Bana Bir Mektup Yaz

Parveke / Paylaş / Share

 

 

 

 

 

     Bana bir mektup yaz.

     Cümleleri uzun, paragrafları kısa olsun. İçinde bir tutam sevinç, bir damla da hüzün olsun. Her satırını okuduğumda, yüreğim kıpır kıpır etsin; sözleri beni benden alsın, sana bağlasın.

     Bana bir mektup yaz.

     Her cümlesi sessiz harfle başlasın, sessiz harfle bitsin. İçinde bol bol virgül ve noktalı virgül bulunsun, ama ünlem ve soru işaretleri hiç olmasın. Beni çağırmasın, sorgulamasın, bana soru sormasın; sadece seni bana anlatsın, yalnızca senden bahsetsin. Öyle bir yaz ki, sana ait ne varsa bana aksın. Seni bir rüzgâr gibi, seni bir nehir gibi bana getirsin.

     Bana bir mektup yaz.

     Yaşadığın için mutlu olduğun, yaşamadığın için özlem duyduğun ne varsa anlat bana. Duyduğunda sevinçle dolduğun, gördüğünde ağladığın, dokunduğunda heyecanlandığın ne varsa yaz bunları bana. Yaşamadığın, tatmadığın, dokunmadığın, görmediğin, koklamadığın, işitmediğin ve söylemediğin ne varsa anlat bana. İçinde kalanları, eksik bıraktıklarını paylaş benimle. Sendeki yarımı bana anlat ki bendeki yarıma ekleyeyim.

     Bana bir mektup yaz.

     Zarfı açtığımda senin kokun yayılsın etrafa. Bütün odaya senin kokun saçılsın, evim sen koksun. Öyle bir mektup olsun ki, okumaya başlamadan önce koklayayım onu defalarca.

     Bana bir mektup yaz.

     İçinde masmavi denizler, yemyeşil yaylalar olsun. Irmaklardan, buğday tarlalarından bahset bana. Yazın insanların akın ettiği çeşmeleri, kışın kar altında beyaza bürünen evleri, ilkbaharda açan renk renk çiçekleri, sonbaharda yere düşen yaprakları anlat bana. Anlat ki o çeşmeler kurumuş dudaklarıma hayat versin, kar altındaki evler yalnızlığıma son versin, renk renk çiçekler yaşama sevincimi bana tekrar kazandırsın, anlat ki düşen her sarı yaprağa mavi bir şiir yazayım senin için. Yazayım ki yapraklar yeniden yeşile çalsın.

     Bana bir mektup yaz.

     İçinde kuş yuvaları olsun. Bahar olsun yaylalar olsun. Yaylada genç kızlar süt sağsın. Gençler kızların saçlarına gül taksın. Üzerlerine güneş doğsun. Güller ülkeye kavuşsun.

     Bana bir mektup yaz.

     İçinde bol bol tırnak işareti olsun ama hiç parantez olmasın. Cümleleri öylesine akıcı olsun ki her harfi bana bir bakışın, her sözcüğü bana bir tebessüm, her tümcesi bir buse gibi olsun. Öyle bir yaz ki, her başlayan paragrafta senden kopayım, biten her paragrafta yeniden sarılayım.

     Bana bir mektup yaz.

     İçinde sana ait herşey olsun. Ellerini koy üzerine ve tutmamı iste benden. Avuçlarını göster, içindeki çizgiler üzerinde parmaklarımı gezdirmemi iste. Yalnızlığımı paylaşmayı, paylaşırken mutlu olmayı, mutlu olurken sevinmeyi, sevinirken utanmayı, utanırken üzmeyi yaşat bana. Ve üzerken üzülmeyi. Üzülürken yalnızlığıma geri dönmeyi, her şeye yenibaştan başlamayı yaşat bana.

     Bana bir mektup yaz.

     Noktaları gamzene, virgülleri serçe parmağına benzesin. Sözleri gözlerin, anlatımı yüzün gibi güzel olsun. Okurken gözyaşım sevinçten, utancım sevgiden olsun. Öyle bir yaz ki, ne sen tanı seni, ne ben beni.

     Bana bir mektup yaz.

     İçinde kahvaltı sofrası hazırlarken mırıldandığın şarkılar, yazmanın altında görünmeyen tokalar, meleyince yüreğini kıpır kıpır eden kuzular, ağaç dallarında şakıyan kuşlar, zarif parmaklarına konan kelebekler olsun. Buram buram kokan taze ekmeği, yıkayıp da öyle sofraya koyduğun için üzerinde damlacıklar olan taze soğanı, akşam serinliğinde sırtına sardığın battaniyeyi, düşlerine sardığın gerçeği, gerçeğin içinde sakladığın sırlarını anlat bana. Anlat ki sırlarım ağaç dallarındaki kuşlar gibi şakısın, düşlerim kelebekler gibi bir günlüğüne de olsa gerçek olsun.

     Bana bir mektup yaz.

     Hüzünlü satırları yalın, sevinçli cümleleri devrik olsun. İçinde yarım kalmış öyküler, yarısı sır kalmış sevdalar olsun. Seher vaktinin serinliğinde soğuk suyla alınan abdest gibi hafif, gece karanlığında yorgun gözlerle okunan kitap gibi ağır olsun. Baktıkça gözlerim serinlesin, okudukça yüreğime kor bir ateş düşsün. Kalbimden sana bir şeyler aksın, kalbime senin isminin yazılı olduğu bir aşk yerleşsin.

     Bana bir mektup yaz.

     Yaz ki korkular güvene, hüzünler sevince, karamsarlıklar umuda, nefretler sevgiye dönüşsün.

sediyani@gmail.com 

     (*) İbrahim Sediyani’nin yeni çıkan “Sözlerim Var Sevgiye Dair” kitabından alınmıştır.

kitap-haber-1-001.jpg

 

 


Parveke / Paylaş / Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir