yılların Cezayirli yıldızı Rabah Macir (Rabah Madjer)’i anımsattı. Hani Portekiz’in FC Porto takımı formasıyla 1986 – 87 sezonu Avrupa Kupa Galipleri Kupası final maçında Almanya’nın Bayern Münih takımına attığı jeneriklik topuk golüyle FC Porto’ya kupayı kazandıran Cezayirli futbolcu.

     Aschaffenburg’da Halil Altıntop’a çok yoğun bir ilgi vardı. Gurbetçilerimiz Halil’in etrafında sevgi çemberi oluşturdular. Fakat 18 yaşındaki Mesut’u kimse tanımadığı için, öylece bakıyordu, çocukça bir masumiyetle.

     Bunu farkettim ve kendisiyle de ilgilendim. Gazetede kendisini tanıtan bir yazı yazacağımı söyledim. Mutlu oldu ve teşekkür etti. Sıcaklık bulmuş olacak ki, resmî bir ağızla konuşmuyordu. Halil Altıntop’a “Halil abi” diye hitap ettiği gibi bana da “İbrahim abi” diye sesleniyordu.

     Mesut, Halil’le aynı takımda olmasını kendisi için büyük bir şans olarak görüyor. “Halil abinin takımda olması benim için inanılmaz faydalar sağlıyor. Bir kere Halil ağabey benim her şeyim. O benim için çok şey ifade ediyor” diyen Mesut, bunun sebebini şöyle açıklıyor: “Futbolumun gelişmesinde katkıları oluyor. Maçlara konsantre olmamda, psikolojik olarak hazır olmamda büyük bir etken sahibi. Ancak sadece saha içinde veya futbolla ilgili değil, Halil ağabey her konuda bana abilik yapıyor. Özel hayatımda, kişisel sorunlarımda da bana yardımcı oluyor. Nasihat ediyor, sorunlarımı çözmeye çalışıyor. Her konuda elimden tutuyor. O’nun varlığı sayesinde kendimi güvende hissediyorum. Artı, O’nun başarılarını ve attığı golleri görünce benim de kendime güvenim geliyor.”

     Bu sezon hedefinin ne olduğunu soruyorum Mesut’a. İlk 11’de oynayacağına inanıp inanmadığını soruyorum. “Elbette ki” diyor Mesut, “Ben Schalke’de yedek kulübesinde oturmak için bulunmuyorum” diyor. Mesut, “Kesinlikle ilk 11’de oynayacağım. Oynayacağıma da inanıyorum” diyor. Şunu da ekliyor ardından: “Kendime güveniyorum.”

     Takım arkadaşı Brezilyalı Lincoln’un Galatasaray’a henüz yeni transfer olmasının etkisinden midir bilmiyorum ama, “Bir gün Türkiye’de oynamak ister misin?” diye soruyorum kendisine. “Neden olmasın?” diyerek soruya soruyla karşılık veriyor Mesut. “Türkiye benim ülkem. Ama şu anda çok erken. Bundesliga’da yapmam gereken çok iş var” diyor. Ben de inanıyorum buna.

     Mesut’un kendisine örnek aldığı, onun gibi olmak istediği futbolcu ise, Fransa Millî Takımı’nın yıldızı olan Cezayir asıllı futbolcu Zeyneddîn Zidanî (Zinedine Zidane). Zidane için “O benim yıldızım” diyen Mesut, “Hep O’nun gibi bir futbolcu olmak istemişimdir. Kendime Zidane’ı örnek alıyorum” diyor bana.

     Yeni sezon hazırlıklarını yoğun bir tempoyla sürdüren Alman 1. Ligi (Bundesliga) ekibi FC Schalke 04’te top koşturan Halil Altıntop ve Mesut Özil, Almanya’daki gurbetçilerimizin gururu olsunlar. Dileğimiz bu.

     Bir zamanlar İlyas Tüfekçi ve Hami Mandıralı gibi efsane futbolcularımızın forma giydiği FC Schalke 04 takımında şimdi Halil Altıntop ve Mesut Özil ter döküyorlar.

     Takımın iki beyni olan, Halil’in ikizi Hamit Altıntop’u bu sezon FC Bayen Münih’e, Brezilyalı Lincoln’u da Galatasaray’a kaptırdı, Schalke. Ama buna rağmen nokta transferler yapmayan mavi – beyazlı ekip, taraftarlarını endişeye sevketmiş durumda.

     Son olarak, bir ilginç not:

     Bundesliga’da en çok futbolcumuzu barındıran kulüpler, 2’şer futbolcuyla FC Schalke 04 (Halil Altıntop ve Mesut Özil) ve VfB Stuttgart (Yıldıray Baştürk ve Serdar Taşçı).

     Kaderin cilvesine bakın ki, Bundesliga’da 2007 – 08 sezonu, 10 Ağustos’ta VfB Stuttgart – FC Schalke 04 maçıyla start alacak.

sediyani@gmail.com

     TÜRKİYE GAZETESİ

     12 TEMMUZ 2007

     NOT: Bu yazıdan sonra Mesut beni cep telefonundan aradı ve içtenlikle teşekkür etti. O zaman henüz tanınmayan Mesut, yazının kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyerek, “Annemin hayır dûâlarını aldın İbrahim abi. Annem senin için dûâ ediyor” dedi.

mesut özil ve ibrahim sediyani

Mesut Özil ve İbrahim Sediyani

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir